9 Temmuz 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

9 Temmuz 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER landırmak isteyen sol takımdan Sa- di Pencap kendisine söz verilmeyin- ce zaten toplantı da dağılmıştı, si- nirlendi ve kendi kendine "böyle de demogoji olur mu?" kabilinden söy- lenmeye başladı. Feyzioğlu taraftar- larından Fehmi Alparslan, Pencaba kanlar, tırnağının ucu bile olamaz- lar" dedi çıktı. o Önce şaşıran Pencap, koridorda Alparslana yetiş- ti ve sert bir dille, kendisi ile böy- le okonuşulamıyacağını hatırlattı. Alparslan bunun üzerine AP'lilerin meşhur silâhlarını Pencapa doğrult- AKİS etti. Bunun üzerine önce Pencap, sonra Alparslan hamle ettiler, fakat tutuşamadılar... Feyzioğlunun ya- rattığı hava şöyle yorumlandı: eyzioğlu, Satırın konuşma- sından sonra içinde oOrtanın Solu geçen bir formül üzerinde anlaşma- bakarak, "Onu tenkit etmeye kal- tu ve onu aşırı solcu olmakla itham ya varılacağını anladı ve bunu en- C.H.P.'nin Vardığı Cumhuriyet Halk Partisi bir dönemeç noktasında- dır. Türkiyenin şimdi içinde bulunduğu ortam, Cum- huriyet Halk Partisini böyle bir dönemeç noktasına getirmiştir. Büyük fedakârlık ve mücadelelerle (yapılan ve Cumhuriyet Türkiyesine okimliğini ve canlılığını ka- zandıran devrimler tehlikededir. Türkiye Cumhuri- yeti Devletinin temel taşı olan lâiklik tehlikededir. Bir yandan mezhep kavgalarının alevlenmesi, bir yandan da parti ayrılıklarının mezhep ayrılığı hâline gelmesi dolayısiyle ulusal birliğimiz tehlikededir. Dış politika- da ve ekonomide aşırı bağımlılık eğilimleri yüzünden, kan dökülerek kazanılmış bağımsızlığımız tehlikede- dir. Soyut bir siyasal oyun hâlinde kalan demokrasi- miz, bütün bu tehlikeleri önleyebilmek şöyle dursun, arttırmakta, hattâ bazılarını hiç yoktan ortaya çikar- maktadır. Üstelik demokrasinin kendisi de tehlikededir. Çünkü demokrasinin bütün bu tehlikeleri önle- yemediği, hattâ arttırdığı veya hiç yoktan ortaya çı- kardığı görüldükçe; hele demokrasinin, ekonomik kalkınmayı hızlandırmak ve sosyal adalet içinde yü- rütmek için gerekli tedbirleri güçleştirdiği anlaşıldık- ça; ve demokrasinin, halk yararına değil, içten ve dıştan halkı ezip sömürmek isteyenler yararına işle- diği ortaya çıktıkça, aydın ve devrimci unsurlar de- mokrasiden umut kesmektedirler. Ayrıca, İktidardaki Adalet Partisi, yanlış bir milli rade anlayışıyla, "madem ki çoğunluğun oylarını al- dım, her istediğimi yaparım" anlayışıyla, kanun, hat- tâ Anayasa tanımaz, keyfi bir partizan yönetim Kur- mak istediği için de demokrasi tehlikededir. Kapıya dayanan, uyarma zillerini çalan bütün bu tehlikeler karşısında ya eli kolu bağlı durulur, ya da bir şeyler yapılır, tehlikelere karşı çareler aranır. Cumhuriyet Halk Partisi, bu iki davranışdan bi- rini seçmek durumundadır. Cumhuriyet Halk Partisi onun için bir dönemeç noktasındadır. Eli kolu bağlı durmak!.. Kurtuluş Savaşı içinden doğarak Türkiye Cum- huriyeti Devletini kuran; Türk Ulusunu karanlık çağ- lardan kurtararak çağdaş uygarlığın aydınlığına ka- vuşturucu devrimleri başaran; Türkiyede geri kal- mışlığın çemberini kırarak kültürel ve ekonomik ge- lişme hareketini başlatan; ve Türk demokrasisinin kurucusu ve başlıca koruyucusu olan oO(Cumhuriyet Halk Partisi, bütün bu eserlerin çöküp dağılması, bü- tün bu çabaların boşa gitmesi karşısında eli kolu bağ- lu duramaz. İktidarda da olsa, muhalefette de olsa, bir şeyler yapmak, bir çıkış yolu arayıp bulmak zorundadır. İşte böyle bir çıkış yolu arayıp bulmak zorunda olduğu için, Cumhuriyet Halk Partisi bir dönemeç noktasındadır. Çıkış yolu ne olabilir?.. Çıkış yolu, demokrasiden dönmek olamaz Böyle bir yolu düşünmek bile, Cumhuriyet Halk Partisi için, kendi kendine ihanet olur. Çünkü, tehlikede olan bütün varlıklar, kurumlar ve değerler gibi, demokrasi de, Cumhuriyet Halk Par tisinin eseridir; ve zaten demokrasi, kafaları tabular dan ve doğmalardan kurtararak Türk halkına düşün ce özgürlüğü kapılarını açan devrimlerin, ve halka inanç ve saygı anlamındaki bir halkçılık hareketinin kaçınılmaz sonucudur. Kaldı ki, saydığımız tehlikelerden ürküp demok- rasiden dönmenin pratik bir değeri de yoktur. Çünkü artık böyle bir dönüş, belki de, bu tehlikeleri büsbü- tün arttıracak düşünce ve tutumda kimselerin, üste- lik sınırsız ve kontrolsüz bir güçle, iktidarda yer al- malarını sağlıyacaktır. Öyleyse çıkış yolunu, ancak demokratik düzen içinde, ve demokrasiye inanç içinde arayıp bulmak gerekir. Demokrasimizin yetersizliği ve aksayışı, topluma faydadan çok zarar verişi, sosyal özden yoksun kal- mış olmasının sonucudur. Bu eksikliği giderme ihtiyacı, yem Anayasa hazır- lanırken görülmüş, ve demokrasimizi sosyal öze, sağ- lam sosyal temellere kavuşturmak için gerekli tedbir- ler, yeni Anayasada, ana çizgileri ve yönleriyle gös- terilmiştir. Bu tedbirleri gerçekleştirmeğe en elverişli (parti programı ve tutumu, umhuriyet Halk Partisinin Programı ve tutumudur. Kendi Programının ve bu Programa uygun ola-

Bu sayıdan diğer sayfalar: