24 Aralık 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 34

24 Aralık 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 34
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SİNEMA anlaşamayan Disney, bu defa ken- di hesabına çalışmayı kurdu. Fakat bütün canlı-resimciler gibi o da ken- dine özgü, yepyeni bir tip yaratma- nın gerekli olduğunu düşünüyordu. Disney ne yapacağını düşünüp durur ken, birden aklına, Kansas City'- deki garajda oyalandığı Mortimer geldi. Arkadaşı çizgici Ub Ivverks'le bu fareyi "Mortimer" adıyla önce iki filmde kullandı, sonra adım "Mic- key Mouse"a çevirerek "Plane Crazy"yi hazırladı. Fakat bu film daha piyasaya çıkmadan sesli sine- ma etrafı sarmıştı bile. Bunun üze- rine Disney, bunu daha sonraya bı- rakarak, Mickey Mouse'ı "Steam- boat Willie - İstimbot Willie" adlı ilk sesli canlı resimde kullandı. Bu kısa- cık filmin başarısı Disney'yi bile şa- şırttı. Ondan sonraki birkaç yıl i- çinde Disney, her ay bir "Mickey ouse" macerasını piyasaya sürdü. 1929'da "Silly Symphonies" ile ilk renkli canlı-resimleri meydana ge- tirdi. 1933'te "The Three Little Pigs Üç küçük domuzcuk"la ilk ödülünü kazandı. 1936'da "The Country Cou- sin Taşralı yeğen" ile "technicolor" işlemini ilk defa canlı-resme uygula- dı. Aynı zamanda Disney'nin tipler dünyası da gün geçtikçe zenginleş- meğe başlıyordu. Miki Fareyi ve Tavşan Oswald'ı "Pluto", "Gooly", “Donald Duck - Vakvaka kardeş" İZ- ledi. Sinemanın Ezopu Disney'nin çalışma usülü çok basit bir temele dayanıyordu. Hepsi de hayvanlardan meydana gelen kahramanlarına birer insan kişiliği veriyor, onları insan davranışları içinde ortaya koyuyordu. Ele aldı- ğı tiplerin çoğu, ortalama amerikalı- yı temsil ediyordu. Ayrıca, tıpkı E- zop gibi, La Fontaine gibi, hayvan- lann bu davranışlarından insanlar i- çin hisse çıkarmağa önem veriyor- du. 1927-1937 arasındaki on yıl hem amerikan, hem de dünya canlı-re- sim alanını tekelinde bulunduran Disney'nin bu dönemdeki eserleri, bundan dolayı, aynı zamanda bu ta- rihlerdeki amerikan toplum hayatı- nın çeşitli yönlerini yansıtmaktay- dı. Ancak Disney'nin en büyük düş- manı, başarısı oldu. Stüdyosu gün geçtikçe büyümeğe, çalışma arka- daşlarının sayısı gittikçe artmağa başladı. Disney artık canlı-resim i- 34 çin çok önemli olan el sanatından ayrılmağa,, stüdyosunu bir fabrika haline sokmağa başladı. Nitekim Burbank'ta, "RX.O."nun da yardı- mıyla, büyük bir canlı-resim fabri- kası kurdu. Disney'nin canlı-resim- leri artık öbür filmler gibi geniş ölçüde teknik işlemlerden geçiyor, yüzlerce kimsenin işe karışmasıyla kişiliğinden yavaş yavaş kaybediyor- du. Disney'nin uzun canlı-resme baş- laması bu durumu büsbütün ağırlaş- tırdı. Fakat bir yandan da uzun can- lı-resme (o başlamak bir zorunluluk olmuştu. Çünkü kısa canlı-resim film ler artık masrafını oçıkarmıyordu. Bunun üzerine Disney, 1937'de, Açıklama Derginizin 26/10/966 gün ve 649 sayılı nüshasında İller bankası hakkındaki yayınınız- da Bala içme suyu inşaatı mü- teahhidi Ragıp Hacaloğlu Tas- fiye atıfetinden nasib alan mü- teahhitlerdendir e denilmekte- dir. 33 seneyi idrak eden me- muriyet ve müteahhitlik ha- yatımda haklı olduğuma İnan- dığım mevzu ve prensibler uğ- runa mücadele verdim, lütüf beklemedim. Olay şudur; Bala içme suyu inşaatı, adına ihale edilmiş, zamanında teslimi yapılan kı- sımların işleri ikmal edilmiş ve fakat su alma yeri ile İsale hattına arazi sahibi olan hal- kın bir yönlü müdahalesi ile girilememiştir. İş uzamış, tas- fiye tarafımızdan istenmiştir. Diğer taraftan da iş yapılmı- yor diye idarece mukavelenin feshine gidilmiştir. Bu olum- suz hal mahkemeye baş vurma ve yazışmalarla durdurulmuş- tur. Halen teminat red edil- memiş tam tasfiye yapılma- mıştır. İşin dahası var bütün bu o- laylar genel müdür Sayın Se- fahattin Babüroğlu zamanında ceryan etmiştir. Keyfiyetin bu yolda tavzihine umurunki mü- saade edersiniz Üstün saygılarımla. 14.12.966 Ragıp Hacaloğlu AKİS “Snow White and the Seven Dwarfs Pamuk Prenses ve Yedi Cüce" a- tındaki ilk uzun filmini çevirdi. Film, iş yönünden büyük bir başarı oldu ve 8 tane Oscar kazandı. Bu durum, Disney'yi ikinci uzun canlı-resmi olan "Fantasia"yı çevir- meğe yöneltti. Fakat klâsik müziği resimlemek amacını güden bu film, getirdiği teknik yenilikler (o geniş perde, üç boyutlu ses gibi bir yana bırakılırsa, sanat yönünden fiyasko oldu. "Pinocchio" ise, İkinci Dünya Savaşının patlak verdiği yıllara ras- lıyordu. Hollyvvood'un dış pazarları birdenbire yarıya inmişti. 1942'de Disney stüdyolarında patlak veren bü; grev, bunlara tuz biber ekti. Sanattan ticarete Amerikanın savaşa girmesi, bu ba- kımdan, Disney'yi güç durumdan kurtarmış oldu. Bundan sonraki dört yıl içinde Disney, daha çok, hü- kümet hesabına. Amerikanın savaş çabalarım destekliyen eğitim ve pro- paganda filmleri çevirdi. Disney sa- vaştan sonra yeniden canlı-resimle- re döndüyse de, artık bu alandaki gelişmeler onu canlı-resmin ortaça- ğını temsil eden bir kimse bağ imiz na sokmuştu. Disney, bunun üzeri- ne, çalışmalarını başka alanlara yöneltmeğe başladı. Yüzlerce sine- macıyı seferber ederek, belge ler meydana getirdi. İngilterede blo- ke edilmiş paralarını, çizgi kahra- manlarının değil, oyuncuların yer aldığı filmler çevirmekte kullandı. "Treasure Island - Define adası", “Robin Hood", “20.000 Leagues Un- der the Sea - Deniz altında 20.000 fer- sah"tan 1964te Oscar kazanan “Mary Poppins"e kadar uzanan o- yunculu veya oyuncuyla canlı-resim anlarım birleştiren filmler serisine el attı. Ancak, bütün bu sinema çalışmalarında Walt Disney adı artık sadece bir "ticaret marka- sı" yerine geçiyordu, yoksa bunların yönetmeni, yapımcısı, yaratıcısı başkalarıydı. Zaten kendisi de son konuşmalarından birinde şöyle de- mekteydi: “Yıllardanberi elimden bir tek çizgi çıkmadı. Son başarıla- rımın SIrrı, teşkilâtta. Ben teşkilât- yım." çıyı Disney, böylelikle, eski el sanat- çısından, ortaya, bilinen anlamıyla bir amerikan iş adamı çıktığını iti- raf ediyordu. Dağ fare değil, fare dağ doğurmuş, ancak, bir zamanla- rın canlı-resim ustası olan sanatçı bu dağın altında ezilmişti. 24 Aralık 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: