11 Haziran 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5

11 Haziran 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS mek ihtimalinin uzak bulunduğu hallerde dalga dalga kütlelere an- latmak kolay olmamaktadır. Mesele, türk halkına, 1966 yılı- nın dünyasında milletçe bir ölüm- kalım savaşının tam içinde bulun- duğumuzu nasıl anlatabileceğimiz meselesidir. C.H.P. Dönüşü olmayan yol İsmet İnönü seçimlerin gene AP tarafından, hemen hemen 10 E- kimdeki nisbetlerle (o kazanıldığının anlaşılmasından sonra bir gün, Sa- lı günü akşamüstü, Rüzgârlı Sokak- taki CHP Merkezinde etrafındaki partililere baktığında 10 Ekimi ta- kip eden devredeki yüz ifadelerin- den farklı ifadeler gördü. 10 Ekim mağlübiyetini partililerden bir kıs- mı, hattâ bir çoğu "Ortanın Solu" lâfına bağlamışlar ve İnönüyü bun- dan dolayı kusurlu bulmuşlardı. Bu defa seçim kampanyası başka bir platform üzerinde, AP'nin din sö- mürücülüğü noktasında yürütül- müştü. İsmet İnönü cesaretle bu meselenin üzerine yürümüştü, nur- culuğu açıkça bahis konusu etmişti ve Demireli vaziyet almaya davet etmiş, tabii oy avcısı Demirel buna yanaşmayınca da onu nurcularla iş- birliği halinde olmakla suçlamıştı. Din lğfı ister istemez çok geçmiş, gerçi İsmet İnönü gerçek müslü- manlarla nurcular arasında fark gö- zettiğini en kalın çizgilerle belli et- mişti ama AP'nin propaganda ma- kineleri bunda "CHP'nin ve İsmet Paşanın dinsizliği'hin yeni delilini keşfettiklerini ilândan çekinmemiş- erdi. Buna rağmen CHP Genel Başka- nı o gün, partisinde, kendisini kı- nayan ve "keşke yapmasaydı" de- meye getiren yüz hatları görmedi. Gerçi ortada bazı lâflar hiç dolaş- mıyor, değildi, Meselâ kendisinden başka her şeye,muhalif Emin Pak- sütün, nurculuğun hedef alınması- nı taktik hatası saydığı söyleniyor- du. Fakat genellikle, bütün CHP'li- ler partilerinin başka türlü davra- namayacağında, böyle davranma- nın CHP için ödev olduğunda, aksi- ni yapmanın partinin kendi kendi- ni inkârı mânasına geleceğinde mü- tefiktiler. Bunlardan bir tanesi şöy- le dedi: — Bu temayla bugün yüzde o- tuz oy alabiliyoruz. Bundan otuz yıl önce bir seçim yapılsaydı, dev- rimlerin sahibi e olarak biz, belki yüzde on bile oy alamazdık. Çare- miz yok. Bu yolda yürüyeceğiz, top- lumun peşinde gitmek yerine toplu- mu peşimize alıp onu kalkındırmak YURTTA OLUP BİTENLER dâvamıza devam edeceğiz. Yol, A- tatürkün seçtiği yoldur. e Bugünkü kuvvetimizle toplum için istedikle- rimizi yaptıramazsak da, istemedik- lerimizi yaptırmamak imkânına sa- hibiz. Devrimleri böyle koruyaca- ğız.." Aynı gün sabahleyin, İsmet İnö- nü de, düzenlediği bir basın toplan- tısında bu kararda olduğunu belli etmişti. Gözler bir adamda geçimlerin neticesi belli olduğun- da, bu haftanın ilk günlerinde, Türkiyede gözler seçimlerin galibin- en ziyade mağlübuna dikildi. İs- met İnönü ne yapacaktı? Seçim neticelerini tanıyacak mıydı? Kam- panya sırasında bir çok tehlikeye i- şaret etmiş, hattâ iç savaştan bile bahsetmişti. Netice istediği gibi çık- mamıştı. Mücadelesine hangi silâh- la devam edecekti. Hükümete karşı nasıl bir vaziyet alacaktı? Sert mi gidecekti, yumuşayacak mıydı? Bü- tün bunlar, Ankaradaki büyük me- rak konularıydı. İsmet İnönü, daha seçimlerin ilk neticelerini öğrendiğinde, fikri- ni soran bir taraftarına: "— Ben seçim kampanyasında oy avcılığı yapmadım. Ben seçim kampanyasında, kapımızda gördü- güm bir vahim tehlikeye karşı va- tandaşlarımı uyarmak ödevimi ve- İsmet İnönü basın toplantısında konuşuyor Cumhuriyetin kurucusu konuşuyor 11 Haziran 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: