25 Şubat 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

25 Şubat 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Muharrem İhsan Kzılloğlu ihtilâl sonrasının dan va renkli simaların von Onun İçişleri Ba- kanlığı C.H.P'nin şikâyetini çekti ama onun ilm C.HA.P. ilerden gkâyeteri vardı ve iki taraf da bunlarda haklıy Bakanlık- tan ayrıldıktan sonra da Kurucu Meclis kori- dorlarında kulis faaliyeti yaptı ve nisbi temsi- Tin kabulünü önlemeye çok çalıştı. hayatında yeni partilerin milletvekilleri veya senatörleri olacaklardı. Bu, İhtilâlcileri çileden çıkarıyordu' ve o günlerdeki hava içinde, ger- gin asapla, çıkarmaması da güçtü. İsmet Paşa Genlik şunu söylüyordu: — Peki, kimlerin seçilme hakkını kaldıra- caksınız? Aynı soyadını taşıyanların mı? Evli kız kardeşler değişik soyadı kullanırlar. Birin- ci derecede akrabaları mı, ikinci derecede ak- rabaları mı, üçüncü derecede akrabaları mı? Ne faydası var? Enişteyi aday olmaktan me- nedebilir misiniz? Kayınbiraderi? Baldızı? De- mek ki bir ciddi hudut koyup meselenin teme- linde yatan unsuru değiştirmeniz imkânı yok- tur. O halde, üstelik hiç faydası da olmayacak- ken seçimlere niçin gölge düşürmeli?" O akşam İsmet Paşa seçimlerin niçin her türlü şüpheden vareste olmasını istediğini izah etti: 160 "— Bir ihtilâl oldu. Şimdi onu demokratik rejime çeviriyoruz. Buna karşı koymak isteye- cekler çıkmayacak mı, sanırsın? Eğer kurula- cak yeni meclis, temelinde, meşru oylara daya- nırsa bu meclisle ben, o meclisin teşekkül tarzı ne olursa olsun böyle hevesleri, gerektiğinde yenebilirim. Ama millet seçimlerin cereyan tar- zı konusunda tereddütlere sahip bulunursa su- ni sistemi alaşağı etmek son derece kolayla- şır.." Bu sözlerin mânâsını bir 23 Şubat sabahı daha iyi anlayacaktım. İsmet Paşa ve arkadaşlarının Komite üye- leriyle temasları Komitedeki havayı değiştirdi ama bu, A.P.'nin başı üzerine asılmış kılıcı ye- rinden hemen indirmedi. O günler bir Sıkı Yö- netim mahkemesi siyasi bir suçtan dolayı Tür- kiyedeki ilk idam hükmünü verdi. İdama mah- küm edilen Ahmet Çiftçi adında, fazla normal sayılmasına imkân bulunmayan biriydi. Fakat Ahmet Çiftçi A.P. mensubuydu. Fazla normal sayılmasına imkân bulunmayan bir parti men- subundan o partinin kendisine gitmek, A.P.'- nin başına çorap örmeye azimli bulunanlar için zor olmadı. İstanbuldaki Sıkı Yönetim İdaresi bir dosya hazırlayıp Ankarayya gönderdi ve Hü- kümet bu dosyayı ele aldı. A.P.'nin kapatılma- sı işi Hükümetin üzerine yıkılmak isteniliyor- du. Kabinede C.H.P.'li, C.K.M.P.'li ve Y.T.P.'li Bakan vardı, fakat A.P.'lisi yoktu. Eğer o gün- ler bir de A.P.'linin Hükümete alınması düşü- nülmüş olsaydı çok iyi edilirdi. Bu yapılmadı ve A.P.'nin D.P. sayılması gerektiği daha açık damgalandı. Üvey evlât muamelesi görmek se- çimlerin arefesinde A.P. için ne kadar tehlike- li olmuşsa bu, seçim günü, onun işine o kadar yaramıştır. A.P.'nin dosyasının Hükümette görüşülme- si sırasında İsmet Paşa Basın-Yayın ve Turizm Bakam olarak Kabinede bulunan Cihat Babanı eve çağırttı. Önce ondan durum hakkında bil- gi aldı, sonra kesin talimatını verdi. Parti ka- patılması yolu açılmayacaktı. Cihat Baban, temsil ettiği partinin gücüyle böyle bir teşeb- büse karşı koymalıydı. İsmet Paşa "— Bir suç varsa teşekküller değil, onu işleyen şahıslar sorumlu tutulmalı ve cezalan- dırılmalıdır" dedi. Hükümetteki görüşmeler sırasında C.K. M.P.'li Ahmet Tahtakılıç ve Y.T.P.'li Cahit Ta- laş lâfı daha ziyade ağızlarında gevelemişler. Zira, doğrusu ya, A.P.'nin kapatılmasını yü- reklerinden istemekteydiler. Fakat bunu açıkça ifade de edememişler. Bazı partilerin kötü yol- da olduklarını, tehlikeli propagandalar yaptık- larım, istismar kapılarını astıklarını belirtmiş-

Bu sayıdan diğer sayfalar: