24 Aralık 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

24 Aralık 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

D | Yugoslavya Arafatta bir ülke İktisat o yazarımız Dr. Reşat Titizin Yugoslavya izlenim- lerinin ikincisi aşağıda ır. Ti- Ş lav yöneticilerinin, halkın di- renmesi ka rşısında, bir süre sonra nasıl revizyonizme kay- dıklarını ve bugünkü Yugos- lavyanın, o (Üsküplü / türklerin deyimiyle) (o "kendi başına yö- netim" denilen bir yöntemin eseri Olduğunu anlatmaktadır. "Yugoslav halkının gerek yönetici- lerle olan, gerekse kendi arala- rındaki ilişkilerinin çok rahat bir düzeye gelmesinde, küçümsenmesi ekonomik kalkınmasının bugün u- lastiği noktanın büyük bir etkisi vardır. Bugünkü (düzeye ulaşabil- mek içinse, Yugoslavya, çareyi, ta- mamen kendine özgü bir sistem ve yöntem uygulamakta bulmuştur. Doğuluların, yani diğer sosyalist ül- kelerin türlü sebeplerle suçladıkları Yugoslavyayı, batılılar da, lardan geri kalmayacak bir şekilde suçlamaktadırlar. Doğuluların cen- net saymadıkları Yugoslavyayı ba- tlılar da cehennem saymamakta- dırlar. Bu demektir ki Yugoslavya, uyguladığı (o sisteme göre, arafatta bulunmaktadır. Türkiye, başını kuma gömmeyi en büyük marifet sayan, çok iyi bi- linen tutumu yüzünden, bu kadar yakın bir komşusunda olup biten- leri gereği gibi ve objektif ölçüler içinde halk oyuna aktaramamıştır. Oysa, Yugoslavyada bugün, geri dö- nülmez bir biçimde uygulanmaya başlayan yöntem, birçok az gelişmiş ülke tarafından dikkatle izlenmekte ve Cezayir gibi bazıları tarafından ise, doğrudan doğruya kopya edile- rek uygulanmaktadır. ) ve ayrı sistemin ma- hiyeti nedir Fransızların "autogestion" dedik- kari, Üsküpteki türk aydınların ise "kendi başına yönetim" adını ver- dikleri bu, Yugoslavyaya özgü yön- tem bilinmeden, Yugoslavyanın ge- lişimini, iç düzeninin aldığı yönü ve dış ilişkilerdeki tutumunu anlamak hemen hemen imkânsız gibidir. 24 GEZİ Sistemin macerası Olayları izleyenler hatırlayacaklar- ır: Yugoslavya bundan yirmibir yıl önce, 29 Kasım 1945'de, Nazi Al- manyasının saldırganlarını toprak- larından sürerek, kurtuluşunu yeni bir sistem içinde ilân edince, yöne- ticilerin önünde, çözüm bekleyen, dağlar gibi problemler vardı. İkinci Dünya Savaşı boyunca yugoslav hal- kının giriştiği hareketin bir sosya- list ihtilâl ile, pek tabii, ilgisi yok- tu. Göze alman mücadele, işgal kuv- vetlerini milli sınırların 'dışıma at- maktan, ibaretti. Fakat, Mareşal Ti- tonun başkanlığını o yaptığı Yugos- L ER Hata böyle bir kararın alınma- sıyla başladı. 1917 İhtilâli sırasında Rusya, ekonomik bünye bakımın- dan, İkinci Dünya Savaşından çı- kan Yugoslavyanın ekonomik bün- yesinden çok daha geri bir manza- ra gösteriyordu. Buna rağmen yu- goslavlar, oOkendi o uygulamalarını marksist uygulamanın tek ve rakip- siz modeli sayıyorlar, bu metodları- nı, âdeta bir ihraç malı gibi, başka ülkelere kabul ettirmeğe çalışıyor- lardı. Bugün ulaşılan aşama, bu tu- tumun ne kadar hatalı olduğunu, tartışmasız bir şekilde, tamamen ortaya çıkarmış bulunmaktadır. Üsküpte depremden sonra yapılan evler Tabiata karşı İnsan lav Komünist Partisi, kurtuluş sağlanmasında büyük rol SymAdisı için, parti mensupları, kurtuluştan sonra ülkenin kaderinde söz söyle- meye yetkili, rakipsiz bir ekip ola- rak ortaya çıktılar. Bu ekip, uygu- lanması düşünülen yöntem konu- sunda kesin bilgilerden yoksun bu- lunuyordu. İş başa düşünce, uygula- mada örnek alınacak yöntem aran- maya başlandı. Bir yandan stalinci sovyet baskısı, öte yandan ortada başka örnek bulunmaması gibi ne- denlerle, yugoslavyalı önderler, sov- yet örneğini aynen kopya ederek, uy- gulamaya giriştiler. İşte, bu şartlar altında, sovyet kopyası bir uygulamaya geçen yu- goslavyalı yöneticiler, obeklemedik- leri bir şekilde, halkın direnmesiy- le karşılaştılar. Açık veya kapalı bi- çimde ortaya çıkan direnme, çö- züm bekleyen sayısız ve büyük prob- lemleri olan Yugoslavyanın yönetim dizginlerini ellerinde bulunduranla- rı, giriştikleri uygulama üzerinde yeni baştan düşünmeye zorladı. Revizyonizme yöneliş Yıl 1950. Yugoslav Federal Meclisi, sistemi hafif bir değişikliğe uğ- ratarak, işçilerin, çalıştıkları işyer- 24 Aralık 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: