22 Ekim 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 30

22 Ekim 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 30
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tüli'den haberler Çifte kaktüsler Paristen sonra Amerikada da uzun zaman sahneden inmeyen bir fransız komedisi, "Kaktüs Çiçeği", bu yıl İstanbul ve Ankara tiyatro- larında aynı zamanda oynuyor. Er- tüğrul Muhsin olayından sonra Şe- hir Tiyatrosundan ayrılan oMücap Ofluoğlu, Aziz ve Ahmet Bornovalı dan kiraladığı Küçük Sahnede ye- ni bir tiyatro kurdu, perdesini de bu komediyle açtı. Beri yanda, Dev- let Tiyatrosu, "Ecinniler" ve Küs- künler Kahvesi" gibi oyunlar ara- sında bu fransız komedisine de re- pertuvannda yer verdi. Piyesi iki şehirde birden seyre- denler, İstanbul ve Ankara, daha doğrusu özel ve Devlet Tiyatroları arasındaki farkı hemen görüyor- lar. İlk geceler oyunculara yollanan çiçekler de iki şehrin ekonomik ve muaşeret âdabı farkım ortaya ko- yacak nitelikte. Mücap Ofluoğlunun galasında hol, âdeta çiçek bahçesi- ne benzemişti. Sepetler arasında birkaç kaktüs saksısı da vardı. Do- gan Nadinin Bedii Faike "Kompra- dor!" diye seslenmesi ise (kaktüs esprisiyle yorumlandı. Küçük Tiyatronun tavanında bir yıkıntı olduğundan, ankaralı seyir- ciler, bu güzel fransız komedisini birkaç gün gecikmeyle görecekler. Geçtiğimiz hafta Küçük Sahne- de "Kaktüs Çiçeği"nin sosyete ga- lası vardı ve tabii, herkes müthiş şıktı. Oyundan sonra, Ofluoğlunun dostlarından bir grup, tiyatronun küçük salonunda, şampanya ve vis- kilerle, yeni sahnenin açılışım kut- ladı. İstanbulun havası Aktris Şirin Devrim, haftanın ba- şındaki Pazar sabahı Amerikaya uçtu. Hava alanındaki uğurlayıcılar çok kalabalık değildi, fakat geçtiği miz hafta, İstanbulda, veda havasın- Günseli Başar, fransız gazetecileriyle Bütün derneklerin güzel dekoru 28 daydı. Herkes, yemekler ve kok- teyllerle Şirin Devrime "güle güle" deme yarışındaydı. .. Şirin Devrim Amerikada, Yale Üniversitesinde okumuş. İlk kocası, amerikalı bir aktördü. Bu yüzden de amerikalıları çok sever. Ama, son yıllarda iskandinav erkeklerinin arkadaşlığından hoşlanıyor. Meselâ, İstanbuldaki eski İsveç Konsolosu Harold Ström, Devrimin çok iyi ar- kadaşıydı, Nitekim, giderayan da türk - norveç dostluğunu destekledi. Her yerde, her zaman Djön adlı bu yakışıklı oadamla göründü. Şirin Devrim şerefine en kalabalık veda kokteylini ise British Petroleum'un müdürü Riddle verdi. İstanbul kokteyllerinin tezatlı a m a Başka zaman birbi- özünü oyan kapitalistlerle sosyalistler, böyle toplantılarda, ma- şallah, canciğer kuzu sarması.. Mr. Riddle'ın kokteylinde de Yaşar Ke- malin etrafım şık ve güzel sosyete hanımları sarmıştı. Özellikle Leylâ Süren, sosyalist erkeklerden çok hoşlanıyor. Fuat Süren ise, oynak zekâsıyla kapitalist - sosyalist tar- tışmalarının en güzelini yapıyor. Kadın hatipler Geçtiğimiz hafta Hilton Otelinin salonlarında, istanbullu kadınlar- dan kalabalık gir grup, O İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi klinikle- rini kalkındırmak için hazırlanan kampanyanın ilk toplantısını yaptı. Vali Vefa Poyrazın eşi, kendinden beklenmeyen, güzel bir konuşmay- la toplantıyı açtı. Onu, kulak ve bo- gaz doktoru Safa Karatayın eşi Saa- det Karatayın konuşması izledi. An- laşılan, Saadet Karatayın hatipliğe çok hevesi var, bir dernek toplantı- sı için fazla teatral bir okonuşma yaptı. Atarürkün annesi Zübeyde hanımdan başlıyarak, Madame Cu- rie'lere kadar bütün kadınları andı. Bu konuşma, avukat Süreyya Ağa- oğlunu da aşka getirdi, fakat onun konuşması pek parlak olmadı. Za- 22 Ekim 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: