Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
AET'YE GİRME ÇABALARI Koşun, ehliyet dağıtıyorlar! AET ülkelerinde çok önemli bir refah göstergesi sayılan ehliyet sayısını ülkemizde de artırmak için, her müracaat edene hemen ehliyet veriliyor. line istatistikleri almış konuşu- yordu: “Bak kardeşim, işte 1953'ten itibaren rakamlar... Hep bir istikrar varken 1984'ten ıtıbaren kocaman bir sıçrama...”” Ehliyetlerden söz ediyordu. Ha- ni şu son aylarda ““her gidenin al- dığı”, leblebi çekirdek gibi dağıtı- lan şoför ehliyetlerinden... Gerçek- ten de, 1953'ten 1984 sonuna kadar geçen 30 yılda 3 milyon 198 bin olan ehliyet sayısı 84'ün sonundan itibaren aniden patlamış, 87 Mayı- sı'nda 4 milyonun üzerine çıkmış- tı. Peki, ne olmuştu? Ne olmuştu da her yıl kaplumbağa hızıyla artan ehliyet sayısı adeta roket takılmış gibi uçuvermişti? AET'ye müracaat ettiğimi: günlerde... Son üç yılın bu ilginç gelişmesinin altında neyin yattığı konusunda şimdiye kadar çeşitli açıklamalar yapılmıştı ama, esas faktörün son günlerin çapanoğlu- su AET olduğunu kimse tahmin edememişti. Evet, Dalyan'daki kaplumbağaları bile kurtaran Av- 18 NOKTA 16 AĞUSTOS 1987 rupalı imajı verme çabamızın son marifetiydi jet hızıyla verilen ehli- yetler. Mademki onlar her yüz ki- şiye düşen ehliyet sayısına bu kadar önem veriyorlardı, biz de Türk'ün yaratıcı zekâsıyla bu sorunu şıpın işi çözüverirdik. Kadınlara tarihi fırsat. Roketli ehliyetler konusunda dikkati çeken bir başka nokta da, kadınların “en fazla müsaadeye mazhar”' cins sa- yılmasıydı. Her şeye rağmen müra- caat eden bazı erkeklerin geri çev- rilmesi görülüyordu ama, ehliyet talebi reddedilen kadına pek rast- lanmamıştı son zamanlarda. Bunun da nedeni, hem AET ülkelerinin eh- liyetli kadın sayısına ayrı bir önem vermesi, hem de Türkiye'de ehliyet almış kadın sayısının çok az olma- sıydı. Adının açıklanmasını isteme- yen bir trafik yetkilisi, “Şimdi tam sırasıdır”” diyordu Nokta muhabi- rine, “Furya ne kadar sürer bil- mem, ama ben kadın olsaydım tam bu günlerde müracaat ederdim.”” Sağolasın AET. Özal hükümeti- nin, işbaşına geçtiği 1984 yılında Son 30 yılda 3 milyon 198 bin kişi ehliyet alabilmiş... Oysa bu rakam 1987 Mayısı'nda 4 milyonun üzerine çıkmış. AET'ye müracaatı kafasına koy- muş olması ve bu nedenle de bazı AET standartlarını hedeflemesi ba- zen bu tür naylon girişimlere yol açıyor olsa da, çoğu kez ülkemiz- de yaşayanların lehine işliyordu. Ehliyet dışında, AET standartla- rını tutturmak için çaba içine giri- len alanlardan biri de telekomüni- kasyondu. Her 100 kişiye düşen te- lefon sayısı AET açısından önemli bir gösterge olduğu için bu alanda 1985'ten bu yana çok önemli sıçra- malar gerçekleştirilmişti. Ne var ki, bütün bu gelişmelere ve son iki yılda telefon sayısının nere- deyse katlanarak artmasına rağ- men, Avrupa standartlarına yaklaş- mamız bile söz konusu olamamış- tı. Haziran 1987'de ülkemizde 3 milyon 117 bin telefon vardı ve her yüz kişiye 5.6 telefon düşüyordu. Avrupa Topluluğu'nda ise bu ra- kam her yüz kişi için 50'ye varıyor- du. Telefon gibi önemli hayat seviye- si göstergeleri sayılan otoyol mik- tarı ve televizyon sayısı açısından da durum pek parlak değildi. İşte bu son üç göstergeyle oynamak, ya da birtakım naylon numaralarıyla şişirmek mümkün olmadığı için eh- liyete el atılmış, o da kendisine bağ- lanan umutları boş çıkarmayarak ok gibi fırlamıştı. Ama unutulan bir nokta vardı. AET ülkelerinde çok önem verilen bir gösterge de binek otosu sayısıy- dı. “Bir gün eloğlu her yüz kişiye düşen ehliyet sayısı ile binek otosu sayısını kıyaslamaya kalkarsa ne yaparız'' diye düşünülmüş müydü acaba hiç? e Gelsın Coca Cola ,Coca-Cola, Coke X7 Geteda Cempany 'nin tescilli markalaridır.