16 Ağustos 1987 Tarihli Nokta Dergisi Sayfa 17

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İRAN, LİBYA / ATOM BOMBASI ÇALIŞMALARI Ya olursa?.. İran ve Libya'nın atom bombasına sahip olmak için son yıilarda yürüttükleri çalışmalar gerek Batı dünyasını, gerek Sovyetler'i endişelendiriyor. Her ikisinin bunu başarması durumunda ise, kimse neler olabileceğini düşünmek bile istemiyor... Kaddafi, atom bombasına, kendi gücüne dayanarak sahip olmaya çalışıyor. Humeyrni, İranlı bilim adamlarına "İslam bombası için çok sıkı çalışmalısınız” diyordu 32 NOKTA 16 AĞUSTOS 1987 H umeyni'nin iktidara gelmesin- den üç ay sonra, Şah'ın ener- ji danışmanı Feşaraki, İran lideri- nin en yakın arkadaşı Beheşti'nin huzuruna çağrılmıştı. Feşaraki ar- tık sonunun geldiğini düşünerek, korku içinde hazretin huzuruna çı- kıyordu. Görüşme, beklediğinin aksine oldukça yumuşak bir hava da başlamıştı. Arkadan ne gelece ğini tedirginlik içinde beklerken, birden hiç ummadığı bir teklifle karşılaştı. Kendisine nükleer bom- ba yapması önerilmişti. İslam dev- Timinin çok güçlü olması gerekiyor- du ve bu nedenle ne pahasına olur- sa olsun, atom bombasına sahip ol- malıydı. “Göreviniz bu bombayı yapmak” demişti sonunda Beheşti kısaca. Feşaraki, yeni rejimle nükleer si- lahlar üzerine çalışmak ve bir ekip kurmak konusunda anlaşmıştı. An- cak, ekip için gerekli 6 İranlı bilim- adamı yurt dışına kaçmıştı. Feşa- raki, onları bulup geri gelmeye ik- na etmek üzere, yetkililerden yurt dışına çıkış izni almayı becerecek- ti. Fakat gidiş o gidiş... İran'ın elin- deki en değerli enerji uzmanı da uçup gidecek, Amerika'ya yerleşip, önemli bir enerji programının ba- şına getirilecekti. ““İslam bombası'', Fakat bu gi- bi ufak tefek aksilikler, İslam dev- riminin azmini kıramayacaktı. Hu- meyni, iktidara geldikten birkaç ay sonra bilimadamlarına hitaben yaptığı konuşmadı manlarla çevrili, bu yüzden onlara kendimizi savunabileceğimizi kanıt- lamamız lazım. *İslam bombası' için çok sıkı ve süratli çalışmalısınız” diyordu. Yapılacak ilk iş, Şah döneminde başlayıp ya- rım kalan birtakım projelerin ta- mamlanmasına çalışmaktı. Şah dö- neminde, Almanlar tarafından Bu- şehri'nde iki, Fransızlar tarafından da Darkhuin'de iki tane olmak üze- re, dört nükleer reaktörün inşaası- na baslammştı 1982 yazında, Hu- meyni, Alman KWU firmasıyla, re- *Ülkemiz düş- , aktörlerin tamamlanması amacıyla gizli görüşmelere oturuyordu. Bu reaktörlerin yarıdan fazlası inşa edilmiş durumdaydı. Fakat Batı dünyası, İran'ın atom bombasına sahip olmasından oldukça endişe duyuyordu. Reagan yönetimine gö- re, Humeyni bu amacına ulaştığı anda, bunu Irak'a karşı kullan- makta tereddüt etmezdi. Sonunda Alman hükümeti, İran-Irak savaşı sona erene kadar, reaktörlerin ya- pımına devam etmeme kararı ala- caktı. Bunun üzerine İran rejimi nük- leer araştırma çalışmalarını daha da yoğunlaştıracaktı. Gerçi, Buşeh- ri'ndeki tamamlanmamış reaktör- ler tahıl deposu olarak kullanılma- ya başlanmıştı ama bu durum Tah- ran ve İsfahan üniversitelerinde ye- ni nükleer araştırma merkezleri ku- rulmasını önleyemezdi. İranlı yöne- ticiler uluslararası konferanslar dü- zenleyerek konuyla ilgili bilim- adamlarını ülkeye çekmeye çalışı- yorlardı. En büyük eksiklikleri uz- man insan gücüydü. İslam devri- minden önce Tahran Üniversitesi'- nde görev yapan 120 fizikçi ve kim- yacıdan ellerinde sadece 8'i kalmış- tı. Gerekli yatırımları karşılayacak para da, onlara nükleer teknoloji- yi sağlayacak ülke de yoktu. Bu ko- nuda Hindistan'la yapılan görüş- meler de sonuçsuz kalmıştı. Fakat Batı dünyası gene de Hu- meyni'nin bu işi sonunda başarma- sından korkuyordu. Bir görüşe gö- re, Tahran Üniversitesi'nde bulu- nan ve bilindiği kadarıyla İran'ın elindeki tek aktif reaktör olan 5 megawatt gücündeki ABD yapımı küçük araştırma reaktörü, bir tane atom bombasının üretilmesine ye- terli olabilirdi. Diğer bir kuşku da, ran'ın bu küçük reaktörü, plutonyum-239 elde etmek için kul- lanabileceğiydi. Bu madde Nagaza- ki'yi yok eden bombanın standart materyaliydi. İran'ın, toprakları içinde bulunan önemli uranyum ya- taklarını, nasıl işleteceğini öğren- mek konusunda kolları sıvaması da Batılıların endişelerini artıran diğer bir göstergeydi. Mollalar nükleer ateşle oynuyordu ve bu azimle bir gün başarıya ulaşmaları mümkün- dü. İşte o zaman kimse neler ola- bileceğini düşünmek bile istemiyor- du. Kaddafi'nin rüyası. Aynı korku- lar bir başka radikal İslam ülkesi için de duyuluyordu. Libya'nın sağı solu belli olmayan lideri Kaddafi aa AAA A SRLARK UT anG Â EDENE - Atom bombası sahibi olmak Humeyni ve Kaddafi için bugün uzak bir ihtimal. Ya yarın... de, atom bombasını istiyordu. Ni- tekim bu isteğini geçtiğimiz haziran ayında, Cezayir Başbakanı Şadli Ben Cedid'e açıklamıştı. Kaddafi'- ye göre, Araplar atom bombasına sahip olmadıkça hiçbir zaman say- gınlık kazanamayacaktı. Libya İi- deri bu fikri doğrultusunda, Arap âlemini ikna edebilmek için bir de propaganda amaçlı video kaset dol- durtup, tüm komşularına yollaya- caktı. Bunun üzerine tüm dünya gizli servisleri harekete geçip, Kad- dafi'nin atom bombası yapıp yap- madığını Bu arada Kaddafi, Belçikalı bir firma ile anlaşma yapmak üzerey- ken, CIA araya girecek ve Belçika- lıları bu işe girmemek konusunda ikna edecekti. Fakat Libya, her şe- ye rağmen çalışmalarını sürdürü- yordu. Bazı çevrelere göre, Kaddafi atom bombası için 900 kişilik bir uzman kadro oluşturmuştu. Örneğin, Mısırlı istihbaratçılara göre, Libya'nın en gizli ve en önem- li araştırma çalışmaları Fezzan böl- gesinde yürütülüyordu ve bu arada olup biten, Kaddafı dahıI sadece üç kişi . Bazı ı İsrailli bir nükleer enerji uzma- nına göre, Kaddafi'nin bu ruıyası 17 yıl öncesine za- kaynaklara göre, burada Kanada- h, Pakistanlı, Doğu Alman ve Ja pon teknisyenler çalışıyordu. Bu ki- mandan beri, Çin, Hindistan ve ea kistan'a başvuran Libya, bunlar- dan olumlu bir cevap alamamıştı. Sonunda kendi başına bu işi başlat- maya karar vermişti. Tabii, Sovyet ve Doğu Alman danışmanlar eşli- ğinde. 1982'de ilk araştırma reak- törü faaliyete geçmişti. Sirte'de ku- rulacak ikinci reaktör de yoldaydı. şiler, resmi ilişkilerle sağlanmış uzmanlar değil, Libya li- deri tarafından toparlanmış bir kadroydu. Libya'nın en büyük müttefiki Sovyetler Birliği dahi, Fezzan'da neler olup bittiğinden bi- haberdi. Hatta bu yüzden Gorba- çov ile Kaddafi arasında sert tartış- malar geçtiği söylentiler arasınday- die NOKTA 16 AĞUSTOS 1987 33

Bu sayıdan diğer sayfalar: