22 Ekim 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

22 Ekim 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS çıktı ve birinci katta, sağ dipteki o- daya girdi. Odanın kapısında "Nur Öktem ismi yazılıydı. Nur Öktem, Akşam gazetesinin genç ve yeni sa- hibidir, eski sahibi (oOMalik Yolaçın da yeğenidir. Nur Öktemin odasına aceleyle ve biraz da heyecanla gi- ren genç, Talât Aydemirin oğlu Me- tin Aydemirdi. Metin Aydemir Ak- şam gazetesine "Babasının hatırala- n diye bir takım yazılar satmış- am gazetesi bunları, eski yazı işleri müdürlerinden Doğan Özgü- dene derleyip toplaması için ver- mişti, Yazıların, gerçekten, derlenip toparlanmaya şiddetle ihtiyacı var- dı. Doğan Özgüden bunların yanı- na, megalomanyak albayın Mamak mahkemesinde yapmış olduğu sa- vunmayı da kattı ve bütün bunlar- dan bir hatıra çıkardı. Metin Aydemir Nur Öktemin o- dasına girdiğinde, odada Malik Yo- laç da bulunuyordu. O günler, gazetelerde Akis Der- gisinin "İsmet Paşayla 10 Yıl" yazı serisine o ait ilânlar çıkıyordu ve bunların ,birinde "Menderes, Zorlu ve Polatkan kimin emriyle asıldı?" deniliyordu. Talât Aydemirin oğlu- nu telaşlandıran bu olmuştu. Hânı gazetede okuyunca soluğu Akşamda almıştı. Genç Aydemir Malik Yolaça: "— Malik bey, idamlar konusun- da Biz Akisten önce babamın görü- şünü yazalım" dedi. Eğer hatıralarda zaman zinciri- ne riayet olunursa idamlar taslı hayli sonra gelecekti. e Hatıraların başında megalomanyak albay her şeyi nasıl kendisinin yaptığım, nün- yayı nasıl idare ettiğini, ilk ihtilâl komitesini eliyle kurduğunu -bu komiteyi "ilk" kurmayanını da bir bulabilsek... "- anlatıyor, "onu komi- teye ben aldım, bunu komiteye ben aldım, şuna bu emri verdim, tüzüğü hazırlâyıverdim, Oo direktifi veriver- dim" diye hamamda şarkı söylüyor- du. Metin Aydemir Malik Yolaça: azların Oo sorumluluğunu muti Ban lee Ora Zaten bunun sözü edili için, biz evvel davranalım.” ısrar etti. Bu, gazetecilik bakımından Ak- şamcılara da munis geldi. Böylece bir bomba patlatılacak ve dediko- dulu bir konu ortaya atılacaktı. Ni- tekim, Aydemirin aslında gerçekle diye 22 Ekim 1966 hemen hiç ilgisi bulunmayan ve sa- dece İnönüye, kendisini aralarına almaya lüzum görmemiş olan MBK Üyelerine, Sıkı Yönetim Komutanı olarak 21 Mayıstan sonraki takiba- tı idare etmiş Cemal Turala kinini dile getiren iddiaları geniş akisler yaptı. Medeni cesaret hakkında Menderesin nasıl asıldığının aydınlatılması, bir tarih parçasına ışık tutmaktır. Ama Menderesin intikamını almaya kalkışıp suçlu aramasına çık- mak, sadece kaşınmaktır. Türkiyede Menderesin i- dam cezasını tamamile hak ettiği, o günler hiç kimse tara- fından tartışılmamıştır. Var- sa buna karşı çıkmış olanlar, söylesinler! Ama o günler bu idam cezasının azının m İnfaz edilmeyip hapse çevril” mesinin mi memleket hayrına olacağı tartışılmıştır ve şahsi- yet sahibi kimseler fikirlerini bildirmişlerdir. Bu safhayı ay- dınlatmak bir tarihi görevdir. Tartışma, karar yetkisine sa- hip tek organ M.B.K. içinde de olmuş, M.B.K. memleketin menfaatini idam cezasının in- m 0 Eriğin oyuyla bel- tmiştir karardan her şey Bitmiştir ve hiç kimsenin elinde M.B.K.'nin imzalı kara- rum değiştirmek, durdurmak, lem yetkisi kalmamış- ır. Karar infaz olunmuştur. mn intikam heveslisi ve gücüne güveniyorsa, buyur. sun! Ona buna korkak korkak çamur atmak neye?. Bir adamın Zi; rı Megalomanyak Oo albayın iddiaları- nın üstüne atılan, tabii AP ba- smıyla AP'nin Şinasi Osma gibi sönmüş şöhretleri oldu. Bunlar derhal bir "Menderesin intikamı" kampanyası açtılar. Böyle kampan- YURTTA OLUP BİTENLER yalarda daima olduğu gibi büyük hedefi, Yassıadanın zayıf noktası; Başsavcı Egesel teşkil etti. Fakat, onun gerisinde asıl, sanki Mendere- si İnönü ve CHP astırmış gibi sin- si ithamlar AP gazetelerini kapladı. Aydemir aslında, kendisini astırmış olanlardan sözüm ona hınç. alıyor- du. Megalomanyak albay 22 Şubatı, askeri bir sol idare kurmak haya- liyle tertiplemişti. O sırada Orduyu tahrik için kullandığı malzeme, İ- nönünün AP'ye ve Menderesin ha- kilerine fazla yumuşak davrandığı, 27 Mayıs ruhunu iyi korumadığıy- dı. Aydemir, o maceradan sonra kriptoların sevgilisi oldu ve kripto- lar onu "reformcu" diye lanse et- tiler. Aydemir 21 Mayısta bir fel- sefeye dahi sahip bulunmaksızın, tam bir sergüzeşte kendini attı ve tabii darmadağın oldu. Ancak on- dan sonradır ki ve bilhassa kenesi- ni kurtarmak için AP'nin değirmen- lerine su taşımaya başladı. Sadece bugün ortaya çıkan hatıraları değil, Mamakta yaptığı savunma da muh- temel bir idam cezasının Meclisteki Grupu tarafından tasdik edil- memesi gayesini güdüyordu. Fakat AP'liler, eski Demokratlar tarafın- dan Ay demirin bir takım marifetle- ri alakam fısıldanmış bulundu- gundan sergüzeştçi albayın oyunu- na gelmediler. Ö zaman Aydemir, AP'ye de kızdı. Ama asıl, hıncı İnö- nüyeydi. Halbuki hatıralar, İnönünün ve CHP'nin tam beş yıldır, bunca itha- ma mâruz bırakıldıkları halde ve bu kadar seçim geçirmiş olma karı- na rağmen kullanmak küçüklüğün- de bulunmadıkları bir müthiş ve- sikanın açıklanması neticesini do- ğurdu. İsmet İnönü, daha Yassıada- da hükümlerin ilânından önce, hü- kümlerin arasında idam cezaları bulunursa bunların infaz edilmeme- sini ve hapse çevrilmesini MBK'den rica etmiş, bu konuda Gürsele res- mi ve uzun bir muhtıra vermişti. 13 Eylül 1961 tarihini taşıyan muhtı- ranın bir cümlesi ilgi çekici başka bir noktayı aydınlatmaktadır. İnö- nü, daha önce de Gürsele ve kendi- siyle teması olan MBK üyelerine in- fazlar konusundaki ogörüşünü bir çok defa ve şifahen belirtmiş bu- lunduğunu zikretmektedir. Haftanın başındaki gün Kemal Satır, CHP Genel Merkezinde bu 13

Bu sayıdan diğer sayfalar: