24 Aralık 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

24 Aralık 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER diğini hissettirmeye gayret etmiş- eğer bir grup halkın söyleyecek bir sözü, belli edecek bir hissi varsa, o da sözünü söyler, hissini belli eder. Hükümet, bu ifade tarzının kaba- lık hudutları içine girmemesine dik- kat eder. Bunu o hududa sokmak isteyenler çıkarsa, onlara karşı da uvvetini kullanır. Ama her şeye hâkim olabilir, ama her şeye hâkim olamaz.. Bunun önemi yoktur. Bı- rakınız demokratik ülkeleri, Sov- yetler Birliğinde bile bazı halk gös- terilerinde ölçülerin kaçırıldığını Başbakan Kosigin elbette ki bilir. Bu tarz bir davranıştan bir gör- gülü misafirin alınması için hiç bir sebep yoktur. Büyük devletler hiç bir memlekette herkes tararından sevilmez. Seveni vardır, sevmeyeni vardır. Amerika dünyanın dört bir tarafında pek mi seviliyor? Rusya- ya gelince, ona karşı Türkiyede baş- ka sebeplere dayanan, kökleri daha derinde düşmanlık hislerinin bulun- duğu nasıl saklanılabilir? Ama me- sele, bir hükümetin, memleketin menfaatine bildiği bir politikayı ce- saretle tatbik edecek güce sahip bu- lunduğunu göstermesiydi. AP İktidarı rus başbakanının zi- yaretini âdeta saklamaya çalışmak- la sanki saklanabilirmiş gibi.. Bu güce sahip olmadığını hazin şekilde itiraf etmiştir. Ziyaretler "Buzlar çözülürken" (Kapaktaki ziyaretçi) Esenboğa Hava alanında Isı gittik- çe düşüyordu. Kuru ayazın te- dirgin ettiği insanlar, dikkatle, mik- rofonda konuşan yuvarlak yapılı ve çıplak başlı zatın yüzüne bakıyor- lardı. Konuşmacının yüzünden dü- şen, bin parça olabilirdi. Büyük bir sıkıntı içinde bulunduğu ve o anda yapmakta olduğu işi bir "angarya" telâkki ettiği, ilk bakışta anlaşılı- yordu. Elindeki metni okurken ara- da bir gülümsemeğe çalışıyor, son- ra hemen, içinden geçenleri anla- mak istermişcesine, yanıbaşında durmakta olan uzun boylu, sert hat- lı zatın yüzüne bakıyordu. Nihayet bundan vazgeçti ve konuşmasını ay- nı minval üzre bitirdi. Esenboğâda ısı daha da düşmüştü Olay, haftanın başında Salı günü, Esenboğa Hava alanında cereyan 6 AKİS Aleksi Kosigin Esenboğa Hava alanında "Rusyadan dostluklarla” etti. S.S.C.B. Başbakanı Aleksi Ko- sigin ve beraberindeki heyet, o gün, Esenboğa Hava alanında Başbakan Süleyman Demirel, bazı Bakanlar, Genel Kurmay İkinci Başkanı Orge- neral Refik Tulga, bazı parlâmento üyeleri Ve kordiplomatik tarafın- dan karşılandı. Sovyet heyetini getiren ilyuşin-18 tipi özel uçak, saat tam 12.30'da piste indi. Başbakan Demirel ve di- ger karşılayıcılar, uçağın Ankara ü- zerinde görülmesiyle birlikte, bu- lundukları salondan çıkarak pistte- ki yerlerini aldılar. Buradaki kısa bekleme süresi içinde gerek Başba- kan Demirelin ve gerekse Bakanla- rının yüzlerinde sıkıntılı bir ifade görülüyordu. o Uçaktan ilk olarak, misafir Başbakan Aleksi Kosigin in- i. Onu, heyetin diğer üyeleri izle- diler. Demirel uçağa giderek, mer- divenlerden inmekte olan misafir Başbakanı karşıladı ve elini sıktı. İki Başbakan, karşılayıcıların bek- lemekte oldukları yana doğru iler- lerken, foto muhabirleriyle alanda- ki görevli subay ve polis âmirleri arasında mutad çekişme cereyan et- ti. Başbakan Demirel, Bakanları ve diğer karşılayıcıları (o misafir Baş- bakana teker teker takdim ettikten sonra, alandaki bando tarafından iki memleketin milli marşları çalın- dı ve Misafir Başbakan, birerin de sovyet bayrağını taşıdığı Şeref Kı- tasını teftiş etti. Başbakanlarından Önce Ankaraya gelmiş olan sovyet gazetecileri ve filmcileri, bu sırada, durmadan resim çekiyorlardı. Şeref Kıtasını teftişten sonra Kosigin, a- landa hazır bulunan Sovyet Elçilik ve kordiplomatik mensuplarının el- lerini sıktı. Sükan işbaşında Karşılama o töreninin ilk safhası böylece bitti. Daha sonra iki Başbakan, direklerine türk ve sov- yet bayrakları çekilmiş alanın Şe- ref Salonu önünde ilk konuşmala- rını yaptılar. Evsahibi Demirel, "S.S.C.B.'nin mümtaz Başbakanı ek- selans Kosigini ve beraberlerindeki heyetin değerli üyelerini, memleke- timizde karşılamak ve selâmlamak- tan derin bir memnuniyet duymak- tayız" derken, nedense, ikide bir mi- safir Başbakanın yüzüne bakıyor- du. Gerek alanda ve gerekse alanı şeh- re bağlayan yol boyunca geniş emni- yet tedbirleri alınmıştı. Atlı-yaya po- lisler, yol boyunca nöbet bekler ve devriye gezerlerken, askerler de yo- 24 Aralık 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: