16 Ağustos 1987 Tarihli Nokta Dergisi Sayfa 14

BİR ANLAŞMA Artık trenlere . eğe e L binebilirsiniz! emiryolu işçileri, geçtiğimiz haftalarda “Dcmıryolu grevi bir şey yazmaz” buyuran Başba- kan'a inat başlattıkları iş yavaşlat- ma eyleminin meyvesini topladılar ve isteklerini kabul ettirdiler. Bu arada haftalar boyunca süren ey- lem, özel uçaklar, arkadaş yatları ve şişme botlarla seyahat eden Özal için değil ama, özellikle İstanbullu- Iar için çok şey yazdı. Haydarpaşa- Söğütlüçeşme arasını bile bazen 35 dakıkada katedebilen İstanbullular Özal'a epey rahmet okudular. Anlaşmaya göre, işçilerin saat ücretlerine birinci altı / ay için yüz- de 25, ikinci altı ay için yüzde 22, BİR PORTRE Tacettin Köprülü T niversitelerarası Seçme ve Yerleştirme Sınavı'nın birin- ci basamağında 185. olabilen 18 yaşındaki süper genç, ikinci basa- Mmakta 628 bin aday arasında bi- rinci oldu. Köprülü, bu başarıya rağmen alçakgönüllülüğü elden bırakmıyor ve “Birinci olmama rağmen benden daha iyilerinin ol- duğuna inanıyorum”' diyor. Başarısında en önemli faktör olarak kendisini yetiştiren ailesi- nin ve öğretmenlerinin yardımını sayan sınav birincisi, bu nedenle Tümyorlen Demiryolu grevi kime “yazar üçüncü altı ay ıcm yüzde 18 ve err düncü altı ay için yüzde 17 zam yi BİRAK SA yalca, TARİ Gaci közler; mede olmayan bayram ödeneği de 12 bin 500 lira olarak belirlendi. Bu miktar, işçilere her iki bayramda da ödenecek. kendisini bir anlamda “torpilli”” sayıyor. Köprülü, başarıyı biraz da “şansa”' bağlayan ilk birinci. Sınavlardaki ruh durumunun be- lırlcyıcı bir oııcınıı'ııı olduğuna da '7'nin | numarası, ken- dısıııın birinci ve ikinci basamak- lardaki başarı farkını bu ölçüye dayanarak açıklıyor. Tacettin Köprülü, Ankara Ata- türk Anadolu Lisesi'ni bu yıl bi- tirmiş. Yıl boyunca hem özel ders- kime “yazmaz” BİR TARTIŞMA Serbest faiz nedir? erbest faiz cinnet midir? İzmirli tüccarlara ve onların başkanları Dündar Soyer'e göre öyle. Tüccar- larımız, “mali anarşi harekâtı” di- « p,xsm““ H gelerini BASINDAN YORUMLAR ler alan, hem de giden Köprülü, ikinci ve üçüncü olan öteki arkadaşları gibi Bilkent Üni- versitesi'ni seçmiş. Başarılı öğren- ci, önümüzdeki yıl bu üniversite- nin Elektrik-Elektronik bölümü- ne devam edecek. “Haksızlık karşısında'” amak'ta yapılanlar hakkında çok şey biliyoruz. İki ayı hüc- rede olmak üzere 6 ay süreyle biz de Mamak'ta kaldık. Kan revan içinde işkencehanelerden çıkarılan insanlar gözlerimizin önünde sü- rüklendi. Kızlar karlı çamurlu yer- lere yatırılıp gözlerimizin önünde coplandı, tepelendi. Atatürk'ün hi- tabesini hazırol vaziyetinde bağıra bağıra okurken gırtlağı gıcıklanıp öksürdüğü için karısının ve çocuk- larının gözleri önünde coplanan yaşh başlı parti yöneticisi sanıklar ördi kle Cezaevı yönetmeliğinin sanıkla- ye niteledikleri faiz yarışının dur- maması halinde neler olacağını da açıklamışlar: Yeni bir banker faci- sı. Bu arada sanayicilerimiz de tüc- carların yanında saf tutup “korku korosu”'na katıldılar ve çeşitli öne- rilerde bulundular. Geçen hafta, fa- iz tartışmasına en ilginç katkı ise es- ki maliye bakanı Adnan Başer Ka- faoğlu'ndan geldi. Kafaoğlu'na gö- re, “yapılacak en gerçekçi iş”” bü- Kafaoğlu'ndan sopalı “serbest” falz yük bankaların kendi Bilin bakalım bu adam ne diyor ve söyledikleri duyulmasın diye polis ağzını neden kapatıyor? &- Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmezliğini hedef alan bir slogan atıyor. b Usturuplu bir küfür ruyor, polis de eirafta “alla ol Iduğu” için onu susturuyor. ©- “Bu ülkede dsmokrası yak mu?” Avukat İbrahim Mavioğlu, Bayrampaşa Cezaevi önünde açlık grevi yapan tutuklu ve hükümlü ailelerine çiçek vermek isterken polis tarafından yaka paça anlaşabilecekleri uygun bir faiz ora- nını benimsemesi ve hükümetin de diğer bankaların bu orana uyması- nı sağlamasıydı. Bu önerinin ger- çekleşmesi durumunda serbest fai- zin neresinin serbest olduğu soru- sunun cevabı açıkta kalıyordu ama, 1 yorumculara göre tüccar ve sa- nayicilerimizin feryatları bu tonda sürerse gidişin nereye olduğu da belliydi: Hükümet sopası deneti- minde “serbestçe” belirlenen faiz oranlarına... ra dağıtılmasını ve el konulmuş Kur'an-ı Kerim'imizin iadesini ya- zılı olarak istediğimiz için cezaevi komutanı Raci Tetik'in, “Seni öl- dürür, intihar etti diye zabıt cevabını ise polis $ otosunda alacak. KISA... KISA * Üniversitelerarası seçme sınavın- da ilk 109 öğrencinin 67'si Bilkent Üniversitesi'ni tercih etti. * İstanbul'da bayram süresi içinde gecekondu . yapımını engellemek için havadan helikopterlerin ve de- tutarım” tehdidiyle bizzat biz kar- şılaştık. Diyarbakır ve Metris cezaevlerin- de bugün bu tür şikâyetler yoktur. Biz de “devlet yıpranmasın” diye sustuk. Ama demokrasi ve sivilleş- me yolunda bu kadar mesafe alın- mışken, Mamak'ta hâlâ aynı şart- ların sürmesi karşısında artık sus- mak mümkün değildir. Taha Akyol, 31 Temmuz, Tercüman Siyasal kan Amk bu şarklılığa son vermek gerek. Kurbanlara da, konvoy çılgınlıklarına da E-S gibi kıtalara- rası bir karayolunu Başbakan geç; cek diye saatler boyu kesmek ve in- sanları benzin istasyonlarında bek- Tetmek ne demek? Tıpkı “büyük- nizden de polis motorlarının kulla- nıldığı denetimler yapıldı. * Ortaöğretimde sınıf geçme kolay- laşıyor. Önceki haftalarda gerçek- leştirilen ders elemelerinden sonra şimdi de sınıftaki başarının esas alındığı, sınavların önemsizleştiği yeni bir uygulama ile öğrenciler da- ha rahat sınıf geçecek. ler” geçecek diye kent içi trafiği da- kikalarca durdurmak gibi, bu ön- lemdeki saçmalık da gün gibi orta- dadır: Sözde yollar boş olacak ve “büyükler” de, herhangi bir sui- kastçinin nişan almasına olanak vermeyen bir hızla gelip geçecek. Oysa, gidiş gelişi kesmek demek, stçiyi önceden uyarıp “Tüfe- ğini iyice ayarla, bomba fırlataca- ğın noktayı güzelce hesapla”” de- mek değil midir? Yok bütün bu cafcaflı tutumlar ve yedi mahalleyi ayağa kaldırışlar fiyaka içinse, Türkiye'de başarıla- rak fiyaka satılacak o kadar çok iş var ki doğrusu, yeni yetme sürücü- ler gibi yol fiyakasına kalkışmak koskoca siyaset adamlarına, hiç, ama hiç yakışmıyor. Mümtaz Soysal, 29 Temmuz, Milliyet NOKTA 16 AĞUSTOS 1987 27