15 Ekim 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5

HAFTANIN İÇİNDEN Demirelin 365 Günü Süleyman Demirel, dünya siyaset tarihinde eşi çok olmayan bir marifet göstermiş bulunuyor. A.P. kanalı aracılığıyla Türkiyeye hediye edilen Başbaka- nımız, meselesi bu kadar çok memleketimizde ciddi hiç bir işe elini sürmeksizin iktidarının 365 gününü doldurmuş, 366. gününe dönmüştür. Gerçi bu, Türki- ye için kaybedilmiş 365 gündür. Ama Demirelin şah- sı için büyük başarı olduğunu vicdan sahibi herkes itiraf etmelidir. Aşkolsun, doğrusu! A.P. İktidarının birinci yılını kutlarken bu ikti- darın bazı basın organlarının çocukça sevinçleri, du- rumu gözler önüne sermektedir. "İsmet Paşa 'bunlar on ay dayanamazlar' dedi, halbuki bakınız onikinci ayımızı doldurduk" iftiharı, çok A.P. li kalemin u- cundadır. Tabii bunlar, hemen daima olduğu gibi, bir lâfı ters göstermek suretiyle (o övünmektedirler. Zira İnönü "Bunlar on ay dayanamazlar" dememiş- tir. İnönü demiştir ki : "Birinci Demirkırat on yıl dayandı. Eğer İkinci Demirkırat aynı yola saparsa, on ay dayanamaz." ,İkinci Demirkırat, üstünde meş- hur jokeyi, ayaklarını yere saplamış öylesine kas- katı, olduğu yerde durmaktadır ki ne bir yola, ne ötekine sapacak cesareti henüz kendisinde bulama- makta, mânâsız bir mahlük olarak "Türkiyenin ta- lihsizliği"ni sembolize etmektedir. o Mamafih, böyle- likle bari bir felâketi geriye atmaktadır. AP. bundan bir yıl önce, iç etken olarak iki bas- kı grupunun gayretiyle iktidara gelmiştir. “T.İ.P.'in aşırı felsefesinden korkan, C.H.P.'nin ortanın solun- daki yerini anlamayan, bu eski parti tek başına ikti- dara gelecek kadar oy toplamayacağından dolayı bir koalisyona lüzum duyulduğu takdirde C.H.P. - T.İ.P. ikilisinin muhtemel iktidar olarak belireceği endişe- imkânlarını bir lerde paranın rolü hiç küçümsenmemelidir Bu dâvada büyük iş âlemine, onunla hiç ilgisi bulunmayan ve niyetleri bambaşka bir diğer çevre yardımcı olmuştur. Bu çevre, dini kendine bayrak yapan gruptur. İkinci grupun A.P. Büyük Kongresin- deki gözdesi, elbette ki Süleyman Demirel değil, Saa- dettin Bilgiçti. Fakat bir yandan o kongrede iş âlemi- nin daha ağır basması, diğer taraftan Demirelin din, dindarlık Lima gösteriler yapmak süretiyle di- ni politikaya karıştıracak istidat taşıdığım belli et- mesi bugünkü Başbakana yarışı kazandırmıştır. Demirel İktidarının ilk 365 günü, bir yandan zengini daha zengin yapmanın sinsi yollarını ihtiyat- la aramak, diğer taraftan dinci çevreleri memleke- tin sağlam kuvvetlerinde pek de büyük tepki yarat- maksızın okşamak gayretiyle geçmiştir. Ortam A.P. Genel Başkanına iki sahada da fazla hareket kabi- 15 Ekim 1966 Metin TOKER liyeti vermediğinden İkinci Demirkırat, lenip durmuştur. Buna rağmen Demirel, iktidarının ilk yılının so- nunda, menfaatleri bu kadar zıt iki kuvveti birarada idarede devam edemeyeceğini anlamışa benzemekte- dir. A.P. Genel Başkanının bugün şeyhülislâm bo- zuntusu bir hoca efendiye karşı aldığı vaziyeti onun Atatürkçülüğüne, lâiklik ilkesine bağlılığına, devrim- ciliğine vermek pek büyük safdillik olur. Atatürkçü, lâik, devrimci bir insan hiç bir zaman Demirel gibi hareket etmez, sırtında Başbakanlık hırkasını taşır- ken Bayram gazetelerinde (Allahüekber (oçekmezdi. Simdi "salyalı ağızlar" diye tehditler savuracak ka- dar ölçüyü kaçıran Elmalı Hoca da, ona İbrahim Elmalı Hazretleri diyecek derecede azmış hilafetçi- ler grupu da Türkiyede böyle bir Başbakanın iktidar- da bulunmasından cüret almışlardır. Cüretin bu ka- darı ve bu çevrelerin son zamanlarda öteki kutup- la, yani kriptolarla açıktan flörte başlaması, kripto- ların dergilerinde, yazılarında aşırı sağcı tiplerin ö- vülmesi, hilâfet isteyenlerin de sosyal adaletten dem vurmaya başlamaları ve memleketin o karışıklıklara doğru gitmesi iş âlemini Demirel üzerinde hayırlı bir baskı yapmaya itmiştir. Başbakanın, Diyanet İşleri Başkanının şahsında hainane bir gidişe karşı silâh çekmesi bu baskının sonucundan başka hiç bir şey > iğ yerinde eşe- ek, A.P. nin yayın organlarında kendini belli see İş adamlarına, iş âlemine, para ba- balarına adanmış Dünya ve Son Havadis gibi gaze- teler Demireli din sömürücülerine karşı oharekette desteklerlerken Oo Yeni İstanbul ve Sabah gibi AP. 'nin öteki kanadının sözcüleri aynı e püskürmektedirler. Oynanan oyun, iş alem sakallılar arasındadır. Keçi sakallılar ile Eripioların yarı gizli ittifak, yeşil - kızıl işbirliği, iş âlemini De- mirelin kulağını çekmek zorunluğunda (o bırakmış- tır. Demirelin 365 gününün sonunda beliren bu duru- mun, aslında şaşılacak bir tarafı yoktur ve eşyanın tabiatı icabıdır. Özel menfaatleri hem birbirinden, hem memleketin genel menfaatinden bu derece ayrı kuvvetleri kendine destek edinerek -üstelik, burada sadece iç kuvvetlerden bahsedilmektedir- (o iktidara gelindi mi, iktidar insana bir ateşten gömlek olur. A.P. liler, Süleyman Demirellerinin ilk iktidar yılı bi- terken bu gömlek içinde henüz yanmamış olmasını sevinç sebebi sayabilirler. Doğrudur! Yanan memleket olduktan sonra.. siz gün, Türkiye için, hem de boş yere muazzam bir devredir 365 hareket- kaybolmuş