AKASYALAR AÇARKEN && kesyalı yollardan A Sğsrek 'kanarya meydanma doğru keyifli bir yolculuk.” Bu yolculuğu ya- pabllmek için Jamaika ya da Hawali'ye gitmeye gerek yok! Şöyle bir Ankara'ya Uzanın yeter! Kent Koop Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilecek yeni bir proje için kolları sıvadı: Batıkent Halk Bahçeleri İş- letme Kooperatifi... Halk bahçelerinin yapımı tamam- landığında 50 metrekare alanında ufak bahçeler çıka- cak ortaya. Bunun dışında ortak alanlar da yeralacak: Bir sosyal merkez, spor sa- haları, meydanlar, yollar. Ve Ankara'lı bu yıl sonuna dek beşyüz bin lira ödediğinde kooperatifin üyesi ve bu Mehmet Fıstık, Turnalı meydanında Almanlara pandomim öğretiyor. ufak bahçelerden birinin sa- hibi olacak. Bahçelerde ne mi yapıla- cak? Kentleşenlerin çoktan unuttuğu faaliyetler... Seb- ze yetiştiriciliği, çay ziraati, çiçekçilik... Ankara şimdilerde hara- retle bu projeyi tartışıyor- muş. Kimsenin ödeme pla- nına kulak astığı yok! Varsa yoksa nasıl domates yetişir, çiçeğe nasıl bakılır?.. Bu du- Tumun tipik bir Ankara'lı özelliğini ortaya çıkardığını söylüyor Ankara'lılar konuda teori üretmek' ' mG' pytık G S Mehmet Fıstık, katılanlarsa Almanlar! Fıstık, yaklaşık yirmi yıl önce üniversiteyi ve Kadı- köy Halk Eğitim Merkezi'- ndeki tiyatro çalışmalarını yüzüstü bırakıp kalkmış iş- Çi olarak Almanya'ya gitmiş. Fakat içindeki tiyatro aşkını söndüremediğinden 1980' de Köln Pandomim Tiyatro- su'nu kurmuş. Üç yıldır “Türk halkını tanıtmak”' amacıyla her yıl değişen bir grup pandomim meraklısı Alman'ı Turnali'ya getiriyor. Türkler ve Almanlar öyle vahim kültürel kargaşalar yaşamıyorlar. Çünkü Al- Manların önceden kulağı bükülüyor. Türk geleneksel yapısına uymayacak davra- nışlar konusunda uyarılıyor- lar. İki hafta süresince de kuzu kuzu geçiniyorlar. Hat- ta köy kadınları köyden bi- raz uzaktaki çeşmenin yakı- nında kurulan pandomim kampının yanına gelip çalış- maları izleyebilmek adına habire evlerine su taşıyorlar. Arada taşkınlıklar da ya- şanmıyor değil. Köyün tey- AVŞAR'IN AMBARGOSU ülya Avşar bir film çe- kimini kısa süre önce tamamladı. Filmin adı büyük bir olasılıkla “Gülizar Kırık Bebek” olacak. Nisan Ak- man'ın yönettiği, Ayşe Ku- lin'in senaryosunu yazdığı, Doğan Şen'in de diğer baş- rolü üstlendiği film. Avşar'ı aradık... Filmdeki çalışmasını değerlendirme- sini istedik. Oyuncu, filmden çok memnun. Öyküyü çok sevmiş. Ayşe Kulin'in de tecrübeli bir senaryo yazarı olduğunu - belirtiyor. Nisan Akman içinse “Değişik bir sinema yapıyor” diyor, “Çektiği sahneler kısa ve öz.” Ortaya “güzel bir şey” çıkacağını söylüyor. Zaten Hülya Avşar da ar- tık az ama öz olmaya karar vermiş. Az ama nitelikli film- # ee lerde rol almak istiyormuş. “Bu saatten sonra nitelikli film yapmak zorundayız.” Ne saati mi? Türk sinema- sının aşama yaptığı saat... Bunları anlatırken Hülya Avşar bir konuya daha de- ğindi: Hürriyet Grubu yayın- larının tümünün kendisini boykot ettiklerini söyledi. Hatta Kelebek eki Temmuz başlarında “Gülizar Kırık Bebek''in ekibini tanıtmış da yazıda Avşar'ın ismine yer bile vermemiş. Hülya Avşar'a bakılırsa nedeniyse şöyle: Oyuncu, Hürriyet Grubu Yayınları' ndan Playmen'e poz vere- cekmiş. Alışılagelmiş çıplak pozlardan değil, farklı yapı- da çekimler olacakmış bun- lar. Amma Avşar sonradan vazgeçmiş. Şimdi de küs- lermiş! Hülya Gönensin'in kırk tarakta bezi var zelerinden biri bir gün kam- pı ziyarete geliyor. Çalışma- lara katılan Renate Schiff- gens, teyzeye “Nasılsı- nız?” diyor Türkçe. Alman'- in ilgisi teyzenin çok hoşu- 'na gidiyor. Ve elindeki gaze- teyi şakacıktan Renate'nin kafasına indiriveriyor. Gel de Renate'ye bunun mu- habbet olduğunu anlat! Fıstık ve Alaman pando- mim grubu, 4 Ağustos'ta bir pandomim gösterisi düzen- lediler. Davetliler mi? Davet- liler Turnalı Köyü sakinleriy- di! GÖNENSİN'İN MESLEKLERİ M armara Etap otelleri- nin Halkla İlişkiler Mü- diresi Hülya Gönensin binbir çeşit meslek rekortmeni. Bugüne dek yaşamına bir- çok iş ve meslek sığdırabil- miş nadir fertlerden... Geçenlerde sıraladı: Öğ- rencilik yıllarında Milletlera- rası PTT'de görev almış. Burs veren Amerikan kuru- luşu Fullbright'ın Türkiye” deki anket çalışmalarına ka- tılmış. Çocuk bakıcılığı yapmış. Daha sonra İngiltere'ye gitmiş. Orada da şarap çeş- niciliğine el atmış. Bir gaze- edecekti. Cindoruk epey bir gecikince Pulak da merkez- den ayrılmak zorunda kaldı. Sonuçta Hüsamettin Cin- doruk ziyaretini gerçekleş- tirdi. Sohbetlere dalındı... tenin İngiltere Türkiye'ye dönmenin ar- dındansa gazetecilik, rek- lamcıların çıkardığı bir der- üğü, retim üyeliği, reklam filmi yapımcılığı, bir ansiklopedi- de yine yazı işleri müdürlü- ğü. Tüm bu süreç içinde de ara ara film altyazıları ve ki- tap çevirmenliği. Ş ünün Halkla İlişki- ler Müdiresi Gönensin diyor ki: “Her işime profesyonel- ce yaklaştım. Her işin bir ge- reği vardı ve yapılması ge- rekiyordu. İşin detaylarını öğrendim ve en iyisini yap- Maya çalıştım.” Tüm bu sı- ralamanın ardından şüphe- ye gerek var mı? YA PARA YA İKTİDAR eçtiğimiz günlerden bir gün Başbakan Özal'ın basın Danışmanı Can Pulak ve Ankara Gaze- teciler Cemiyeti Başkanı Beyhan Cenkçi, Cemiyetin lokali Ulusal Basın Merke- zi'nde barbaşı keyfindeydi- ler. Aynı akşam da DYP Ge- nel Başkanı Hüsamettin Cindoruk saat sekiz civar- larında Merkez'i ziyaret n Yi alınmış w,ı ıoıı polit %A.ııdl sl0: uu"'" için iondi, basın ml’ı“l ..M,ı yer VETEN. Vö ,“yışillîrsn » wwııısııın“" iş yi üyu bitiyor: Cenkçi bir istemde bulundu Cindoruk'ta cep delik ama * cepken yerinde Cindoruk'tan: DYP'nin Bay- ram Gazetesi'ne üç sayfalık bir ilan vermesi... DYP Ge- nel ! Başkanı " “Para yok” de- e Cenkçi müstehzi mi değilmi beli değil, bir espri yapmayı denedi: “Parası ol- Mayanı iktidara getirmez- Himgü e bir hazi dik M y b g vîuasüa“:şm san“ sıkııa ilir miYİME. FGim 9 d“':ğ:i N nsğ ıdB ;ş eh ekledi: 'Kendi Tn a) = bozara. :amemım için isti NOKTA 16 AĞUSTOS 1987 45