15 Ekim 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

15 Ekim 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS listedeki telefon numaraları, Süleyman Demirel Kabinesinin üye- lerine aitti. Telefonlara cevap ve- ren 16 yetkili memur, Bakanların Ankara ei bulunduklarını bil- diriyor Olay, eçtiimiz hafta Perşembe günü cereyan ett Turist Kabine O günki eğlenceli telefon konuşma- larından anlaşıldığına göre, Ka- bine üyeleri şuralarda ve su işlerle meşgul bulunuyorlardı: Başbakan Süleyman Demirel, hiçbir emeği geçmeyen Almus Ba- rajını bol incili nutuklarla işletme- ye açmak üzere Tokatta bulunuyor- du. Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanı İbrahim Deriner, Sanayi Ba- kanı Mehmet Turgut, Tarım Bakanı Bahri Dağdaş, Devlet Bakanı Ali Fuat Alışan, Devlet Bakanı Refet Sezgin, Süleyman Beyle beraberdi- ler. Çalışma Bakanı Ali Naili Er- dem, Çanakkaleye gidiyorum diye yola çıkmıştı, Marmara ve Ege ci- varında dolaşıyordu. Gümrük ve Tekel Bakanı İbrahim Tekin Kara- deniz kıyılarını dolaşmak niyetiyle Ankaradan ayrılmış, nasıl olmuşsa yolu Erzuruma düşmüştü! Maliye Bakanı İhsan Gürsan, yurt dışında büyük işlerle uğraşıyordu. Arada bir, ajanslar kanalıyla memlekete haber yollamayı da ihmâl etmiyor- du. İmar ve İskân Bakanı Haldun Menteşeoğlu, Muş civarında, yeni bir Varto kuracağına dâir, eğlence- li nutuklar atmakla meşguldü. Kabinenin çiçeği burnunda Tica- ret Bakanı Sadık Tekin Müftüöğlu, Ege civarında dolaşıp duruyordu. Turizm Bakanı Nihat Kürşadın izi ni, Bakanlık yetkilileri de kaybet- mişlerdi. Devlet Bakanı Cihat Bil- gehan, Çalışma Bakanı ile birlikte, Çanakkaleye gidiyorum diye yola çıkmış, sonra, Eskişehirde olduğu iie çjans haberleriyle öğrenile- bilm De a Bakanı Kâmil Ocak, İs- tanbulda, mahiyeti bilinmeyen bir inceleme gezisindeydi. Köy İşleri Bakanı Sabit Osman Avcı ise, aynı günlerde, çeşmeler açmak üzere Mersin ve civarına bir geziye hazır- lanıyordu. AKİS" çi, haftanın başında Pazar- tesi günü, durumu bir kere daha kontrol etti: Başta Demirel olmak üzere, Kabinenin 12 Bakanı yine An- kara dışında bulunuyorlardı. Bazı Bakanlar, arada bir Ankaraya da 15 Ekim 1966 uğruyorlar ve bir kahve içimi kal- dıktan soma yine yola revan olu- yorlardı. "ustam öldü, ben satarım." Bu gezilerin ciddi bir yanı bulun- duğunu söylemeğe imkân yok- tur. Ankaradan ayrılan Bakanlar ya parti kongrelerine katılmakta, ya kongre kulisi yapmakta, ya da çok özel işleri için, hiçbir iz bırakma- dan ortadan kaybolmaktadırlar. Ba- kanlık kadrosunda işleri takip ettir- tecek pek çok memur bulunmasına YURTTA OLUP BİTENLER gözden kaybolmaları kimsenin gö- zünden kaçmamaktadır. Çeşitli çev- relerde "türlü çeşitli" yorum ve söylentiler dolaşmaktadır. Bakanla- rın bu halleri, yakın geçmişi hatır- layanlar için tatlı bir eğlence konu- su olmuştur. Menderesin Bakanları da, özellikle son günlerde, sıkıştık- ça yurt gezilerine çıkmışlar ve mem- leketin muhtelif yerlerinde Ankara- da kendilerini, bekleyen işleri unut- maya çalışmışlardır. Memleketin son günlerdeki ge- Niçin askeri tören? Süleyman Demirel Konyaya AP. Genel Başkanı olarak, A.P''nin İl kongresinde nutuk vermek için gitmiştir. Bu, ziyaretten önce de böyle ilân edilmiştir. Nitekim Demirel Konyada sadece bunu yapmış, nutkunda da karşı partiyle tartışmış, polemiğe girmiştir. O halde, Süleyman Demirel Konyada niçin askeri törenle karşı- lanmış, bazı komutanlar niçin, onu karşılamak için Konyanın kilo- metrelerce ötesine çıkmışlardır? Süleyman Demirel elbette ki Baş- bakandır ve o sıfatıyla resmi tören hakkıdır. Ama Konya seyahatinin Demirelin Başbakanlık sıfatıyla bir ilgisi yoktur ki.. İl kongresi kapı- sında askeri tören, biraz, dam üstünde saksağana benzemektedir. Hadisenin bir başka önemi vardır. C.H.P. Genel Sekreteri Kemal Satırın Milli Savunma Bakanı Ahmet Topaloğluna yazdığı acı ve sert ithamlar ihtiva eden mektubu A.P. çevrelerinin bir gayretini ortaya çıkarmıştır. A.P.'nin yüksek kademeleri, karardıkta ıslık çalan ço- cuklar gibi Ordunun yüksek kademelerinin kendilerinden yana oldu- ğu propagandasını yaymakta ve sanki bir takım kabadayılıklarını on- lara güvenerek yapıyorlarmış hissini vermeye çalışmaktadırlar. Satı- ra göre Topaloğlunun Ordu içinde yaydığı bir takım asılsız söylenti- ler, bunun da ötesinde bir hedefi gütmektedir. Memleketin meşru Başbakanına karşı Ordunun saygı göstermesi, en basit Anayasa, nezaket ve Ordunun ananesi icabıdır. Ama bu bakan bir partinin genel başkam olarak bir İl kongresine, nutuk at- mak için giderken askeri tören niye? Bu genel başkan ister Demirel, ister İnönü olsun, Ordunun açık durması elbette ki daha fazla yaraşır. İnönü, böyle hallerde, askeri karşılama yapılmaması için özel talimat verirdi. Her halde Demirel, aksi istikamette özel talimat veriyor. Böyle olunca, dikkat etmek askerlerimize düşmektedir. rağmen, sırf oAnkaradan ayrılmak için icadedilen bu gezilerin devlet kesesinden olması da onları zerre kadar ilgilendirmemektedir. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, son günlerde iyice "mekândan mür- nezzeh" hale gelen Başbakan Sü- leyman Demirel, Salı günü yanına yedi Bakanını da alarak, partisinin Konya il kongresine gitmiştir. Başta Başbakan Demirel olmak üzere, Hükümet üyelerinin bugün- lerde Ankaradan uzaklaşmaları ve nel havasını bilenler ve olayları ya- kından izleyenler, Demirel ve Ka- binesinin bu garip ve sorumsuz davranışını şu sözlerle izah etmek- tedirler: Tarih tekerrür ediyor!.. Bir çap meselesi Demirelin Bakanlarının Başkenti bırakarak Anadolunun dört kö- şesine yayılmaları, (o kendilerindeki bir "küçüklük hissi"nin hâlâ geçme- miş olmasının neticesidir. Bunlar- dan birinin, seyahate katılmamış ot- lan Özel Kalem Müdürü, bu hafta 7

Bu sayıdan diğer sayfalar: