11 Haziran 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

11 Haziran 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS ün izinden giderek bu gediği büyüt- mek eğiliminde olduklarını göste- ren belirtiler vardır. Londranın ün- lü "The Times" gazetesinin geçen hafta başında verdiği bir habere gö- re, Birleşik Amerika, Avrupadaki birliklerini önemli biçimde azaltma- yı düşünmektedir. Bu azaltma. A- merikan Savunma Bakanı McNama- ra'nın kurmak istediği yeni ameri- kan askeri düzeninin ilk uygulama- sı olacaktır. McNamara'nın kurmak istediği bu yeni düzene göre ame- rikan kara kuvvetleri Birleşik Ame- rikada üslenecekler, fakat gerektiği zaman, şimdi yapımına girişilen dev taşıt uçaklarıyla dünyanın her tarafına aktarılabileceklerdir. o Öte- yandan, eğer bir fırsatını bulursa. İngiltere de Federal Almanyadaki birliklerinin sayısını azaltmak iste- mektedir. Bilindiği gibi İngiltere bugün NATO çerçevesi içinde, Re- nin doğusunda üç tümen asker bu- lundurmaktadır. Bu tümenler İngil- tereye her yıl 80 milyon sterline patlamakta ve ingiliz dış ödeme dengesi her yıl 65 milyon sterlin açık vermektedir. Erhard hükümeti, ingilizlerin, Batı Almanyanın hiç de- gilse bu kuvvetlerin giderlerinden bir kısmım sağlaması yolundaki ça- balarına şimdiye kadar hiçbir olum- lu cevap vermiş değildir. Federal Almanyada asker bulun- duran devletler yalnız Birleşik A- merika ve İngiltereden ibaret değil- dir. Fransanın da Renin doğusunda 70 bin kişilik bir kuvveti vardır. An- cak De Gaulle, Fransayı NATO'dan çektikten sonra bu kuvveti de NA- TO kumandasından almış ve milli kumanda altına koymuştur. Birle- şik Amerika ve Federal Almanya, Fransanın NATO ile hiç değilse bir Diskotek Klüp Yeşilköy Yakında Açılıyor (AKİS: 173 11 Haziran 1966 ucundan ilişkilerini (koruyabilmek için, bu kuvvetlerin Federal Alman- yada kalabilmesini, yeniden şu veya bu biçimde ortak kumanda altına girmeleri şartına bağlamaya çalış- maktadır. Fakat De Gaulle, bu ko- nuda fazla ısrar edilirse, askerlerini Federal Almamadan çekecek kadar ileri gideceğini oOkimseden gizleme- mektedir Almanyanın korkuları Ülkesindeki bütün müttefik kuv- vetlerin durumunun aynı zaman- da tartışılmaya başlanması, Fede- ral Almanyayı güvenliği (o bakımın- dan büyük endişeye düşürmüş bu- Andrey Gromiko Zirvede o buluşalım! lunnaktadır, Bu endişe, bundan bir süre önce Sovyetler Birliği ta- rafından ortaya atılmış bir teklifin Danimarka tarafından benimsenip Brüksel toplantısına getirilmesi ü- zerine daha da artmış olsa gerek- tir. Bilindiği gibi, geçtiğimiz Nisan sonlarında İtalyayı ziyaret eden yal Dışişleri Bakanı oGromiko, Avrupa güvenliğini ilgilendiren so- runlarda Doğu ile Batı arasında bir anlaşma zemini aranması için Avru- a devletleri arasında bir zirve kon- feransı toplanması teklifini ortaya atmıştı. Eğer toplanabilirse; bu kon- feransta Orta Avrupada askerlikten arınmış bir bölge kurulması" konu- DÜNYADA OLUP BİTENLER sunun tartışılacağına şüphe yoktur. Tabii bu bölgenin içine en başta iki Almanya girecektir. Bundan başka Sovyetler, Federal Almanyanın çe- kirdekli silâhlar üzerinde hiçbir bi- çimde söz sahibi olmamasını da is- temektedir ki, bu istek de Bonn'da şüphe ile karşılanmaktadır. Brükselde NATO'nun kendini ye- ni dünya gerçeklerine (ouydurması sorunu tartışılırken, askeri durum en öne alınacaktır gibi görünmekte- dir. Özellikle Federal Almanya, McNamara'nın klâsik kuvvetlerin kullanılması ilkesine dayanan “es- nek karşılık" teorisinin bir tarafa bırakılmasını ve bunun yerine bir saldırı karşısında hemen ve geniş çaplı bir nükleer karşı - saldırı an- lamına gelen "kütle halinde misil- leme" teorisinin benimsenmesini isteyecektir. Çünkü, Fransanın NA- TO'dan çekilmesi, klâsik kuvvetler alanında üstünlüğü Sovyetler Birli- ğine bırakmıştır. Nükleer silâhların bu derece ge- lişmesi üzerine bugün dünyada ku- rulan dehşet dengesi döneminde, bu çeşitli teorilerin ne işe yarayacağı- nı anlamak insana gerçekten pek güç görünmektedir. o Avrupada şu veya bu biçimde başlayacak bir sa- vaş, dünyanın sonu demek olacak- tır. Onun için eğer NATO gerçek- ten barışın bekçisi olmak istiyorsa, bu uygulanması güç teorileri, daha doğrusu tehlikeli ospekülâsyonları bir tarafa bırakarak dünyadaki çı- ban başlarına barışçı tedaviler ara- maya başlamalıdır. 23

Bu sayıdan diğer sayfalar: