15 Ekim 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

15 Ekim 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER A.B.D. Başa geç gelen akıl Birleşik Amerikanın genç ve aydın Başkanı oOKennedy'nin Dallas'ta hangi ellerden atıldığı hâlâ kesin o- larak bilinmeyen kurşunlarla haya- ta veda etmesinin üzerinden buya- na, önümüzdeki birkaç gün içinde, üç yıl geçmiş olacaktır. Dünyanın bu en kudretli ülkesinin XX. yüzyı- lın yarısında yakabildiği bu,en bü- yük ümit ışığını osöndüren, Önce Dallas polisine, . sonra da Başkan Jöhnson'un kurduğu ünlü Warren Komisyonuna bakılırsa, Lee Harvey Oswald adında, yarı manyak, yarı anarşist bir acayip gençtir. Neden- Olup bitenlere en büyük şüphe- cilikle bakanlar bile, Lee Harvey Oswald'ın bu işin içinde olduğunu iddia etmektedirler. Fakat, atı- lan kurşunlar konusundaki gö- rüş ayrılıkları, işin içinde ondan başkalarının bulunabileceğini de a- çıkça ortaya koymaktadır. Gerçek- ten, cinayet âleti olduğu ileri sürü- len tüfekle ve Oswald'ın atıcılığıyla, olay süresi oiçinde üç kurşun sık- maya imkân ve ihtimal yoktur. O halde, eğer üç kurşun atılmışsa, bunların biri başkası tarafından atılmıştır. Bu bilmeceyi çözecek tek adam, Oswald'dır. Fakat Oswald, tutuk- landığının ertesi günü, şehir hapis- hanesinden federal hapishaneye gö- John Kennedy'nin katliâmını tespit eden fotoğraf Kirli dir bilinmez, Kennedy Dallas'a gel- diği gün Oswald, çalıştığı bir kitap deposunun penceresine geçerek iki el ateş açmış ve genç Başkanı öl- dürmüştür. Kurşunlardan biri Ken- nedy'nin sırtından girip boğazından çıkmış, ikincisi ise tam beynine gir- miştir. Boğazından çıkan kurşun, Kennedy'yi taşıyan otonun ön kol- tuğunda oturan Teksas Valisi Con- nally'yi de yaralamıştır. Ancak, olay yerinde bulunan bazı tanıklar, Ken- nedy'ye iki el değil, üç el ateş açıl- dığını söylemektedirler. Bu tanıkla- ra göre. atılan kurşunlardan ikisi Başkana, biri de Connaly'ye isabet etmiştir. (İşin dikkati çeken yanı, Teksas Valisinin de bu görüşe ka- tılmasıdır. 26 çamaşırlar ortaya çıkıyor türülürken, düzinelerle polisin ve milyonlarca televizyon o seyircisinin gözü önünde, Jack Ruby adında bir bar sahibi tarafından tabanca ile öldürülmüştür. Ruby bu işi Ken- nedy'nin ölümü karşısında duydu- gu büyük üzüntüyle yaptığını söy- lemektedir ama, kabarık bir polis geçmişi olduğu, gangsterler dünya- sıyla yakın bağları obulunduğu da ortadadır. Yapılan yargılama so- nunda "taammüden katil'le suçlu bulunmuş ve idama mahküm edil- miştir. Fakat Dallas Yargıtayı, ge- çen hafta, yargılamada usül nok- sanlıkları bulduğu için Ruby'nin ye- niden mahkeme karşısına çıkması- nı kararlaştırmıştır. Bunun üzerine, Ruby'nin avukatları, eski gangster için artık en fazla altı yıllık bir mahkümiyet beklediklerini, bunun iki yılı zaten hapiste geçtiğine göre, müvekkillerinin demek ki yakında hürriyetine kavuşacağına inandıkla- rını açıklamışlardır. Hangi tarafından tutarsın? Son iki hafta içinde, öncülüğünü New - York Times gazetesinin yaptığı amerikan basını, Kennedy'- nin ölümü konusunda yeni bir so- ruşturma yapılmasını istemeye baş- lamıştır. Oysa aynı New - York Ti- mes, bundan iki yıl kadar önce War- ren Komisyonu raporu açıklandığı zaman, bunu, bütün şüpheleri silip süpüren bir aydınlık kaynağı ola- rak karşılıyordu. Amerikanın OoO(kamuoyundaki bu değişikliğin nedeni, Ruby'nin heye- canlı macerası değildir. Son aylar içinde Birleşik Amerikada Warren raporunun isabetini tartışan ve bu raporun ortaya gerçeği koymak i- cin değil, fakat, her ne pahasına o- hırsa olsun, Oswald'ın katil olduğu- nu ispat etmek amacıyla yapılmış bir çalışmadan öteye gitmediğini i- leri süren iki önemli lanmıştır. Bunların birincisi, nell Üniversitesinde yaptığı dokto- ra çalışmasında tezine konu olarak Warren Komisyonunu seçen Ed- ward Epstein'ın Oo yazdığı "Araştır- ma" başlıklı kitap, ikincisi de ünlü bir adliye muhabiri olan Mark La- ne'in kendi kendine yürüttüğü Sso- ruşturmadır. Epstein'ın kitabı War- ren Komisyonu çalışmalarını didik didik etmekte, bu çalışmalar sonun- da gerçeklerin aydınlanmasına im- kân olmadığını ileri sürmektedir. Epstein'ın bulgularının en önemlisi, Komisyonun, atılan kurşunların sa- yısını aydınlatmak için hiçbir çaba harcamadığını, tara tersine, tek bir katilin varlığını gerektiren "iki kur- şun" teorisini doğru göstermek için otopsi raporunu tahrif edecek ka- dar ileri gittiğini ortaya koymakta- dır. Mark Lane ise bu konuda daha da kesin konuşarak, ikinci bir kati- lin varlığı üzerinde durmaktadır. Ortalıkta dolaşan bu kadar şüp- heden sonra, Washington için ger- çeğin üzerine bir kere daha ve bu kere ciddiyetle eğilmek zamanı gel- memiş midir? 15 Ekim 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: