24 Aralık 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

24 Aralık 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Türkiyeyi kurtaramadığını bildiriyor ve şimdi, kendi idarelerinde bu kurtarıcı devrin geldiğini müjdeliyordu. Muzaffer Ozdağa göre demokratik hayat Türkiyede politikayı geçim kapısı haline geti- ren bir zümre doğurmuştu, bu zümre kendi için- de didişmeye kapılmıştı, didişme günden güne tehlikeli bir hal almıştı, aydınlar bunu endişey- le takip eder olmuşlardı. Böyle bir didişme it- tihat ve Terakki günlerinde de görülmüş ve bundan dış düşmanlar faydalanmışlardı. Öz- dağ için 27 Mayıs öncesinde de hava bu şekli almış, memleket bir iç harp tehlikesinin eşiğine gelmiş, gene dış düşmanlar bundan faydalanma yollarını aramaya koyulmuşlardı. Türkeşin 1 numaralı sözcüsü neticeyi şöyle söylüyordu: Nihayet Ordunun müdahalesi zaruri bir hal | aldı." İlâve ediyordu: — 27 Mayıs hareketi sadece Yassıadaya gönderilen, milleti soyan bir zümreye ka pılmamıştır. Memleketin bütünlüğünü koru- mak, tehlikeli bir gidişe dur demek için yapıl- mıştır. Üstüne bir defa daha bastırıyordu: ihtilâl türk ulusunu soyan, hürriyetle- rini gasbeden bir avuç suçluya karşı değil, 'Tür- kiyenin kaderine karsı yapılmıştır. Bu noktanın böyle bilinmesinde büyük fayda vardır. ” Muzaffer , M.B.K.'nin "geçicilik" üzerinde de pek hoş bir fikri vardı. Dünyada geçici olmayan ne vardı ki? İşte, M.B.K. de o tarzda "geçici" idi! Akıllı yüzbaşı şöyle diyor- du: | — Dünyadaki bütün iktidarlar geçicidir. Yalnız her idarenin, iktidarı boyunca millete ve memlekete en faydalı şekilde çalışması lâ- zımdır." Komite böyle bir geçiciliğe sahip olarak Türkiyenin bütün meselelerini hallettikten, memleketim kimse tarafından o güne kadar dü- zeltilemeyen kaderini düzelttikten sonra ikti- darın kime verileceğini de Özdağ, milletin ira- desine filan bırakmayıp bizzat tayin ediveriyor- du: Aşınmamış bir ele Tuhaftır, bu o sıralarda, Rusyanın Anka- radaki girgin Büyük Elçisi Rijof tarafından da Komite üyelerine yapılan telkin ve tavsiyeydi. Madanoğlunu bir ziyaretimi, bundan dolayı hiç un Komite, 147'ler Hadisesini de yaratmıştı. Cemal Madanoğ Komutanıydı ve ye- ni Meclisin bir binasında karargâhını kurmuş- tu. Beni Komutanın yanına aldıklarında Mada- noğlunun önünde, üzeri eski harflerle yazılmış bir kâğıt vardı ve General sinirli sinirli söyle- niyordu. “— N'oldu Paşam, ne var?" diye sordum. Yer gösterirken başını salladı: “— Bırak, Allahını seversen.. Şenden lie ziyaretçisi, ğaimmş, EI- çinin söyl rini Madanoğlu madde madde not almış. “— Bak okuyayım da, dinle" dedi ve mad- deleri, kendisine bask kalaylı tefsirlerini de ek- leyerek okudu. Rus Elçisi, askeri ihtilâl yaptıklarından dolayı kendilerini ae etmiş. Madanoğlu: — Anla ki, b... etmişiz" dedi. Zaten, maddenin yanma da bu tefsiri, adamla konuşurken y azmış. ijof, Eminsu ye 147'ler hadiselerindeki “enerjik davranış “ını da övmüş. Madanoğlu- nun notu: “Onu da b.. etmişiz. Rus Elçisi, D.P.'yi kapattıkları halde ni- çin öteki partilere ilişmediklerini sormuş ve Ismet Paşanın konuşmasını tenkit etmiş, onun da politika hayatından uzaklaştırılmasını, yeni bir kadro kurulmasını tavsiye etmiş. lunun tefsiri: “Herif İsmet Paşayı da tevkif etmemizi mi istiyor, ne?" Nihayet Rijof, Komite olarak iktidarda uzun süre kalmalarının, memleketin te- mel davalarını halletmelerinin, milleti kurtar- ne kadar iyi bir şey olacağını söyle- miş. Madanoğlu not etmiş? “Demek ki hemen, seçime gitmemiz lâzım.." Ben yanından a; ken Komutan hâlâ söyleniyor, "Herife bak, neler tavsiye ediyor" diye basıyordu kalayı. Türkeş takımının tabii ta hiç bir ilgisi ve münasebeti yoktu ama ların aklındakiyle a klar ei tavsiyelerinin aynı olması bu takımın nasıl talı, tehlikeli bir temayülün sahibi bulduğu nu göstermektedir. Bunun yanında, o takımın o günler bazı salon sosyalistlerinin tesiri altın- da olduğu ve fazla gün görmemiş olanlarının günü onların gözlükleriyle, yahut onların etek- liklerinin tülü arkasından gördükleri bir ger- çektir. Bunlar tecrübesiz, fakat iddialı Komite üyelerini memleketin o meselesinin de şimdi- ye kadar kendilerini beklemiş olduğunu, bu me- selenin de aynı halde bulunduğunu elek ebedi iktidar yahut, Muzaffer Ozdağın anladı- ğı manada "geçidi iktidar" yönüne itiyorlardı. O Sonbahar bir akşam, Muzaffer Ozdağın, yanında her halde eşi ve muhtemelen bir akra- ba hanımı olarak tiyatroya girmesini ve ön sı- raya kurulmasını hatırlarım, yok, bu takımın iktidarda kalmak da mesihlik iddiası- nın ve "âti teminatı"nın yanında bir de beylik cakasının bulunduğu hususunda elimi rahatça ateşe sokabilirim İsmet Paşa, Türkeş takımının çıkışlarını Heybeliadadaki ertede okudu. Eski Demokrat- lar tarafından çıkarılmakta olan gazeteler de 19

Bu sayıdan diğer sayfalar: