15 Ekim 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

15 Ekim 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cemal Madanoğlu gerçi, bir yanma C.H.P.'lileri, öteki tarafına D.P.'lileri alıp Kızılaydan Sıhhiyeye kadar yürüdü mü 27 Mayısın hemen bir kardeşlik havasına bürüneceği kanısındaydı ama 27 Mayı- sın nel hadiselerden sonra gelmiş olduğunu unutuyordu. Tahkikat Komisyonları, balı unlanan ve coplanan gençler, ! tah: lasyon, ” yurgunculuk ve nihayet ü. Nitekim halk, ilk fırsatta Kızılaydaki bir gırdı, öğleden sonra da kendi milletvekilleriyle görüştü. Onlara yaptığı tavsiye hep sükünet, itidal ve sessiz kalmaydı. Bütün C.H.P. teşkilâ- tına aynı hususların telkinini istiyordu. Henüz ne yapacağını tayin etmemiş bir ihtilâl idare- sine en büyük yardım bu olacaktı ve bu onları, aşırılıklardan da koruyacaktı. İsmet Paşanın bu tavsiyelerinde Cemal Madanoğlunun bir gün evvel bizim eve yaptığı bir ziyaretin de ro- lü olduğunu sanırım. O gün İsmet Paşa, istirahata - çekilmişti. Ben de, bizim evin kütüphanesinde yabancı ga- zeteleri okuyordum. Birden kapı açıldı, içeriye kalabalıkça bir subay grupu gülle gibi girdi. En önde uzun boylu, kaini kara kaşlı, görünüşü sert, aceleci tavırlı, yakışıklı bir tümgeneral vardı. Cemal Madanoğluyla ilk karşılaşmamız böyledir. Sonraları, Sert görünüşünün sadece bir dış görünüş olduğunu anlayacaktım. "— Metin Toker!" dedi. "Benim" diye cevap verdim ve yer göster- dim. Fakat o oturmadı. "— Ben Ankara Komutam Cemal Madan- oğluyum" dedi. İsmet Paşaya iletilmek üzere bana bir şey söylemek istiyordu. "— İsmet Paşa yandaki evde, Paşam. İs- terseniz, buyurunuz sizi götüreyim.." dedim. 2 ammül edilmez bir aya doğru açık gidiş halkı D.P. Meclis zor- partizanlık, iğrenç bir radyo, enf- İktidarından nefret ettirmiş- D.P. Merkezini bastı ve altını üstüne getirdi. — Yoo" diye itiraz etti ve dedi ki: — Şimdi, öbür taraftaki Hasan Polatka- nın evinden geliyorum. Hanımıyla görüştüm. Ona, kocasını merak etmemesini söyledim. İyi emniyette bulunduğunu bildirdim. Oraya gitmemde bir mahzur yok. Fakat, İsmet Paşaya uğrarsam lâf çıkar. Zaten, lâf çıkmaya bile başladı. Benim bir teklifim var. Onu. SİZE söyleyeceğim, siz İsmet Paşaya anlatınız..' Sonra, teklifini söyledi. Biraz evvel Sıtkı Yırcalı ve arkadaşlarıyla berabermiş. İlk gün onlar da Demokrat milletvekilleri arasında top- lanmışlar ama, sonradan Madanoğlu onları bı- raktırmış. — Sıtkı bey bana bir liste yaptı. Suçsuz D.P. milletvekillerinin adını verdi. Onları salı- verdim" dedi. Devam etti: "— Biz bu Hareketi kardeş kavgasına son vermek, partiler arasında dostluğu tekrar kur- mak için yaptık. Ben, bunu herkese gösterecek bir şey düşündüm. Bir yanıma Sıtkı Yırcalıyı, Şemi Ergini, öteki tarafıma Kemal Satırı, Tur- han Feyzioğlunu alacağım ve halkın gözü önün- de Kızılaydan Sıhhiyeye kadar yürüyeceğim. Bu suretle herkes, durumu görüp öğrenecek. Tam bir dostluk yürüyüşü. Ne dersin?" Cemal Madanoğlu Polly Anna'yı da geç-

Bu sayıdan diğer sayfalar: