25 Şubat 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

25 Şubat 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S A N İİ Montaj Vuran kazanıyor! (Kapaktaki milyon yolu) B' haftanın başında bir gün Anka- rada. Ulustaki büyük mağazalar- dan birine bir adam girdi. Nakliye- ciydi. Bir kamyonu kaza geçirmiş- ti. Yeni bir kamyon almak istiyor- du. Girdiği mağazada kamyon yok- tu ama, mağaza Türkiyenin bir dev firmasının adını taşıyordu ve bu firma, yatanda başlamaya niyetlen- diği "Coca-Cola şişelemesi"ne (o ka- dar bin sahada at oynatıyordu, sa- bâlardan biri de kamyon montaj sanayii idi. Nakliyeci maksadını söyledi. Fir- manın tek tip, yedi tonluk kamyo- nu vardı. Acaba bundan, kendisine satılabilir miydi? DE bu işle görevlisi: Ooo, tabii!" dedi. Nakliyeci şartları sordu. Sordu ve bunları öğrendiğinde ensesini ka- şıdı. Kamyonun peşin fiyatı 105.750 e Taksitle 110.750 liraya-satı- iyor Yalnız, satışın bir özelliği vardı. Firma, 60 bin lira peşin alı- yor ve müracaatcıyı listeye yazı- yordu. 60 bin lirayı "trink" diye ö- deyerek kaydını yaptıran bahtlı va- tandaş yedi ay bekledi mi, yedi a- A Y İİ yın sonunda kamyonunu alıyordu. Kamyon kendisine teslim edildiğin- de, satış peşinse 45.750 lira hemen tahsil ediliyordu. Yok, muamele tak- sitliyse o takdirde mütebaki 50.750 lira ayda 5.075 liradan on ay vâdeye bağlanıyordu. Nakliyeci ensesini kaşıdı, zira hesaba aklı pek yatmamıştı. Daha doğrusu yatmıştı da, Türkiyede mil- yonlar kazanmanın bu kadar rahat olduğu bir iş sahasının varlığından haberdar değildi. — Yahu, bu sizin montaj fabri- kasının kapasitesi nedir?" diye sor- du. Fabrika kamyon, kamyonet ve minibüs monte ediyordu. Aldığı ce- vap "4800" oldu. Müşteri bunlardan kaçının, şimdi satın almak istediği cinsten kamyon olduğunu öğrendi: 1200 civarındaydı. Nakliyeci kaba hesaptan A için bunu 1000 olarak aldı. Demek ki firma hiç bir teslimat amin sadece bir kâğıt üstüne bir isim yazarak yıl- da 60 milyon lirayı kasasına koyu- yor, bunu tam yedi ay hiç bir fa- iz vermeksizin istediği işte kullanı- yordu. Nakliyeci gene kaba bir he- sap yaptı: Bunun normal banka fa- izi 10 milyon lira tutuyordu. Yani firma, kamyondan hiç kazanmasa Satılmak için bekleyen bir kamyon "Ne sihirdir ne keramet, el çabukluğu marifet” 24 -onu da çok kârlı olarak satıyordu ya..- sadece bu muameleye tam 10 milyon lirayı elini sıcak sudan Sso- Suk suya sokmadan cebine indiri- ordu. yor Nakliyeci ancak "Vıy, anam!" di- yebildi ve Ulusun ayazına çıktı. Ye- di ay bağlayacak 60 bin lirası ma- alesef a e satıcı bir müşte- rinin ka a hiç üzülmedi. Elini salladığında ellisi geliyordu Nakliyecinin sormayı ütiüttuğu, bir husus vardı. Eğer, yılda tam 60 milyon lirayı kasasına koyup du- man satan firmaya sermayesinin ne olduğunu sorsaydı alacağı (o cevap kendisini büsbütün şaşırtacaktı. Sermaye, 20 milyon liraydı! Korkunç bir kazık Türkiyede montaj sanayiine ( ilk beş yıllık plânın sanayileşme ve dış ticaret politikasının bir icabı olarak girilmiştir. (Hedef, "Montaj Sanayii Talimatı" diye bilinen tali- matta açıkca belirtilmiştir. Bu tali- matta şöyle denilmektedir: "Mahdut döviz m memleket ekonomisine en yarar şekilde kullanılması, montaj ira yii sahasında memlekete hizmet ça- basıyla yerli parça yapımını geliş- tiren firmaların desteklenmesi, pi- yasaya arzedilen mamuller için müstehlikin ödeyeceği paraya mu- kabil kendisine azami istifadenin sağlanması, tesbit edilecek Şartla- ra uyulmak kaydıyla serbest reka- betin doğması hususlarının temini maksadıyla bu talimat (o hazırlan- mıştır." Talimatta zikredilen başka bir husus, montaj yoluyla başlayan i- malâtı yerli tüm imalâta ulaştır- manın bu sanayiin gayesi olduğu- dur. Nitekim bu talimat üzerine kamyon ithali liberasyondan çıkarı- lıp kotaya alınmıştır ve gaye ger- çekleştiğinde kotadan da alınıp ya- saklar listesine sokulması hesaplan- mıştır. Halbuki kamyon montaj sanayii bu hedeflerden hiç birisini gerçekleştirmemiş, mantar gibi yer- den biten firmalar -bunların adedi 1963'te 5 iken şimdi 16'ya çıkmıştır- bol kâr sağlamışlar, fakat toplum bundan hiç faydalanmamıştır. C.H.P. Genel Sekreterinin Güney gezisi sırasında bir nakliyeci şikâ- yeğin şöyle dile getirmiştir: amyon satmak için peşimiz- den toşarbadi ve bunların fiyatı 60 bin lira civarındaydı. Montaj sa- nayii kurulduktan sonra fiyata 50 bin lira bindirdiler, 60 bin lirayı da peşin istemeye başladılar.." Gerçekten, meselâ Cumhuriyet 25 Şubat 1967

Bu sayıdan diğer sayfalar: