24 Aralık 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

24 Aralık 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSADİ VE MALİ SAHADA 1967 Bütçe Tasarısı 1967 yılı Bütçe Kanunu Tasarısı yeni bir Maliye Ba- kanı, fakat yeniliği olmayan bir anlayışla Meclis komisyonlarına gelmiş bulunuyor. Tasarıyı, Meclis komisyonlarında tartışılmadan önce, geniş bir basın e yaparak, halk oyuna açıklayan Maliye Ba- Bilgehan, kendisinden Önce ayni görevi yapmış kimselerin, çok kere doğru olmayan, g geleneksel sözle- rini, büyük bir ciddiyet içinde, bir kere daha tekrar etmiştir. Bilgehan, bunları söylerken, Bütçenin açık- sız olduğunu, enflâsyonist eğilimi bulunmadığını, ge- niş yatırımlara ayrılan büyük paralar sayesinde bir ekonomik hamlenin başlangıcında (bulunduğumuzu da yine ayni ciddiyetle, sanırız, biraz da inanarak- tekrarlamıştır. Bu, Maliye Bakanlığı koltuğuna oturan il politikacıların, kendilerini kurtarmalarına imkân ol- mayan bir çıkmazın uzun hikâyesidir. Üç gün önce, Maliyenin iflâsın eşiğinde olduğunu söyleyerek istifa eden bir Maliye Bakanının yerine gelen bir yenisi, eko- nomik durumun güllük gülistanlık olduğunu fütur- suzca söylemekte beis görmez. Hattâ bazıları, daha da ileri giderek, söylediklerine inandırıcılık kazandırmak amacıyla, "Politik geleceğimi ortaya atarak söz veri- yorum ki..." gibi yeminlerle, inanılması çok zor konu- lara güç kazandırmak hevesine düşerler. Türkiye, bu ezeli oyunun bir yenisini, ayni dekor ve eskilere ben- zeyen ayni tipteki aktörlerle, bir kere daha seyret- mek üzeredir. Nitekim Bilgehan, toplamı 19 milyar türk lirasını asan 1967 yılı Bütçe Kanunu Tasarısını sunarken, Tür- kiyenin geçmiş bütçelerine göre kırılmış rekorlardan, denk bütçeden, enflâsyonist tehlikenin bulunmayışın- dan rahatlıkla bahsedebilmiştir. Oysa, uzaklara git- meye lüzum kalmadan, halen uygulanmakta olan 1966 Bütçesinin ulaştığı sonuca bir göz atmak bile, İktida- rın ayni tipteki bütçelerle varmak İstediği noktaları aydınlatmaya yeter. 1966 Bütçesi tartışılırken de, za- manın Maliye Bakanı Gürsan, Bilgehanın bugün söy- lediklerini ayni sözcüklerle ve ayni eğilimleri telkin etmek üzere, sayısız kere tekrar etmişti. Acıdır gehanın sözlerinin dünki sahibi Gürsan, göklere çikan dığı tasarının uygulanması süresi dolmadan ortaya çıktığını gördüğü ekonomik ve mali aksamaların en- gellerine takılarak istifa etmek zorunda kalmıştır. 1967 Bütçesinin meziyetlerini saymakla bitiremeyen bir başka Bakanın mali yılın sonuna kadar dayanıp da- yanamıyacağı da, şimdiden kesinlikle kestirilemeyecek ayrı bir tecessüs konusudur. Gelelim, önümüzdeki 1967 Bütçe Kanuna Tasarı- sına. Bu tasarının, geçmişteki kötü örneklerine tıpa- tıp benzemekten gayri bir özelliği yoktur. Bir türlü yâni vergilere gidemeyen veya yeterince vergilendirile- mediği için, halen bazı rezervlerin bulunduğundan şüp- he edilemeyen alanlara el atamayan iktidar, benzeri bütün iktidarların saptığı yola girmiştir. Gelir tahmin- 26 Dr. Reşat TİTİZ lerindeki iyimser ve kabarık tahminlerin gerçekleş- memesi ihtimâli yüzdeyüz olduğuna göre, gidilecek yol olarak, vasıtalı vergiler yolu ile, bazı geniş tüke- tim mallarına zamlar yolu kalmaktadır. AP İktidarının yeni vergilere gidememesinin sebebi açıktır. Dayandı- ğı ve temsil ettiği sınıf, Türkiyede vergi verme konu- sunda en önde hatırlanan sınıftır. Böyle bir sınıftan yeni vergiler veya yeterince vergilendirilmeyen alan- ları vergilendirerek başkaca tahsilata girişmek, ünlü deyimiyle, binilen dalı kesmek demek olacağından, AP İktidarı, bu yola gitmemek için, bütün hünerini gös- termekten geri kalmamaktadır. Geniş tüketim malla- rına zamlar yapmak, yeni vasıtalı vergiler koymak ise, ekonomik güçlüğün yükünü ve ağır- lığını halk kitlelerinin omuzuna aktarmak olduğun- dan, bu metod bol bol Eamikesk ir Sadece zam ve yeni vasıtalı vergilerle yeinmeye niyetli görünmeyen İktidarın, enflâsyonist mekani mayı belli ölçüler ve imkânlar içinde işleteceğini gös- teren sayısız belirtiler vardır. Gerek Başbakan Demi- rel, gerekse onun Maliye Bakam Bilgehan istedikleri kadar aksini iddia etsinler, bu sözleri, kendilerinden başka hiç bir kimseyi inandıramıyacak hale gelmiştir. AP Meclis Grupunda geçen hafta görülen ve başı Prof. Aydın Yalçının çektiği ayaklanma, ekonomik gidişin yüksek kademedeki resini demeçlerle ilgisi kalmadı- ğını göstermeye yeten en büyük delildir. Prof. Aydın Yalçın örneğini, AP'nin ikinci sınıf diğer politikacıla- rının canhırış bağırışları izlemektedir. Demirele ya- kınlığı bilinen, iktisat bilmez bazı milletvekillerinin, ekonomik kalkınmada enflâsyonun da, diğerleri gibi, bir yol olduğunu söylemeleri, bozuk gidişi düzeltme- ye veya sağduyu sahibi çevreleri kandırmaya yetme- miştir. Yetmeyecektir de. İş bunlarla da bitmemektedir. 1967 Bütçesinin dış yardım adı altında almayı tasarladığı meblâğın büyük bir kısmının da gerçekleşmesi imkânsız görünmekte- dir. Amerikanlar, sanayi kolundaki yatırımları finan- se etmekte çok nazlı davranmak niyetinde oldukları- nı gizlememektedirler. Konsorsiyumun vereceği umu- lan miktarın, tartışmalardan kurtulamıyarak, belirsiz bir sona doğru ilerlediği, herkesin bildiği bir gerçek halindedir. Askeri harcamalarda azalan amerikan yar- dımının boşluğunu Bütçeden karşılamak, Demirel ve arkadaşları için hiç beklenmedik, nahoş sürprizlerden önemli bir tanesidir. 1967 Bütçe Kanunu Tasarısı, işte böyle bir hava ve böyle bir anlayış içinde komisyonlardan geçerek, Meclise gönderilmek üzeredir. Meclisteki meydan mu- harebesi bu iddialı, fakat aslında hiç bir orijinalliği bulunmayan güdük tasarının eksikliklerini daha iyi aydınlatacak tartışmalara mutlaka fırsat verecektir. Meclisteki AP'li sayısının çokluğu, bazı acı gerçek- lerin dile getirilmesini engellemeye yetmeyecektir. Güneşin balçıkla sıvandığının görülmediği gibi... 24 Aralık 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: