Nokta 23 Şubat 1986 sayfa 57 | Gaste Arşivi

23 Şubat 1986 Tarihli Nokta Dergisi Sayfa 57

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

nın kurumasını aylarca yapımcının kapısında beklerlermiş...”” diyor Yücelen. Ağaç bulma konusunda da bizim bir hayli şanslı sayılmamız gerekiyor... 1893 yılında yayınlan- mış bir müzik kitabında, dünyanın keman yapımına en uygun ağaçla- rının Anadolu'nun güneyinde bu- lunduğu belirtilmiş! Köylüler bu ağacı, çok sert olduğu için, yakacak ya da hayvan boyunduruğu olarak kullanı- yorlar. Ağacın ve cilanın kıvamı. Kemanın sırt kısmı için mut- laka gerekli bu sert ağaç, yıl- landıkça daha da değer kaza- nıyor. Yücelen şu anda yap- makta olduğu viola için ya- rım metre uzunluğunda 100 yıllık bir ağaç parçasını Al- manya'dan getirtmiş. Anka- ra'nın kuru havasında 5-6 yıl beklemesi gereken bu ağaç türünden başka parçaları da ilerisi için saklıyor. Yaylı çal- gıların cilalanması da ayrı bir incelik istiyor. Günümüzde yaygın olan ispirto cila yeri- ne eski ustalar gibi yağ cila kullanmayı tercih eden Yücelen, böylece'“daha yumuşak/”'bir ses el- de ediyor.”” Ancak yağ cila kullan- manın bedeli, sazı iki yıl boyunca kurumaya terk etmek... Yapımcının ifadesine göre, “bu işin en heyecan verici yanı, tamam- lanan bir kemandan ilk sesi çıkara- Yaşamını müziğe ve keman yapımına adayan Akşit Yücelen Polonya'daki yarışmaya hazırlanırken zamanının büyük bir bölümünü atölyesinde geçiriyor. bilmek, onu akord edebilmek. Sert- liğini, yumuşaklığını, rengini ayırt edebilmek.” Bu nedenle de sazı çal- mayı bilmek gerekiyor. Ankara Konservatuvarı ““luthier”'lerinin çoğunun bir müzik aleti çalmayı bilmediklerinden yakınan Yücelen, hatta bunlardan bazılarının müzik- le hiçbir ilgisi de olmadığını belir- tiyor. Dünyada bu işi yapan usta- ların hemen hepsi ürettikleri sazı KEĞİKLR K ARRARA KTT TETEREREA T EEARRRER T ERETREATRERTER KH TR TT KN A TARA AAAT EAR AA H KKK İK Y İ KAT TİEAREEEE TTT FETARHERREERTERTERTRERREREEREEEARNE ADK TARRAR L RARKA KA FNK A İK AA HİAT MADT ETEA İ DT TT TTETEETİTARİER FT çalmayı da biliyorlar oysa. Hollan- da, İsviçre, Avusturya, ABD gibi ülkeler “luthier”'leriyle meşhur olurken, Almanya'da Mittelwald adlı küçük bir kasaba halkının tü- mü yaşamını bu sanatı icra ederek kazanıyor... Daha ziyade amatör- ler ve öğrencilerin kullanımı için ya- pılan bu kemanları, kasaba evleri- nin balkonlarında kurutulmak üze- re asılmış olarak seyretmek müm- kün! Türkiye'de “Tuthier”'nin gelece- ği... Ülkemizde ise bütün yaylı çal- giılar yapımcılarının toplam sayısı 6'yı geçmiyor... Yücelen, bu kon- ser mevsimi sonunda orkestradan emekliye ayrılıp Fethiye'de bir kö- ye yerleşn.eyi düşünüyor. Burada kendine bir yardımcı bulacak ve ya- şamının geri kalan kısmını her ay bir keman üreterek geçirecek... Akşit Yücelen, önümüzdeki ma- yıs ayında Polonya'da düzenlene- cek bir yarışmaya, son yaptığı 5 ke- manla katılacak. Böylece dünya yaylı çalgılar yapımcıları arasında- ki yerini de öğrenecek olan usta, ““Kaybedersem üzülürüm, ama yıl- mam. Gelişiyorum ve daha da ge- lişmem gerektiğini biliyorum”” diyor © NOKTA 23 ŞUBAT 1986 57

Bu sayıdan diğer sayfalar: