9 Temmuz 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

9 Temmuz 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER dan dolayıdır ki bu haftanın başın- da, bu takımın gayretleri bir hizip olmadıklarını gösterme yönünde ol- du. Bunun yanında, Teşkilâta da, aslında nenin savaşını yaptıklarını, iyi anlatmak lüzumu ortaya çıktı. Nitekim haftanın başında Ecevite gelen bir telefon ilgi çekicidir. Anadolunun bir yerinden telefon eden heyecanlı CHP'li bağırıyordu: "— Beyefendi, konuşmanızı, oku- duk. Çok beğendik. Biz de ortanın solundayız. Mücadelenizde berabe- riz. Tebrik ederiz, sakın dönmeyin, sakın mücadeleyi bırakmayın..." Utangaç denilecek kadar müte- vazi bir adam olan Ecevit teşekkür ediyor, fakat karşı tarafa söz yetiş- tiremiyordu. Heyecanlı CHP'li fir- plânında ve en önemlisi, Anayasa- mızda sosyal, ekonomik ve kültürel reformlar olarak vardır. Bunların bir kısmı gerçekleştirildi. Ama da- ha yapılacak çok şey var.. Biz kıs- men zayıf koalisyonlarda çalıştığı- mız için, kısmen de kendi içimizde reformlar konusunda tam bir aydın- lığa varamadığımız ve zaman içinde bazı şahısların görüş o ayrılıkların- dan dolayı çelişmelere düşer gibi ol- duğumuzdan reformculuğumuz ko- nusunda halka güven veremedik, yapacağımız reformların niteliğini anlatamadık..." Ecevit, Gruptaki görüşmelerde "Ortanın Solu"na karşı endişe gös- teren, fakat reformlara inananların düşüncelerini doğru bulmuyordu. CHP Grupu "ortanın solu"nu görüşüyor Bir parti tına gibi sıraladığı tebrik lâflarını Söyle bağladı: Tabii, vereceksiniz. dık... Kasım Gülekle elele Hadi, Allahaısmarla- Ecevit elinde ahize o kalakaldı. Demek ki, daha yapılacak çok iş vardı. Bu yüzden olacak, Ecevit, Pazar günü kendisi ile görüşen AKİS'çiye fikirlerini en ufak bir yanlış anla- maya mahal kalmıyacak kadar açık- lıkla izah için özel bir titizlik gös- terdi. Söze şöyle başladı: CHP'nin sosyal, ekonomik ve kültürel baklalar neleri ve na- sıl yapması gerektiği programımız- da, İleri Türkiye ülküsü bildirisinde, 1965 seçim bildirgesinde, kalkınma ". 14 uyanıyor "Ortanın Solu politikası üzerinde şimdiden durmaya lüzum yok” fik- ri CHP'ye bu fikirleri (oyaymakta hem vakit kaybettirir, hem de işle- rin düzeleceği ümidini geri atacağı için rejim problemleri sürüp gider- di. Üstelik bir seçim kampanyası süresi içinde reform aleyhtarı pro- pagandaların yenilemiyeceği iki defa tecrübe ile sabit olmuştu. İşe gimiiilen hararetle başlamak şart- "Önce iktidara gelelim, sonra Kartışır reformları yaparız" düşün- cesi de Partiyi iktidarda hazırlıksız duruma düşürür, fikir ayrılıkları yüzünden düşülen çelişmeler CHP'- ye duyulan güvensizliği bir defa da- ha perçinlerdi. Bu bakımdan, "Or- tanın Solü"nun tartışmalar sonun- AKİS da tam bir açıklıkla, net olarak tesbiti ve bunun ışığında çalışmala- ra hiç gecikmeden başlanılması zo- runluydu... "Sağcıyız desek bile.." Ecevitin, koltuğuna yaslanarak ve tavanı seyrederek açıkladığı bu fikirler, ister istemez gazetecinin ak- lına bunlara karşı yöneltilen tenkit- leri getirdi. Sordu: — Terimin la MAS, için zararlı olmuş mudur Ecevit tereddütsüz cevap verdi: "— CHP'ye bir yandan para dö- kerek, bir yanda da haksız ve yoğun bir propaganda kampanyası: açarak karşı çıkanlar, aslında CHP'- nin benimsediği reformlardan zarar görecek olanlardır. CHP ortanın so- lunda değil de sağında olduğunu söylese, fakat reformlardan vazgeç- mese, o çevrelerin bize karşı dav- ranışında hiç bir değişiklik olmıya- caktır. Buna karşılık, Ortanın Solu teriminden ve reformlardan vazgeç tiğimiz intibaını verirsek bizi des- tekleyen veya desteklemesi ihtima- li bulunan reformlardan yararlana- cak olan asıl geniş halk toplulukla- rının, aydınların ve teşkilâttaki bi- linçli CHP' lilerin güvenini ve deste- gini kaybederiz "— Sizin, CHP yi katı bir doktrin partisi haline getirmek istediğinizi söyleyenler var. Bu konuda ne dü- parti doktrincilik CHP'nin temel ilkelerinden olan devrimcilik- le bağdaşmaz. CHP gerçekci ve pragmatiktir. Ancak, ilkeleri ve yö- nü belli bir tutum ve tutarlı bir düşünce sistemi içinde, yani Orta- nın Solu politikası içinde pragma- tik ve gerçekci olmalıdır. . Bunun dışında pragmatik olmak, bizi ser- seri mayın gibi oradan oraya sü- lükler ve çelişmelere düşürür.." "Serseri mayın Ecevit bunları söylerken, özelliği fikir platformunda değil de şe- kil platformunda gösteri yapmak o- lan bir başkası, kendisini Kurultaya hazırlıyordu. Bu, Kasım Gülekti. Gülek, Grup toplantılarında ko- nuşmaktan dikkatle kaçınmıştı. Söz sırasının kendisine gelme ihtimali- nin belirdiği hallerde salonu terket- mişti. Bir AKİS'çi, anda karşılaştı. Saat 15'ten sonra idi. Milletvekil- lerini toplantıya canhıraş çığlıklar- la çağırmış olan ziller yeni susmuş, Gülekle böyle bir 9Temmuz1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: