16 Ağustos 1987 Tarihli Nokta Dergisi Sayfa 30

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

namayacak kadar yüksek: 890 bin... Yetkililer tüm bu yasaklama kararlarının “Çalışma yerlerinin te- miz havaya kavuşturulması, çalışan personelin daha zinde ve sağlıklı ol- Masını sağlama, sigara içmeyenle- rin tiryakilerin yanında zehirlenme- lerini önleme ve özel sektörü debu gara içmeyenler artık haklarını ko- Tumaya başladı” diye açıklıyor. ABD'nin yeni sigara aleyhtarı lideri ise doktor C. Everette Koop. Ko- opeeçtiğimiz yılın Aralık ayında sigâra içenlerin sadece kendilerini değil, çevrelerinde bulunan herke- si zehirlediklerini bilimsel olarak yönde kararlar almaya amacını taşıdığını” söylüyorlar. “Sigara içmeyenler artık hakla- rını korumaya başladı.”' Amerika'- da sigara aleyhtarı ilk kampanya 1969'da, çok sevdiği bir arkadaşı- nı akciğer kanserinden kaybeden Betty Carnes tarafından başlatıl- mıştı. Carnes'in çabaları kısa bir zamanda meyvalarını vermiş, 1970' te havayolları taşımacılığında siga- ra içen ve içmeyenlerin ayrı yerler- de oturması karara bağlanmıştı. 1973 yılında ise Arizona, kamuya açık yerlerde sigara içimini kısıtla- yan ilk eyalet olarak öne çıkmıştı. Carnes başarısını, “İnsanlar artık sağlıklarıyla daha yakından ilgile- niyorlar. En önemlisi eskiden azın- lıkta olduklarını düşündüklerinden ses çıkarmaya cesaret edemeyen si- KTUKAN KARAN F NCKTA büyük İlhami Soysal: "Anti-sigara kampanyalar kaşımak.. yankılara yol açmıştı. Koop'un ra- porunda sigara içmeyen kişilerin yalnızca sigara içilen ortamlarda bulunmaları yüzünden sigaranın yol açtığı kanser, kalp hastalıkları ve diğer rahatsızlıklara yakalandık- larını kanıtlarıyla mlaya koydu. “Tiryakiler dışurı Daha ön- celeri i artık sloganlarını “İçtiği lar bizi zehirliyor”a çevırerek anti- sigara kampanyasının seyrini değiş- tirdiler. Bu kampanyanın başını çe- ken “Sigara İçmeyen Amerikalıla- rın Haklarını Koruma Derneği” yöneticilerinden Mark A. Pert- schuk, “Tiryakilere nasıl yaşama- ları gerektiğini değil, yalnızca bizim yaşamımızdan dışarı çıkmalarını söylüyoruz” diyerek yeni taktikle- rini açıkça ortaya koyuyor. AT ve T, Westinghouse, Bristol- Myers, Bocing, General Motors, Heinz ve Du Pont,çalışanları ara- sında sigara içimini tamamiyle or- tadan kaldırmak için aşamalı ön- lemler alıyor. Honeywell Inc., ABD'deki tüm işyerlerinde “siga- atı'da “İçtiğiniz sigara bizi zehirliyor” diye ayaklananla- ra karşı bizde de, özellikle genç kuşak, “İçtiğiniz sigara sizi zehirliyor”” kampanyasının etkisi altında. Bu etkinin özellikle ay- dın, eğitim görmüş gençler arasın- da oldukça yaygın olduğunu söy- lemek mümkün. Ancak gecekon- du ve kırsal kesim gençleri arasın- da sigara içenlerin oranı hayli yüksek. Son yıllarda “sigarayı bırakın” kampanyalarının ülke- mizde etkili olduğu bir başka ke- u' Gençler sigaraya rağbet efmıyor! sim de çocuklar. 5 yaşında bir kız çocuğu annesi olan Hayriye Tüz- men, kızının TV'deki anti-sigara film ve duyurulardan çok etkilen- diğini ve “Anne, herkes zararlı di- yor. Sen de zararlı diyorsun ama yine de içiyorsun. Bıraksana şu sigarayı” diyerek kendisini baskı altına aldığını söylüyor. Tüzmen, “Bu yaşımda çocuğumdan gizli içiyorum sigarayı. Ne günlere kal- dık!”” demekten de kendini alamı- yor. Nokta'nın görüştüğü 150 genç- Eğitim görmüş gençlerde sigaraya karşı kampanya daha etkili oluyor. aakian *hğ ten 98'i hiç sigara içmemişken, 13'ü bir süre içtikten sonra bırak- mış. Geri kalan 39 genç arasın- daysa bırakmayı düşünenlerin sa- yısı oldukça fazla. Bilkent öğren- cisi Serdar Dinç, okullarında tir- yakilerin azınlıkta olduklarını, 28 kişi olan kendi sınıfında ancak 3 kişinin sigara içtiğini söylüyor. İTÜ Elektrik Mühendisliği Fa- kültesi öğrencilerinden Adil Ak- yol 15 yıl içtikten sonra sigarayı bıraktığını, şu anda ise kız arka- daşının bırakması için elinden ge- leni yaptığını anlatıyor. Mimar Si- nan Üniversitesi öğrencilerinden Canan Hedef ile Belgin Çınar, si- gara aleyhine açılan kampanya- lardan etkilendiklerini ve bu konu- da sosyal yaptırımların koyulma- sı gerektiğine inandıklarını belir- tirlerken; lise öğrencileri Hasıp, İpek ve Hande okullarda “tütün denilen zehire”” karşı seminerler düzenlenmesinden ve “sigara iç- miş akciğer” ile içmemiş olanın filmlerle yeni yetişen genç kuşağa goslerilmesindcn yana oldukları- nı söylüyorlar. Bu tür panolara masaların üzerinde daha sık rastlanıyor. ra içilmez” kararı aldı. Turner Bro- adcasting System, bundan böyle tiryakilerin işe alınmayacaklarını açıkladı. Dallas'taki *“*Non- Smokers Inn” ise işini sağlama al- mak amacıyla çalışmak üzere baş- vuranları gerçek bir sigara düşma- nı olup olmadıklarını anlamak için yalan makinesine bağlıyor! “Sigaraya karşı bir pol istiyorum.”” ABD'den sonra sigara- ya karşı en acımasız savaş İtalya'- da veriliyor. 1962'den beri sigara reklamlarının yapılmadığı İtalya'- da 1976'da yürürlüğe giren bir ka- rarla sinema, devlet daireleri ve ki bir tiryaki olan İtalya Sağlık Ba- kanı Costante Degan, geçen yıl ver- dij » bir polis ülkesi istiyorum” derken, ERUDE CATLU NCKtA sigara içmeyenler Derneği Başkanı Dr. Yılmaz Sivrikaya bir yandan da okul, hastane, avu- katlık ve mimarlık büroları da da- hil olmak üzere kamuya açık tüm yerlerde sigarayı yasaklama çalış- malarını sürdürüyor. “Sigara içenlerin hakları da ko- runmalı.” — ““Ta- mam, ben de sigara içmeyenlerin hakla- rının korunmasın- dan yanayım. Ama biz tiryakiler de bu arada güme gidiyo- ruz gibime .îeıiyor. 1 ay önce İtalya'- daydık. Lokantada sigara içenler bölü- mü tuvaletlerin ya- nındaydı! Sinema- ya gittik, fuaye- de sigara içmek ya- sak Onların hak- T- ken bizimki de kollanmalı ” Özel | Ölümüne | İçenler Humphrey Bo- serinkanlılığını korudu. Arka- daşlarıyla toplanıp bol viskili sigaralı sohbetlerine dönebildi ği için mutlu görünüyordu. Si- bir şirketin bilgisayar Belgin Tan, tam bir panik içinde. Ya Türkiye'de de böyle önlemler alınır da tiryakiler ““yasadışı” mu- amelesi görürlerse? “Bu da bir de- mokrasi sorunu” diyor Tan ve ek- liyor, “Sigara içmeyenler çoğunlu- ğa geçince tiryakilere baskı mı ya- pılmalı illa? Her yere havalandırma cihazları koysunlar, içenlerle içme- yenlerin mekânlarını ayırsınlar. Ama çoğunluk despotizmine ha- yır!” Bir diğer “tescilli tiryaki” gazeteci-yazar İlhami Soysal da, “Anti-sigara kampanyalar uyuz kaşımaktan öte bir anlam taşımı- yor. Doğrusu bu konuya alerjim var ve sigara yararlıdır diyorum ben, Enfarktüs geçirmeme rağmen bırakmayı hiç düşünmedim” diyor. Soysal'a göre “ölmek için sigara iç- mek şart değil.” “TRT'den halkı aydınlatıcı çalış- malar bekliyoruz.”” Sigara İçme- yenler Derneği Başkanı Dr. Yılmaz Sivrikaya, Batı'daki kampanyala- rın abartılmış olmadığını ve onla- rın 10 yıl önce ortaöğretim düzeyin- de başlattıkları anti-sigara propo- gandasının sonuçlarını bugün al- maya başladıklarını ifade ediyor. “TRT'den halkı aydınlatıcı yapım- lar bekliyoruz, özellikle kırsal ke- simi, çünkü esas nüfus oradadır. Biz de spotlar yapıp TRT'ye vere- ceğiz. Bu iş artık profesyonelce ya- pılmalıdır” derken derneklerinin gelecekteki çalışmalarını da şöyle açıklıyor: “Bir psikiyatrist ve dahi- liye mütehassısı eşliğinde grup te- davileri planlıyoruz. Bakanlar Ku- rulu kararına rağmen sigara reklam- larında “sağlığa zararlıdır” ibaresi hâlâ yok. Biz şimdi baş vuruyoruz bunu yazdırabilmek için. Ayrıca uzun vadede tekel reklamlarının tü- müyle yasaklanmasını istiyoruz.” garayı bile vakti olmadı, ilk ameliyat- tan 6 ay sonra öldü. Si likle sigara olduğu halde hayatının | sonuna kadar sev- gili purolarından vazgeçmedi. “Pu- g ro içmeden” diyordu “yarau— cı bir şekilde çalışmama imkân yok.” Acıları 16 yıl sürdü, 30'un üstünde ameliyat geçir- di. Ona sigarayı bıraktırama- yan doktoru, acılarına aşırı dozda morfin vererek son ver- | mek zorunda kaldı. John Wayne: Gü de 100 tane sigarayı sol akciğeri alındıktan sonra ancak dört ay süreyle bıraka- bildi. Aynı yoğun- lukta sürdürdüğü | sigara ve alkol tüketimine rağ- men, 12 yıl süreyle kanseri yendiğini düşündü. Öldüğün- de kanser bütün vücudunu sar- işti. Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Ender Aydıner de çok yakında bir önlemler paketini açık- layacaklarını, şehirlerarası otobüs- lerde sigarayı yasaklamayı düşün- düklerini, bu konuya ilişkin çalış- malarının çok kapsamlı ve ciddi bir biçimde sürdüğünü söylüyor. Batı'yı kasıp kavuran “sigara iç- meme modası””, yavaş yavaş Tü: kiye'ye de giriyor. Marlboro'nun anavatanında tiryakilere tiksinti le bakılırken bu işin Türkiye'ye na- sıl yansıyacağı henüz meçhul e NOKTA 16 AĞUSTOS 1987 59

Bu sayıdan diğer sayfalar: