9 Temmuz 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

9 Temmuz 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER nen, Tedbirler Kanununun kapsa- mına giren, Cumhurbaşkanına, türk- lüğe, Cumhuriyet ve Silâhlı Kuv- vetlere hakaret yoluyla işlenen suç- ların affedilmesine karşı olduğunu bir raporla Grup Yönetim Kurulu- na bildirmişti. Böylece, CHP'nin gö- rüşü aşağı-yukarı ortaya çıkmış o- luyordu. Tasarının Mecliste Seçim Kanu- nu Tasarısının durumuna düşme- mesi için Demirel, "Seçim Kanunu, kismi osenato seçimlerine (Okadar mutlaka çıkarılacaktır" demişti, bir takım tedbirler almak lâzımdı. Aca- ba, tasarının bazı maddelerinde ö- nemsiz, fakat AP'lilere menfaat sağ- layacak tarzda değişiklikler yapıl- mak suretiyle, Demirelin sık sık sö- zünü ettiği bir "asgari müşterek"te birleşilemez miydi? Saat 10'da, AP Grup BaşkanVe- killerinden Muhittin Güvenin baş- kanlığında başlayan toplantıya Dev- let Bakanı Cihat Bilgehanla Adalet Bakanı Hasan Dinçerin de katılma- sı toplantının önemini daha da art- tırdı. İkibuçuk saat süren toplantı- da Bilgehan ve Dinçerden sonra ü- yeler de konuştular ve tasarının Meclisten Oo geçirilebilmesi için dü- şündükleri çareleri anlattılar. Beli- ren görüş şu oldu: Kanun mutlaka çıkarılacaktır! o Fakat, bunun için partilerin Grup temsilcileriyle bir toplantı yapılmalıdır. Bu toplantıda Muhalefet temsilcilerine, AP'nin gö- rüşmeler sırasında bazı sivri mad- deler üzerinde ısrar etmiyeceği bil- dirilmeli, böylece tasarının, Seçim Kanunu Tasarısının durumuna düş- memesi sağlanmalıdır. Kaz gelecek yerden.. A P'lilerde bir başka değişiklik da- ha görülmüştür. Daha birkaç gün öncesine kadar 141, 142 ve 163. maddelerin kapsamına giren suçla- rın katiyen o affedilmeyeceğini ilân eden AP'li yöneticiler, birden ağız değiştirmişler ve tasarıya 141, 142 ve 163. maddelerden mahküm olan ların affı için de bir madde eklene- bileceğini söylemişlerdir. Ne var ki AP'li yöneticiler, bunu Muhalefete verilen bir taviz olarak göstermeye çalışmaktadırlar. Muhtemelen Çar- şamba veya Perşembe günü, parti- lerin Grup temsilcileriyle yapılacak toplantıda, tasarının Meclisten çıka- rılması için bir asgari omüşterekte birleşilmesi öne sürülecektir. AP Grup sözcüsü Turgut Toker, Grup Yönetim Kurulu toplantısın- dan sonra Meclis koridorlarında bir gazetecinin kulağına şunları fı- sıldadı: "— AE bir genel af mahiyetini a- lırsa, T.C.K.'nun 141, 142 ve 163. maddeleri de af kapsamına alınabi- lir. Toplantıda beliren temayül, ta- sarının Meclisten gürültüsüz geçme- sini sağlayabilecek yöndedir." Tokerin sözlerinde de sezilebi- len AP tipi bu kurnazlık, bir sonuç vermeyeceğe benzemektedir. Muha- lefe ve bilhassa CHP, Yassıada mahkümlarının affedilmesine o ve AP İktidarının kendi kendini affet- mesine kesinlikle karşıdır. Mücade- lenin esas noktasını da bu teşkil edecektir. Turhan Bilgin Şecaat arzederken.. Tasarı, Gecekondu Kanununun görüşülmesi tamamlandıktan sonra ele alınacaktır. 40 küsur maddeden meydana gelen Gecekondu Kanunu Tasarısının henüz 22 maddesi görü- tasarının görüşülmeye başlanabileceği sanıl- maktadır. Tasarının görüşülmesinin gecikmesi ise, af kanunundan ya- rarlanacak çok sayıda AP'liyi sabır- sızlandırmaktadır. Meselâ, Silahlı Kuvvetlere küfrettiği için mahküm olan ve cezasını çekmiş bulunan AP eski Zonguldak milletvekili (Nuri Beşer, haklarının da iadesini sağla- yacak tasarının bir an önce çıkması AKİS için devamlı olarak AP'li milletveki- li, senatör ve Bakanlarla temas ha- lindedir. Nuri Beşer, haftanın ba- şında Pazartesi günü de Meclise gel- di ve arkadaşlarıyla görüştü. Bir ara, koridorun bir köşesinde Çalış- ma Bakanı Ali Naili Erdemle konu- şurken şöyle dedi: "— Aman, elinizi çabuk tutun!" Geçtiğimiz haftanın başında Yoz- gat -Ankara yolu üzerinde cereyan eden bir olay da, af görüşmeleri sı- rasında esecek fırtınayı haber vere- cek önemdedir. Demirel, AP Erzu- rum milletvekili Turhan Bilginle be- raber, Yozgat Bira Fabrikasının şa- şaalı temel atma töreninden Anka- raya dönerken bir olayla karşılaş- tı: Önlerine çıkan bir köylü kafile- sinden ayrılan biri ihtiyar, diğeri genç iki kadın, koşarak Başbaka- nın yanına geldiler ve ayaklarına kapandılar. Kendilerini, İsmet İnö- nüye suikast teşebbüsünde bulunan Mesut Sunanın annesi ve kardeşi o- larak tanıtan kadınların arzuları, Mesut oSunanın da affedilmesiydi. Demirel, kadınlara bir vaadde bulu- ald, Turhan Bilginin: — - Tahmin ederiz ki onun da af- mkün olacaktır" şeklindeki sözlerini sadece dinlemekle yetindi. Dış Politika Bir misafir Bu haftanın içinde Türkiyede gö- rünen bir yabancı devlet adamı bol sosyal faaliyet, iki taraflı mü- zakereler, dışarda bazı akisler, bi- raz ilgi ve ondandaaz müspet ne- tice getirdi. Bu devlet adamı, bir ihtilâl te- şebbüsünü bir hafta önce geçirmiş bulunan lrakın Başbakanı A. Fİ Bazzazdır. Irak Başbakanının Iraka gelirken söylediği ve Beyrut mah- reci ile yayınlanan bir sözü, ziyare- tin kaderini tayin etti: Bu söz, "Ben Türkiyeye bir ıraklı değil, bir arap olarak gidiyorum" sözüdür. Arap- lar kendi aralarında bir fikir birli- gine sahip olmadıklarına göre, Tür- kiyenin karşısına güç bir muhatap çıkmaktadır. Halbuki türklerle ıraklıların bir özel konuları vardır: Bölgedeki kürtlük cereyanları. İkili görüşmelerde bu konu, müs- pet bazı ümidler uyandıran tek ko- nu oldu. Ötekiler, daha ziyade, lâf-u güzaf seviyesinde kaldı. 9 Temmuz 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: