ralların listesi. Bu yayın, çocukları başkaldırmaya teşvik değil de ney- di! Bugün yurttaki kurallara baş- kaldıran, yarın kurulu düzenin her türlü kuralına baş kaldırmaz mıy- dı? İşte, anarşi çocukların kafası- na böyle sokulur, genç beyinler böyle zehirlenirdi. Sonra, aynı ga- zetede yer alan ““Lübnanlı gençler artık Rus ruleti oynuyor”', ““İntihar olayları iki kat arttı”” haberlerinin de çocuklara kötü örnek olacağı besbelliydi! Aynı mantıkla, Nokta'nın ““Ge- nelev. Onunla da olmuyor, onsuz da”' başlıklı yazısının ya da “*Ab- dülhamit kızıl sultan mı, ulu hakan mı” başlıklı sayısının da ““çocuklar için zararlı”” bulunması çok müm- kündü. Bacak kadar çocuklar, ge- nelevlerin içini dışını öğrenirse iyi mi olurdu yani? Sonra, tarih kitap- larımızda “Kızıl sultan”'lığı tescil edilmiş bir padişah konusunda şüp- he yaratmak da neyin nesi oluyor- du? Çocukların kafasını karıştır- manın alemi var mıydı? Tan ve Sabah gazetelerinin işi ise hepsinden zor olacaktı kuşkusuz. Son bir ay içinde, Tan gazetesi, ““Haftabaşı moral güzeli Lilly”” ya da “Romana” yüzünden ya da “ANAP'a gelin olacağım”” diyen Alev Altın haberleri yüzünden; Sa- bah'ın da ““Esengül hem evli, hem üç sevgilisi var””, ““Nişanlım teca- vüz etti, babam sadece seyretti'', “Boğa kadar güçlü bir erkeğim” haberleriyle çoktan damgayı yemiş ve özel bayileri boylamış olacaklar- dis Kısacası, eğer bu yasa son birkaç ay içinde yürürlükte olsaydı, şu an- da yayınlanan günlük gazete ve der- gilerin her biri, en az bir ihtar al- mış içlerinden iki-üçü de damgala- narak ölüme mahküm edilmiş ola- bilirdi. Bu ne perhiz... ANAP, yetkilile- ri, tasarıyı savunurken yaptıkları açıklamalarda hep, ““bu konuda halktan ve parti tabanından baskı geldiğini, halkın isteği üzerine böyle bir tasarı hazırladıklarını'” belirti- yorlardı. Acaba gerçekten neden bu muydu? Eğer ANAP, kamuoyu- nun istekleri karşısında bu kadar duyarlı ise, neden iki yıldır, *“*tortadirekten”” gelen zamlara son feryatlara kulak tıkamış, neden af taleplerini geçiştirmişti? Otellerde kumarhane açılmasına olanak tanıyan mevzuat değişikli- ğinin bu hükümet tarafından yapıl- dığını, yine bu hükümet zamanın- P A j ı/% gösterisi''nden X/ e bir görüntü 2 Batı'da "“muzırlık”” serbest! Türkiye'de müstehcenlik kav- ramı tartışılırken, Avrupa ve Amerika sex-shoplarında cinselli- ğin akla hayale gelebilecek her tü- rü “icazetle”” pazarlanıyor. A vrupa ülkelerinde sex- shoplar, kadın-erkek, genç- yaşlı ayrımı gözetilmeden herke- sin rahatça, utanmadan, sıkılma- dan girip çıktığı dükkânlar. Diğer bütün dükkânlar gibi... Buralar- da ““hard core” denilen “sert porno”' ürünü dergi, kitap, 8 nm sinema filmi, video kaseti vb. sa- tılıyor. ABD'de genellikle akla ge- lebilecek -ve gelmeyecek- her tür cinsel birleşmeyi olanca ayrıntısıy- la gösteren çeşitlerine de rastlama olanağı var (eşcinsellik, çocuklar- la, hayvanlarla ilişkiler gibi). Av- rupa bu konuda daha tutucu. Sex-shoplarda Playboy, Pent- house türünden ““soft core”” yani “yumaşak cinsellik”” yayınları bu- lunmuyor. Bunlar diğer gazete- dergi bayilerinde olağan bir şekil- "Gözetleme de satılıyor. İngiltere'de bazı “normal”” bayilerde, ““sert”” por- no yayınlarının satıldığı ayrı bir köşeye rastlamak mümkün olu- yor. Bu bölüm, ““rahatsız oluyor- sanız bu tarafa geçmeyin” gibi uyarı yazılarıyla dükkânın dip kö- şesinde yer alıyor. Paris, Londra gibi büyük kent- lerde sex-shoplar her önüne gelen semt ve caddede değil, bu ““sana- yinin” yoğunlaştığı Soho, Pigal- le, Clichy, Saint-Denis gibi kesim- lerde yer alıyorlar. Bunların yakı- nında da zaten porno sinemaları, striptiz kulüpleri, ve köşe başla- rında “icra-yı faaliyet”” eden fa- hişelere rastlamak mümkün. ABD'de sex-shoplar bir hayli “teşkilatlı” durumda. Satışa su- nulan malların yanında aynı me- kân içinde ““peep show”' denilen “gözetleme gösterilerine”'de yer veriliyor. Gözetleme seansından sonra, daha yüksek bir ücret kar- şılığı özel kabinlere girilip, telefon aracılığıyla “kumandalı striptiz”” ve “özel hareketler” yaptırılabi- liyor kızlara... Avrupalılar bu ka- dar “ileri gidememişler.”” Onlar en fazla şişirme plastik kadınlar satıyorlar sex-shoplarda! Sex-shoplar, ilk açıldıkları 1970'lerde büyük bir merak uyan- dırmışlardı. Ancak iş zamanla ka- nıksandı. Bugün artık büyük Ba- tı kentlerinde günde üç-beş müş- teriden fazlasının uğramadığı sex- shoplara bile rastlanıyor. Batı, cinsellik pazarlamasına da doy- muş durumda. NOKTA 23 ŞUBAT 1986 29