24 Aralık 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

24 Aralık 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

XI Bir ülümatom ve sonrası — Tabii Senatörlük CHP'nin bir teklifidir — İhtilâlciler için "âti emniyeti"nin ne olduğunu İsmet Paşa anlatıyor: İhtilâlciler kendilerine bir çıkar yol arı- yorlar ve çeşitli be ee ei —Türkeş takımı İsmet Paşanın demec 1 çıkışlara başlıyor ve Mi Ozdağ sazı eline alıyor — karşı Gürsel bir basın oplntsinda TTürkeşi şaşırtıyor — Kudretli Albayın suyunun kaynadığının hikâyes O yıl, 9 Eylülü hemen takip eden günler An- karaya gittim. İsmet Paşanın demeciyle si- yasi hava bambaşka bir şekil almıştı. Komite- nin toplandığını, demeci görüştüğünü, fakat bir vaziyet takınmamayı tercih ettiğini anlattılar. Yapılan toplantı, sadece Komitenin toplantısı değildi. O tarihlerde, M.B.K. içinde bir grup kendine mahsus çalışmalar yapıyordu ve bun- ların merkezi Türkeşin, Başbakanlıktaki Müs- teşarlık odasıydı. Devrin bir Bakanı söylemiş- ü. Ne zaman Türkeşi görmeye gitse, odasında Özdağı, Esini, Kabibayı, Solmazeri, Erkanlıyı, Baykalı hep beraber veya daha küçük bir takım halinde başbaşa, fiskos halinde görürmüş. Bun- lar da İsmet Paşanın sözlerini kendi araların- da değerlendirmişler ve tabii ifade ettiği ma- nayı gözden kaçırmamışlar. Bir defa, 27 Mayı- sı "Ordunun bir kardeş kavgasına son vermek için giriştiği hareket" şeklinde yorumlamak, kendilerinin malıydı. İsmet Paşa bunu yersiz, hatta son derece tehlikeli bulmakla doğrudan doğruya onları karşısına alıyordu. ile yakın ilgisi bulunan bir tanıdığım Türkeşcile- rin hazırlıkları hakkında bilgi verdi. Komite, İsmet Paşanın demeci üzerine bir yorum yap- mamak kararım vermiş, bunu sineye çekmişti. Ama Türkeşin takımı demeçteki fikirleri mu- kabelesiz bırakmak niyetinde değildi ve bunu açıktan yapacaktı. Bizim bunu anlatan ahbap: "— Mukabeleyi Ozdağ ile Esin ve Türkeş yapacaklar..." diye İlave etti. Buna mukabil Ankaradaki C.H.P. çevre- leri sevinç ve ümit içindeydiler, kendilerine gü- venleri yeniden avdet etmişti. İsmet Paşanın demeci gerçekten, memlekete tekrar hâkim ol- muştu ve hadiseler onun kontrolü altına girmiş- ti. Karanfil Sokaktaki binaya uğradım. Yüzler gülüyordu. C.H.P. Genel Merkezinde, ihtilâlin yerine oturtulduğu inancı vardı. Kime rastla- mışsam, samimi bir hayranlıkla: Paşa ne konuştu, yahu!" diyordu. Bunların bir kısmı, bir hafta önce, beni gördüklerinde İsmet Paşaya tarizkar haberler gönderenlerdi. Ismet Paşa 9 Eylülde, İhtilâli yerine otur- turken sadece bir takım genel fikirler o söyle- mekle kalmamış, şahsına, partisine ve bütün politikacılara karşı Türkeş takımıyla onun peyk kalemleri ki çoğu, eski Demokrat kalemlerden derlenmişti tarafından girişilmiş hücumları da cevaplandırmıştı. M.B.K.'nin ve tabii ken- dilerinin iktidar süresini uzatmak isteyenler bir "çirkin politikacı" tipi yaratmışlarda. Bun- lara göre çirkin politikacı ihtilâlle devrilip giden bir iptidai zihniyetin temsilcisi olan po- litikacı değildi. Hatta artık o, ikinci plana düş- müştü. "Çirkin politikacı" seçimlerin biran ön- ce yapılmasını, iktidarın sivil idareye devredil- mesini ve demokratik rejime, fazla gecikilme- den geçilmesini isteyen politikacıydı. Bunların başında da, İsmet Paşa geliyordu. İsmet Paşa, ye A o demecinde bu konuyu ihmal etmedi. Dedi k — C.H.P. nin bir an ewvel "iktidara gel- mek hırsıyla sabırsız ve telaşlı olduğunu san- mak yanlış bir teşhisin bir başka yüzüdür. Ta- bii bu teşhiste bana atfedilen bir ihtiras başlıca rol oynuyor. Benim için siyasi hayatta bir fani- nin heves edebileceği bütün ikballer arkadadır ve benim üzerimde tesirleri, günlük hayatın ba- sit bir hadisesi kadar bile ehemmiyetli değildir. Şimdi hepimiz için mühim olan tek mesele, için- de bulunduğumuz İnkılâp devrinin, başladığı başarı ile ve şerefle sona ermesinin memleke- tmiz balonundan başlıca selâmet yolu olduğu üzerindi vatandaşların anlayışını (o toplamak- tır." İşmet Paşanın yi şuydu: Seçim ya- pılır. İktidara C.H.P. gelir veya C.H.P. muhale- fette kalır. Hiç Önemli değil. İktidarı hangi par- ti alırsa, yeni seçime kadar memleketi o idare eder. Ama 29 Ekim 1961'i aşacak bir seçimsiz sistemi katiyen kabul etmem. d Bu, M.B.K.'ne verilmiş kesin bir ültimatom- u. M.B.K. üyelerinin istikbalinin ne olaca- ğı da, İsmet Paşanın kafasında o sırada be- lirmiş bir meseledir. İhtilâlciler, “ayaklarının tozlarıyla” geldikleri günler “ayaklarının toz- larıyla" gidebilecekleri, çıktıkları ordunun saf- larına dönebilecekleri kanaatindeydiler. Eğer, Gürselin bir ara kafasından geçirdiği gibi bir 15

Bu sayıdan diğer sayfalar: