25 Şubat 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 29

SOSYAL Dernekler Gönüllüler günü Mikrofondaki orta yaşlı, kısa kum- ral saçlı kadın heyecanlı fakat mutlu bir sesle konuşuyordu. Önce Başbakan Demireli konuşmaya da- vet etti, Başbakanın konuşması bi- tince, kurucu üyelerden Mevhibe İ- nönü, Süreyya Ağaoğlu ve Tezer Taşkırana dernek tarafından hazır- lanan plâkaların verileceğini açıkla- dı. Olay 19 Şubat Pazar günü, Stan- dartlar Enstitüsünün Oo yük konfe- rans salonunda geçiyordu. 19 Şubat, Türkiyenin en başarılı, en büyük HAYAT nekçi a bu toplantıda hazır bu- lunmuşlar. Bayan İnönü, bayan Sunaydan plâkasını almaya kalkınca salonda büyük bir alkış koptu. Bayan Su- nay Bayan İnönüye, Bayan Atasa- gun Bayan Süreyya Ağaoluna ve Bayan Demirel de Bayan Tezer Taş- kırana plâkalarını taktılar ve tebrik ettiler. Kürsüde Yardım Sevenler İkinci Başkanı Türkân Aytuna vardı ve zaman zaman, çok tatlı bir sesle, Yardım Sevenler Derneği hakkında kısa, veciz bilgiler vererek toplantı- yı idare ediyordu. 39 yıl önce ardım Sevenler Derneği 39 yıl ön- ce -19 Şubat 1928'de- "Yoksul Ka- Yardım Sevenler Derneği nin gönüllüler toplantısı Herşey gönülden başlar derneği olan Yardım Sevenlerin 39. yıldönümü idi. Mikrofonda konuşan Genel Başkan Dr. Mediha Eldem, Yardım Sevenler Derneğinin 19 Şu- bat 1967'yi gönüllüler günü olarak ilân ettiğini bildirdi. Gerçekten Cumhurbaşkanı Sunay ile eşinin, Senato Başkanı Atasagun ve eşinin, Başbakan ile eşinin ve diğer bazı Bakanlarla askeri kuvvetler erkânı- nın hazır bulunduğu toplantıda An- karanın faaliyetleri ile tanınmış bü- tün dernekçi hanımları dikkati çeki- yordu. Yalnız bir değişiklik vardı. Hanımlar çoğunlukta olmakla bera- ber, dernekçiliğe erkeklerin de ilti- fat edebileceğini gösteren bazı der- 25 Şubat 1967 dına Yardım Cemiyeti" adı altında kurulmuş, fakat 'Türk kadını yok- sul olamaz, bizatihi bir varlıktır" di- yen Atatürk ona daha sonra "Yar- dım Sevenler" adını vermişti. Siyasi hiçbir yönü olmıyan Yar- dım Sevenler Derneği, gönüllüler ta- rafından yönetilmektedir. Derneğin başlıca amacı, emek karşılığı yar dımdır. Bu amaca hizmet için gerek Ankaradaki Genel Merkez, gerekse il ve ilçelerde, sayıları 100'ü bulan şubeler, nakış, dikiş, trikotaj gibi iş atölyeleri ve rehabilitasyon mer- kezleri açmışlar ve bu iş atölyele- rinde yetiştirdikleri emekçileri bir taraftan zanaat sahibi yaparken bir taraftan da onlara hayatlarım ka- zanmak imkânını sağlamışlardır. Böylece hiçbir iş bilmeden derneğe baş vuran yoksul, bazen hastalıktan yeni kurtulmuş, çaresiz genç kız ve kadınlar bu atölyelerde çeşitli becerikler edinmektedirler. Ayrıca Ankaradaki Genel Merkez, iş atölye- lerinde çalışan işçilere öğle yemek- leri vermekte, onların tıbbi kontrol- lerini yaptırmakta ve ilâçlarını te- min etmektedir. Genel Merkez atölyelerinde halen 250 işçi çalışmaktadır. 1966 yılında emek karşılığı yardım için Genel Merkezin ödediği para 568 bin 224 liradır. Rehabilitasyon atölyeleri ise Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı ile beraber işletiliyor. Bu merkezler- de erkek ve kadın işçiler bavul, çan- ta gibi hafif işler imalâtım öğrenir, yarım gün çalışıp tam gündelik alır- lar. Emek karşılığı yardım yanında Yardım Sevenler yaşlılara, başarılı fakat yoksul öğrencilere karşılıksız yardımlar da yapmaktadır. Bu yar- dımların 1965 yılı tutarı 247 bin 155 lira 93 kuruştur Genel Merkez bir de Ankarada Genel Merkez binasının üst katında 200 öğrenciyi barındıran bir kız yur- du açmıştır. Bu yurt paralıdır ve a- macı, Anadoludan okumaya gelen kızlara, en ekonomik şekilde tahsil imkânını kazanmalarını sağlamak- tır. Yardım Sevenler Derneği mem- leketimizi ziyarete gelen yabancıla- aaliyetlerini izleyen iftiharı haline gelmiştir. Her fırsat- ta diğer derneklerle işbirliği de ya- pan Derneğin kapısı 10 Kasımda, A- tatürkün ölüm gününde bütün yok- sullara açıktır; onları geri çevirme- meye, onlara elinden gelen yardanı yapmaya çalışır. Herşey gönülden başlar Yardım Sevenler Genel Merkezi bugün. Sosyal Hizmetler Akade- misinin uygulama yeri de olmuştur. Akademide sosyal hizmet uzmanı olarak yetişen ve bu işin bütün ileri toplumlarca kabul edilmiş olan ilmi ve nazari yönlerini de ele alan öğ- renciler, pratikten yetişmiş olan gö- nüllülerin yanında, atölyelerde, ha- yattan pek çok şey öğrenmektedir- ler. Sosyal Hizmetler Akademisi Müdür Muavini Sema Kut bu konu ile ilgili olarak yaptığı konuşmada özellikle gönüllülerin görevleri üze- rinde durmuş, "Herşey gönülden 29