Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Çetin Altan'dan referanduma “Hayır” SÖYLEŞİ / ÇETİN ALTAN “Mezarlıklar vazgeçilmez insanlarla doludur ” Eylül ayı yaklaştıkça referandum konusu Türkiye'nin politik günde- minde birinci sıraya yükseliyor. “Evet”, “Hayır” tartışması süre dursun gazeteci-yazar Çetin Altan geçmiş düşürülmüş. Yine geçmiş, yine düşürülmüş. Şimdi de feryat figan, “Düşürdüler beni, demok- rasi âşıkları, özgürlük âşıkları, kur- tarın beni.” Eski laf vardır, denen- “Hayır” oyu sürpriz açıklamnsım YAj . Nokla’dnn Ali Boratav, özgürlüklerin ve hukukun üstünlüğü ilkesinin daimi savunu- cusu Altan'la “*Hayır” kararının nedenleri üzerine konuştu. Nokta: Referandum hakkında bir karara varmışsınız galiba? Altan: Evet, oyumu “Hayır” olarak kullanmaya karar verdim. Bunun da nedeni çok karışık değil: Bir adam mesleğini iyi yapamıyor- sa ona kredi açmazlar. Eh politika da bir meslek sayılır. Adam başa 24 NOKTA 16 AĞUSTOS 1987 mişi . İktidarı bu kadar çok seviyorduysa tedbirini alsaydı. Kadrolarını ona göre kursaydı. Tü- rün'ler, Elverdi'ler ne arıyordu onun yanında, madem bu adamlar- dan hiç hazetmezdi neden o, eski emrivakicileri (de facto'cular) yanı- na toplamıştı. Demirel tek keli le kendi kazdığı kuyuya duşmuş Nokta: Her zaman için örgütlen- me ve propaganda özgi ıııııı sa- vundunuz, bu kararınız tüm savun- duklarınızla çelişmiyor mu? Altan: Bir kere Demirel'in örgüt- lenme özgürlüğü de var, propagan- dası da eksik kalmıyor. Tek eksik kalan şey iktidara geçemeyişi. Bir özgürlük kavgası görüntüsü altın- da bir kez daha iktidara geçmeye çalışıyor. Demokrasiyle kendini öz- deşleştiriyor. İyi niyetli bazı safdil- leri kandıracak bütün amacı bu. Ama biz onun demokrasiden ve öz gürlükten ne anladığını iyi biliri Kendi iktidarı boyunca, İşçi Pari liler her yerden sille tokat kovala- nırken, Meclis'te kapılar tutulup mebuslara dayak atılırken, doku- nulmazlığımız kaldırılırken öğren- dik özgürlükten ne anladığını. Bun- lar hiç düşünülmüyor. Bu gün “Evet Evet” diye bağıranlar hiç Demirel'in yumruğunu yemediler. Benim bir gözüm hiç görmüyor. Neden biliyor musunuz? Meclis'te yediğim bir yumruk yüzünden. Şimdi de adamın tuzağına düşüp onun özgürlüğü için uğraşacakmı- şım. Bu oyuna alet olmam. açıklama değil Altan: Pratikte baktığımız za- man, referandum yapılıyor o hal- de “Hayır”' demek hakkı da vardır. Bu bir medeni cesaret meselesidir. Benim de “Hayır” deme özgürlü- ğüm kısıtlanamaz. Ayrıca psikolo- jinin önemsiz olduğunu kim söyle- yebilir? Demirel defalarca düşürül- mesine, yıllarca iktidarın keyfini sürdürmesine rağmen, neden hâlâ iktidarı istiyor? Bunun nedeni de psikolojik değil mi? Binmiş bir ih- tiras tramvayına, yükseleceğim di- ye tutturmuş. Kendisinin başkası- na sağlamadığı çağdaş özgürlükler- den, kendi başı belaya girince ya- rarlanacak, hem'de yalnız kendisi için. Yağma yok. Nokta: Daha serinkanlı, nesnel ölçütleri yok mu bu “Hayır”'ceva- bının? Altan: Var tabii. Özgürlük için mi uğraşıyor Demirel? Peki 141, 142, 163. maddeler gündeme geldi- ğinde neden ağzını bıçak açmıyor? Anayasa'nın sadece 4. maddesi öz- gürlüğü kısıtlamıyor ki. Hatta en az kısıtlayanı o, zira gelip geçici bir madde, 5 yılı geçti bile. Zaten De- mirel'in derdi geçip giden yıllarla il- gili, siyaset için 5 yıl daha beklerse iyice yaşlanacak, iyice ihtiyarlama- dan bir kez daha başbakan olayım derdinde. Ece, özgürlük kavgası da nüfus kâğıdına göre yapılmamalı. Neyse, serinkanlı olacaktık. Nokta: Geleceği nasıl görüyorsu- nuz? Demirel referandumu kazana- bilecek mi? Kazanırsa ne olacak? Altan: Ben 40 yıldır siyasetin içindeyim, Türkiye'de oyların na- sıl atıldığını hâlâ anlayamadım. Ama referandumu, bir de üstüne üstlük seçimleri Demirel kazanırsa tam bir felaket olacak. İki ters yön- den gelen lokomotifin çarpışması gibi. İyimser bir tahmii çıkabilir. Daha kötüsünü şimdilik kestiremiyorum ama, eski çıkar çevrelerinin işi çok fena halde bo- zuldu. Demirel'i de onlar destekli- yor zaten. İktidara gelirse eskiler geçmişteki avantalarını isteyecek- ler, şimdikiler de statükoyu savu- nacaklar, tatlı kârlarından vazgeç- mek istemeyecekler, o büyük çatış- ma arasında şüphesiz değişik he- sapları olanlar harekete geçecekler- dir. Mesela Güneydoğu'yu düşü- nün. Nokta: Referandum dedik, söz Demirel'den açıldı ve gidiyor, ama bir de Ecevit var... Altan: Ecevit... eveet, o da var, ya da yok belki de. Aslında onun eline büyük olanaklar geçti. Doğ- rusu ben, Ecevit özgürlüklere kar- şıdır demem. Ama unutmamalı araba kazası gibi şeyler de olur bu siyasette. Bakıyorum da kaybedil- miş bir küheylanın peşinde, nostal- jiyle, açlığa varan bir hasretle ko- Şup duruyor bu adamlar, bir hane- dan gibi, çoktan yok olmuş bir ha- nedanın monarkları gibi... Bour- ben'suz oldu, Capet'siz oldu, Habsburg'suz oldu, Osmanoğulla- rı'sız oldu. Bir hanedan değil ki bu. Bir tanesi istifa etmiyor, bir ta- nesi emekliye ayırmıyor kendini. Ya atılıyorlar, ya asılıyorlar. Ta- mam bir “de facto'yla uzaklaştırıl- dılar. Maazallah, bu “de facto,” Menderes'inki gibi de olabilirdi. Türkiye bir garip ülkedir, her şey olabilir, insanlar da kendilerini il- laki de vazgeçilmez olarak görüyor- lar. Ağır bir benzetme biliyorum ama, Fransızların bir lafı vardır, “Mezarlıklarımız vazgeçilmez in- sanlarla doludur” diye. Anayasa'nın tümü, hukuka ve çağdaş Ne de olsa onun özgürlükleri nasıl uyguladığını biliyoruz. Onun döne- minde açılan mahkeme sayısı, yurt dışına kaçmak zorunda kalan insan sayısı, toplatılan kitap sayısı belli. 10 yıl için şamata koparıyorlar, Ke- mal Tahir 14 yıl yattı içerde kimin umurunda, Nâzım için ne diyorlar bugün? Ben bunları da merak edi- Nokta: Kuramsal açıdan da “Hayır” cevabı verilmesi gerekti- ğini düşünüyor musunuz? Altan: Kamu Hukuku açısından bir başka problem var. Yargıç, mil- let adına yargılar insanı. Temsilidir. Yargı organının bazı durumlarda halkın kanaatini sorması da söz ko- nusu olabilir. Bu olayda yüzde 98'lik Anayasa oylaması bu aşama- ya tekabül eder. Doktriner olarak kırıdır diye bir savaş açılmamış kı Hukuka böyle bakılmaz, hukuk bir bütündür. İşine gelen yerini değiş- tirip işine gelmeyen yerine dokun- mazsan olmaz. Benim açımdan,O 4. madde bir kapazeliktir, elbette bana sorsalar hayatta bunu koy- mazdım, formasyonum müsait de- ğil. Ama benim dışımda konmuş- sa, ben bu meseleyi, illaki de bu adam için kaldırtacağım demem. 4. maddenin geri çekilmek istenmesi bir restorasyon problemidir. Kamu Hukuku açısın- dan eski değişikliği değiştirmek de- mektir. O zaman eskiyi değiştiren de ceza görmelidir. Eski düzen “emrivaki”'yle değiştirilmiştir. Res- torasyon gelirse onun da hesabı so- rulmalıdır. Ben merak ediyorum, eğer referandumdan “Evet”? çıkar- sa, “emrivaki”'yi yapana karşı ce- za ne olacak? e VARİSLERİN OPR. DR. NİŞANTAŞI Proktologie (Hemoroid, Fistül) İNFRAROT, İĞNE İLE TEDAVİSİ HAYATİ F. KOCAL Rumeli Cad. Ogan xm No: 16 Kat TEL: 141 35 80 * Banka garantili özel sektör tahvili, . Hazme bonosu ve devlet tah yakıt masrafını azaltmak, duvardan-çatıdan gelen soğuğu önlemek için Apartmanlarda, gecekondularda * Portföy danışmanıığı hizmetini, . so;tsıa işlemlerinde en uygun aer hafta devlet ihalelerine katılma imkanını, tüm şubeleri düzeyinde sunuyor. yüksek verimi FEPOR / sert köpük Adres: Meşrutiyet Cad. No 141 Tepebaşı - Teleton: Direkt: 149 1 Santral: 149 89 58 - 149 65 63 - 149 74 30 149 67 37 - 149 84 77 Telex: 24535 ESES-TR NOKTA 16 AĞUSTOS 1987 25