Muharrem İhsan Kzılloğlu ihtilâl sonrasının dan va renkli simaların von Onun İçişleri Ba- kanlığı C.H.P'nin şikâyetini çekti ama onun ilm C.HA.P. ilerden gkâyeteri vardı ve iki taraf da bunlarda haklıy Bakanlık- tan ayrıldıktan sonra da Kurucu Meclis kori- dorlarında kulis faaliyeti yaptı ve nisbi temsi- Tin kabulünü önlemeye çok çalıştı. hayatında yeni partilerin milletvekilleri veya senatörleri olacaklardı. Bu, İhtilâlcileri çileden çıkarıyordu' ve o günlerdeki hava içinde, ger- gin asapla, çıkarmaması da güçtü. İsmet Paşa Genlik şunu söylüyordu: — Peki, kimlerin seçilme hakkını kaldıra- caksınız? Aynı soyadını taşıyanların mı? Evli kız kardeşler değişik soyadı kullanırlar. Birin- ci derecede akrabaları mı, ikinci derecede ak- rabaları mı, üçüncü derecede akrabaları mı? Ne faydası var? Enişteyi aday olmaktan me- nedebilir misiniz? Kayınbiraderi? Baldızı? De- mek ki bir ciddi hudut koyup meselenin teme- linde yatan unsuru değiştirmeniz imkânı yok- tur. O halde, üstelik hiç faydası da olmayacak- ken seçimlere niçin gölge düşürmeli?" O akşam İsmet Paşa seçimlerin niçin her türlü şüpheden vareste olmasını istediğini izah etti: 160 "— Bir ihtilâl oldu. Şimdi onu demokratik rejime çeviriyoruz. Buna karşı koymak isteye- cekler çıkmayacak mı, sanırsın? Eğer kurula- cak yeni meclis, temelinde, meşru oylara daya- nırsa bu meclisle ben, o meclisin teşekkül tarzı ne olursa olsun böyle hevesleri, gerektiğinde yenebilirim. Ama millet seçimlerin cereyan tar- zı konusunda tereddütlere sahip bulunursa su- ni sistemi alaşağı etmek son derece kolayla- şır.." Bu sözlerin mânâsını bir 23 Şubat sabahı daha iyi anlayacaktım. İsmet Paşa ve arkadaşlarının Komite üye- leriyle temasları Komitedeki havayı değiştirdi ama bu, A.P.'nin başı üzerine asılmış kılıcı ye- rinden hemen indirmedi. O günler bir Sıkı Yö- netim mahkemesi siyasi bir suçtan dolayı Tür- kiyedeki ilk idam hükmünü verdi. İdama mah- küm edilen Ahmet Çiftçi adında, fazla normal sayılmasına imkân bulunmayan biriydi. Fakat Ahmet Çiftçi A.P. mensubuydu. Fazla normal sayılmasına imkân bulunmayan bir parti men- subundan o partinin kendisine gitmek, A.P.'- nin başına çorap örmeye azimli bulunanlar için zor olmadı. İstanbuldaki Sıkı Yönetim İdaresi bir dosya hazırlayıp Ankarayya gönderdi ve Hü- kümet bu dosyayı ele aldı. A.P.'nin kapatılma- sı işi Hükümetin üzerine yıkılmak isteniliyor- du. Kabinede C.H.P.'li, C.K.M.P.'li ve Y.T.P.'li Bakan vardı, fakat A.P.'lisi yoktu. Eğer o gün- ler bir de A.P.'linin Hükümete alınması düşü- nülmüş olsaydı çok iyi edilirdi. Bu yapılmadı ve A.P.'nin D.P. sayılması gerektiği daha açık damgalandı. Üvey evlât muamelesi görmek se- çimlerin arefesinde A.P. için ne kadar tehlike- li olmuşsa bu, seçim günü, onun işine o kadar yaramıştır. A.P.'nin dosyasının Hükümette görüşülme- si sırasında İsmet Paşa Basın-Yayın ve Turizm Bakam olarak Kabinede bulunan Cihat Babanı eve çağırttı. Önce ondan durum hakkında bil- gi aldı, sonra kesin talimatını verdi. Parti ka- patılması yolu açılmayacaktı. Cihat Baban, temsil ettiği partinin gücüyle böyle bir teşeb- büse karşı koymalıydı. İsmet Paşa "— Bir suç varsa teşekküller değil, onu işleyen şahıslar sorumlu tutulmalı ve cezalan- dırılmalıdır" dedi. Hükümetteki görüşmeler sırasında C.K. M.P.'li Ahmet Tahtakılıç ve Y.T.P.'li Cahit Ta- laş lâfı daha ziyade ağızlarında gevelemişler. Zira, doğrusu ya, A.P.'nin kapatılmasını yü- reklerinden istemekteydiler. Fakat bunu açıkça ifade de edememişler. Bazı partilerin kötü yol- da olduklarını, tehlikeli propagandalar yaptık- larım, istismar kapılarını astıklarını belirtmiş-