9 Temmuz 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

9 Temmuz 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Kim oturursa otursun, mübarek ol- sun. Benim birbuçuk odalık evim var. Ben Yunanistana gittim. Orada bir kolordu kumandanı bizi davet etti. Bize bir kokteyl verdiler. Loj- manın salonuna 350 kişi davet et- mişti. Bize yapılacak lojman ise 150 metrekareliktir. Buraya 100 kişi bi- le sığmaz Kaş yapayım derken.. Yüz kişilik davet verebileceği bir lojmanın peşindeymiş durumuna düşen Tural, bu sözüyle kaş yapa- yım derken göz çıkarmıştır. Zira Komutanlar bu çeşit davetlerini mükellef o Orduevinde o rahatlıkla yapmaktadırlar. Ordu mensupları içinde kendisini pek rahat hissetme- yen Demirelden önceki iki Başba- kan da, davetlerini aynı yerde ver- mişler ve hiç biri "Yahu, biz koca Başbakanız, davetler yapıyoruz, bi- ze, yüz kişi alacak salonu bulunan bir kâşane yaptırtın" dememişler- dir. Genel Kurmay Başkanıyla Kuv- vet Komutanlarının sosyal mecbu- riyetlerinin bir (Başbakanın veya Bakanların sosyal mecburiyetlerin- den fazla olması akıl alacak bir id- dia değildir. Başbakanın resmi evi yokken Çankaya Köşküne Genel Kurmay Başkanıyla Kuvvet Komu- tanlarının kâşane kurdurmaya kal- kışmaları, sadece Ordunun vücudu- nu başından, Ordunun tamamını ise halktan ayırma istidadında bir dav- ranıştır. Nitekim, bu işin teşvikçileri, tar- tışma başlar başlamaz ortaya çık- mışlardır. Yeni İstanbulda bir sü- redir Said-i Nursinin savunmasını yapan AP Milletvekili ve Said-i Nur- sinin avukatı Lâç, derhal o işi mu- vakkaten kesip Turalın savunmasını sırtlamış ve şu parlak satırları yaz- mıştır "..Türk milleti onlara, dilediği köşkü yapar. Gönlünde onlara tacı kurdurduktan sonra.. Siz kim olu- yorsunuz?" Ama bir emekli general bu haf- ta, açık açık konuşarak şöyle de- "— Bu milletin imkânlarını aş- mamalıyız. Genel Kurmay Başkam ve Kuvvet Kumandanları şu anda zaten güzel lojmanlarda oturuyor- lar. Halbuki evsiz ne kadar subay ve memur var!.. Sonra bu yolun so- nu gelmez. Yarın daha tâvizkâr bir hükümet, yapılan bu köşkleri, e- mekli olduklarında genel kurmay 8 Cemal Tural Hatalı durum muhakemesi başkanlarına hediye etme kararını da verebilir. Türk ordusunu Iran or- dusuna ay kimsenin hak- kı yoktu A.şP. Horozşekeri Demirel şaşırmıştı. Bir genel gö- rüşmenin şimdi sırası mıydı? Hükümet, nurlu ufukların müjdeci- si, şaşaalı temel atma törenleriyle mi uğraşacaktı, affı kazasız belâsız geçirmenin yoluna mı bakacaktı, yoksa vaktini Grupta açılacak bir genel görüşmeye mi hasredecekti? Demirel, yanında oturmakta o- lan Cihat Bilgehana yaklaştı ve ku- lağına birşeyler fısıldadı, sonra da yüzüne bir tebessüm oturtarak, Gru- pa doğru döndü. Madem ki Grup ge- nel görüşme açılmasını istiyordu, kalkıp kendisi de konuşmalı ve ü- yelerden önergenin kabulünü iste- meliydi. Aksi takdirde, koskoca bir Başbakan kendi Grupunda güç duru- ma düşebilirdi. Başkandan söz is- tedi, koşaradım kürsüye çıktı ve: "— Bizim, verilmeyecek bir he- sabımız yoktur. Arkadaşımızın, AKİS bugüne kadar Meclis çalışmaların- da ve Grup faaliyetlerinde bir otok- ritik yapmak ve bundan sonra Mec- lis ve Grup faaliyetlerine daha di- namik, daha güçlü bir çalışma im- kânı sağlamak maksadıyla overmiş bulunduğu genel müzakere talebine iştirak etmemeye imkân yoktur. Ar- kadaşlarımın geniş ölçüde kritikte bulunmalarına ve tenkitlerini belirt- melerine imkân verilmesini Başba- kan olarak ve Genel Başkanınız o- larak ben de yüce heyetinizden ri- ca ederim" dedi. Demirelin konuşmasından sonra önerge oya sunuldu ve 39'a karşı 48 oyla kabul edildi. Haftanın başında Salı sabahı sa- at 10'da, Başkan Vekillerinden Mu- hittin Güvenin başkanlığında topla- nan AP Ortak Grupunda cereyan e- den görüşmeler hayli ilgi çekici ol- du. Gaziantep milletvekili Naşit Sa- rıcanın, bundan bir süre önce, AP Grupunun ve Grup Yönetim Kuru- lunun Parlâmento çalışmalarının düzene sokulmasını sağlamak ama- cıyla verdiği, Grupta bir genel gö- rüşme açılmasını isteyen önergesi, haftanın başında Pazartesi günü toplanan AP Grup Yönetim Kuru- lunda ele alınmış, fakat bir karara varılmadan Grupa getirilmesi ouy- gun görülmüştü. Önerge, Ortak Grup gündemine alındıktan sonra AP'liler arasında yoğun bir kulis fa- aliyeti başladı. Hükümete ve bil- assa Demirele karşı olan AP'liler, Naşit Sarıcanın Önergesini, Grupta girişilecek yeni bir mücadele için bir vesile olarak benimsemişlerdi. Önergenin kabulü ile açılacak genel görüşmede, Hükümetin icraatı da tenkit edilebilir, böylece hedefe ya- vaş yavaş varılabilir, Demirelin de- falardır yapılacağını ilân ettiği "Hü- kümette revizyon" çabuklaştırılabi- lirdi. Niçin genel görüşme? salı günü gündem dışı konuşmalar- dan sonra cereyan eden bir olay, Demirel hakkındaki söylentiyi kuv- vetlendirecek nitelikte oldu. Gün- maddesine geçildiğinde önerge sa- hibi Naşit Sanca söz aldı ve yaptı- ğı konuşmada, aktüalitesini kaybet- tiği gerekçesiyle önergesini geri al- dığını bildirdi. Bu sırada Edirne milletvekili Nazmi Özoğul ayağa kalkarak, önerge muhtevasını teka- bül ettiğini ifade etti ve sonra da 9 Temmuz 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: