Cary Aguino'nun eliyle yaptığı L” harfi savaşa (Laban) devam anlamına geliyor rını “iman gücü”” ile savaşa çağır- mıştı. Bir süre önce Marcos'u ABD Başkanı Reagan'a şikâyet eden Ba- yan Aguino sırtını Beyaz Saray'a dayadığını sanmıştı. Oysa Reagan, Marcos kadar Corazon'u da seçim- lere hile karıştırdığı gerekçesi ile suçlamakta hiç gecikmeyecekti. İktidar kefenin cebine sığsa. Gü- zel karısı İmelda ile birlikte kanlı diktatörlüğün keyfini çıkarmaya devam etmek için canla başla çalı- şan Ferdinand Marcos'un gerçek- te ne kadar “canlı”” olduğu pek bi- linmiyordu. Yakın bir zamana ka- dar “muhalif”” sözcüğüne taham- mülü olmayan Marcos, bu kişileri hemen ortadan kaldırtmakla ün yapmıştı. En yakınları bile olsa bu konuda hiç taviz vermiyordu. Birkaç kez böbrek ameliyatı olan ve kaç böbreği olduğu dahi büyük bir sır gibi saklanan Marcos'un sağ- lıik durumu bir merak konusuydu. Bu konuyu araştırmak isteyen ba- sın mensupları çok uzun uğraşlar sonucu diktatörün özel doktorun- dan bir randevu koparmayı başar- mışlardı. Ancak randevu yerine ge- len gazeteciler doktorun delik de- şik edilmiş cesedi ile karşılaşıyorlar- dı. 68 yaşındaki Marcos'un sağlık durumu bir sır olarak kalmalıydı. Oysa bir zamanların ünlü hatibi bu sırrını pek saklayamıyordu. Bazı toplantılarda konuşmasını yarıda kesip muhafızlarının kolunda kür- süden indiriliyordu. Tıbbi müdaha- leye hazır bir sağlık ekibi ve ambu- lans hiçbir yerde Marcos'un peşini bırakmıyordu. Hayaletin gazabı. Ferdinand Marcos'un bir ayağı çukurdaydı ama Ağustos 1983 yılında öldürt- tüğü ana muhalefet lideri Benigno Aguino da çukurunda rahat dur- muyordu. Ölü politikacı adeta me- zarından çıkmış ve diktatörün kar- şısına dikilmişti. Aralık ayı başına kadar politika- dan hiç anlamadığını ve seçimlere katılmayı düşünmediğini söyleyen dul bayan Aguino birden karar de- ğiştirmişti. Bu değişikliğin nedeni- ni soranlara ise şöyle bir açıklama getiriyordu: “Kocamın mezarını zi- yarete gittiğim gün, sanki bir ses bana Marcos'la mücadele etmemi fısıldamıştı. Kararımı bu ses etki- ledi.”” Seçim kampanyaları boyun- ca Filipinler'de Corazon Aguino'- nun resimlerinden çok öldürülen Benigno Aguino'nun posterleri gö- rülüyordu. Seçimlerden kısa bir sü- re önce kutlanan Bayan Aguino'- nun 53. yaşgünü, tam anlamı ile bir gövde gösterisine dönüşmüştü. Ma- nila sokakları, Benigno Aguino'- nun deyişleri ile çınlıyordu. Bayan Aguino ise mütevazi kişiliğini hiç bırakmamıştı. Kendisine ““Bayan Başkan””' diye hitap edilmesine kar- şı çıkarken kocasının bayrağını yer- de bırakmayacağını ve seçimleri mutlaka kazanacağını tekrarlıyor- du. Tarlac bölgesinde hayli varlıklı bir ailenin kızı olarak dünyaya ge- len Corazon, evlendikten sonra ko- casının işlerine pek karışmamıştı. Ancak her zaman onun yanında kalmış ve tüm varlığını ve parasını kocasının davasına adamıştı. Fer- dinand Marcos bugün en tehlikeli rakibini tanımlarken şöyle diyordu: “Kocasının öldürülmüş olmasın- dan başka bu kadının ne özelliği var ki sürekli merhamet istiyor.”” Siyasal gözlemciler, Marcos'un Be- nigno ismini ağzına almaktan çok çekindiğine dikkatleri çekerken, sü- rekli ““O kadının kocası”” dediğini hatırlatıyorlardı. Ama tüm engelle- me çabalarına rağmen Corazon, Benigno'nun yerini almıştı. Ameri- kalı yazar Maximo Soliven ise, Marcos'u ““Bir ölüyle başa çıkamazsınız”” diye uyarıyordu. Marcos için korku dağları sar- mıştı. En güvendiği, yandaşı bildi- ği ABD de desteğini çekmişti. Esa- sında Beyaz Saray için Marcos ve- ya Aguino'nun kazanması fark et- meyecekti. ABD için geçerli olan, bölgede barışın sağlanmasıydı. Ni- tekim Beyaz Saray, seçim sonuçla- rının açıklanması gecikince iki ta- rafa bir koalisyon çağrısı yapmış- tı. Manila'daki Amerikan Büyükel- çisi Stephen Bosworth da son za- manlarda Marcos çifti ile ahbaplık etmeyi kesiyor ve üst düzey iş çev- releri ile yakın ilişki kurmaya daha çok özen gösteriyordu © NOKTA 23 ŞUBAT 1986 39