11 Haziran 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

11 Haziran 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YAY | NL A R Ve o hiç bir şey demedi Heinrich Böll'ün romanı, çeviren Behçet Necatigil Yirminci Yüzyıl Klâsikleri 3, İstanbul 1966, 182 sayfa 6 lira. HEİNRİCH BOLL, İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI SONRASI AL- MANYASININ EN ÜNLÜ YAZARLARINDAN BİRİSİ. NE VAR Kİ TÜRKİYEDE HENÜZ YETERİNCE TANIN- MİYOR. MAMAFİH BİR ŞANSI VAR: ALMANCA BİLME- YEN TÜRK OKUYUCU İÇİN UZUN YILLAR MEÇHUL KALDIKTAN SONRA, KISA ARALIKLARLA, ARDIARDI- NA UÇ ÖNEMLİ KİTABI BİRDEN DİLİMİZE ÇEVRİLDİ. BÖYLECE DE, HEİNRİCH BÖLL'ÜN TADINA VARMAK İSTEYEN OKUYUCULAR, KENDİSİNİ RAHAT RAHAT TANIMAK İMKANINA KAVUŞACAKLAR. "Ve o hiç bir şey demedi", yaza- rın "Ademoğlu nerdeydin?" adlı, İ- kinçi Dünya Savaşını anlatan roma- nından sonra kaleme aldığı, savaş sonrayı Almanyasını anlatan bir ro- roman Yazarın dilimize kazandırıl- mış plan öteki kitabı ise, Hayrullah Örsün çevirdiği ve yazarın romana geçmezden önce yazdığı hikâyeler- den bir kısmını içine alan "Savaş Bitince" adlı kitaptır. "Ve o hiç bir şey demedi "de ya- zarın anlattığı hikâye kısaca şudur: Yanmış yıkılmış savaş sonrası Al- manyasında, fakir bir karı-koca, yılların Almanyayı okasıp kavuran mesken sıkıntısı içinde, erkeğin gi- rip (girip çıktığı savaşın verdiği mo- ral yıkıntıyı da beraberlerinde sü- rükleyerek yaşamaya Oo çalışmakta- dırlar. Savaş sonrası Almanyası, ko- yu bir taassup içinde çeşitli dini baskıların altındadır. Savaş bitmiş, Almanya yenilmiş, yaşama şartları çok kere sâvaştakinden de. daha fazla zorlaşmıştır. Kan-koca ve üç çocukları, gecekonduya pek benze- yen bir tek odada yaşamak duru- mundadırlar. Bitişikteki odada, sa- bahtan akşama kadar sevişen bir çift, dindar geçinen zengin ve işini bilir insafsız bir evsahibi vardır. A- dam, kendisini, karısını ve üç çocu- ğunu geçindirebilmek için girdiği işten aldığı para ile geçinmek imkâ- nını bulamamaktadır. Arkadaşları- nın, gözlerinin önünde ölüp gittikle - rini gördüğü savaş, adamı yıkmış- tır. Bulabildiği tek okurtuluş yolu, kendisini alkole vermektir. Bitişik odadan gelen sesler, evsahibinin nemrut yüzü, adamı çılgına çevir- mektedir. Evini bırakır gider. Artık yattığı yer belli değildir. Bir yaşa- ma savaşı vermektedir ama, bu sa- vaş, umutsuz bir savaştır. Ayın ba- şında aldığı paranın en büyük kıs- mını karısına ve çocuklarına gön- derir, ek işler bulur, Öğretmenlik 24 yapar, ders verir ve bu parayla da kendisi geçinmeye çalışır. Karısını ve çocuklarını çok sevmekte, onlar- dan kopamamaktadır. Kadının yaşama savaşı ise daha başkadır. O da kocasını sevmekte, kocasının savaş boyu ve sonrası ge- çirdiği ruhi buhranları (obilmekte, çocuklarına kanat germek için çır- pınmaktadır. Oturdukları tek oda- da onun da savaşı, duvarlardan dur- madan dökülen kireçleri silmek ve temizlemek, çocuklarına babalan- nın yokluğunu hissettirmemek ve kocasının, şayet para bulabilirse, kendisine edeceği (o telefonu bekle- mektedir. Haftanın tatil günleri, karı-kocanın Oobuluşabildikleri, baş- başa olabildikleri, bir otel odasında yatabildikleri tek mesut günleridir. Heinrich Böll'ün romanının ana teması bu kadar basit, bu kadar a- çık ve bu basitlikle mak mümkündür. Gerçi bu fakirlik, bizim toplumumuzun fakirliğinden, fakirlik anlayışından, yaşama sava- şı, memleketimizde verilen yaşama savaşından oldukça farklı gibidir ama, ana çizgi, bizde olduğu gibi dünyanın her ülkesinde öylesine benzer bir çizgidir ki, "Ve o hiç bir şey demedi"yi okurken, insanlığın ortak kaderini bulmak, hattâ bul- maktan öteye, âdeta elle tutar gibi hissetmek mümkündür. Oğuz Ak- kanın, Nobel Yayınlan serisinden sonra başladığı Yirminci oYüzyıl Klâsikleri serisinin üçüncü kitabı olan "ve o hiç bir şey demedi" kita- bını okuduktan sonra, aynı seriden yayınlanan "Ademoğlu nerdeydin?"i okumamak mümkün değildir. Çanlar kimin için çalıyor? Ernest Hemlngway'ın romanı, Büyük Eserler Kitaplığı serisi 87, Varlık Varlık Yayınları, çeviren Nureddin Özyürek, Yayınlan sayı 1213, İstanbul 1966, 456 sayfa 8 lira. CANLAR KİMİN İÇİN ÇALIYOR" ADI, TÜRKİYEDE BİR HAYLİ ÇOK BİLİNEN ADLARDAN BİRİDİR FİLMİYLE, RİLERİYLE "ÇANLAR KİMİN İÇİN ÇALIYOR", ŞİMDİYE KADAR YAPILMIŞ ÇEŞİTLİ ÇEVİ- DAKTİ- LO KIZLARIMIZIN BİLE HAFIZALARINDA YER ETMİŞ BİR KİTAPTIR. AMERİKAN EDEBİYATININ EN SOYLU YAZARLARINDAN ERNEST HEMİNGWAY'IN BU ROMA- NI İÇİN, DÜNYANIN PEK ÇOK YERİNDE OLDUĞU Giİ- Bİ, TÜRKİYEDE DE ÇOK SÖZ KONUSU EDİLDİ. NE VAR Kİ, BÜTÜN BU TANINMIŞLIĞINA RAĞMEN, TÜRKİYE- DE OKUYUCU, BUGÜNE DEK, VARLIK YAYINEVİNİN YAYINLARI ARASINDA YER ALAN TERCÜMESİNE KA- DAR, "ÇANLAR KİMİN İÇİN ÇALIYOR'UN TAM BİR TERCÜMESİNİ, TÜRK DİLİNDE OKUMAK İMKANINA SAHİP OLMADI Hemingway'ın Nobel edebiyat ö- dülünü almasından çok daha önce- leri dahi, pek çok amerikan yazarı gibi, bu yazar da ülkemizde tanın- mak, eserleri dilimize çevrilmek im- kânına kavuşmuştur. Nitekim "Çan- lar kimin için çalıyor "da, günümü- ze dek, dilimize eh çok çevirisi ya- pılan ünlü romanlardan biridir. Ne var ki, Babıâli O kitapçılığının kap- kaç ticaret usulleri, ünlü romanları, çevirenin ve daha çok da yayımcı- sının keyfine göre orasından bura- sından budayarak, ehven satışlı ki- tap haline getirmek eğilimi, çağımı- zın en büyük romancılarından biri olan, hayatı baştan aşağı bir mace- ra romanı havası içinde geçen ve Ö- lümüyle bile bu havayı bozmayan Hemingway'ın romanının eksiksiz bir tercümesini, türkçeden başka dil bilmeyen okuyuculara okumak 11 Haziran 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: