9 Temmuz 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

9 Temmuz 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSADİ plân İşler yolunda Geçtiğimiz hafta Çarşamba günü Başbakanlıktaki ağaçların altın- da park eden arabalardan bazı ki- şiler indiler. Telâşlı bir halleri var- dı. Kıyılarda beklemekte olan gaze- teciler, sorulardan, Kabine üyeleri- nin, Yüksek Plânlama Kurulunun toplanacağı binanın kapısını ara- dıklarını öğrendiler. Saat 15'te top- lanacağı bir gün önceden bildirilen Yüksek Plânlama Kuruluna gelen Bakanlar az bir süre Başbakan Sü- leyman Demireli beklediler. Niha- yet bulabildikleri toplantı salonun- da terlerini kuruturlarken, Demi- rel, Başbakanlığın yan kapısında göründü. Gazetecilerle kısa bir sü- re konuşan Demirel, "Kurul toplan- tlarının on veya onbeş gün sürece- ğini, bugün de, yarın da hiçbir a- çıklama yapmıyacağını" bildirdi. Demirel merdivenlerden çıkıp git- tikten sonra bazı gazeteciler, "ya- hu" dediler, "az önce, ağaçların al- tında, 'üç-dört günde biter' demişti. Nedir bu esrar?" Kurul toplantısı için aylarca ön- ceden hazırlığa başlayan Plâncılar, bütün işlerini bitirmişler, Hükümet- ten gelecek işareti beklemeğe koyul- muşlardı. Günler geçtiği halde Hü- kümetten en küçük bir işaret gel- medi. Araya senato seçimleri girdi ve bazı Plâncılar, yurt dışındaki toplantılara katılmak imkânı bul- dular. Plânlama Teşkilâtına, Mem- duh Aytür gibi bilgili bir yönetici- den sonra asaleten tâyin edecek bi- rini bulamayıp, Orhan Çapçıyı ve- kâleten getiren AP İktidarı da böy- lece, istediği rahatlığa kavuşmuş oldu. Uzmanlar yurt dışından dön- düler. Müsteşar Vekili Orhan Çap- çı, yurt dışına çıkanların dönüşle- riyle ferahladı ve tekrar gözler De- mirelden gelecek işarete çevrildi. Demirel, zaman zaman, Hamido- lu kafilelerle yurt sathında bir "ya- tırım propagandası"na çıkarak, va- tandaşlara "imara Başbakan ol- mak yolundayım, hiç şüpheniz ol- masın" deyip, gerekli yerlerde de k bir moralle Ankaraya döndükten sonra etrafı kolaçan etti ve her şeyin yolunda gittiğine kanaat getirmiş olacak ki, nihayet Plânlama Teşkilatındaki yüksek dereceli memurlara, bekle- dikleri işareti gönderdi. 28 VE MALİ Plân uykuda Siyasi iktidarın karşısındaki Plân- lama yöneticileri, temeli çöken eve dam olamıyacaklarını artık ka- bullenmeğe başlamışlardır. Hattâ bunlardan bazıları, gelecekte so- rumlu duruma düşmemek için, manların dile getirmek istedikleri meseleleri kamuoyuna yansıtma yo- luna giderlerken, bir yandan da, "Hükümetle uğraşılmaz. Biz gere- keni söyledik. Ne yapalım, kabul et- miyorlar" havasına bürünmeğe baş- lamışlardır. Genç oldukları için ta- lihsiz sayılabilecek Plânlama yetki- lileri, aslında, Türkiye gibi az geliş- miş bir ülkenin dramını yansıtmak- tadırlar. "Atlar arabaya ters koşu- lunca, akıl olsa ne olur, olmasa ne SAHADA yanmaktadır. "Tarım", "Sanayi" ve "Hizmetler" olmak üzere üç ana sektör ayrı ayrı ele alınmıştır. Fi- zikteki birleşik kaplar gibi, bu sek- törlerin birbirlerine olumlu veya o- lumsuz etkileri (kolaylıkla görebil- mektedir. İkinci beş yıllık kalkınma Plânı için, birinci kalkınma Plânı mode- linden farklı bir model tespit eden Aytür zamanının Plânlama Teşkilâ- tı, siyasi iktidara geçecek olanlara, Türkiyenin ogelecek beş yılı için Plânlamanın, alacağı her çeşit eko- nomik kararla yurda ne sağlanaca- ğını veya yurdun başına ne gibi me- seleler çıkaracağını açıkça ye peşi- nen göstermek istemiştir. Politikacılar için mükemmel bir Bakanlar, Yüksek Plânlama Kuruluna giriyorlar Bu ne olur?" diyenlerin çoğalmağa başla- dığı bir ülkede yaşanan dramın gü- nahını . sadece bunların sırtına sarmağa elbette ki imkân yoktur. Görünen odur ki, bugün Demirel zaferi kazanmış, Plânlama Teşkilâ- tını bir Bakanlığa boyun eğdirtmiş- tir. Plânlama Teşkilâtının hazırladı- $ı ikinci beş yıllık Plân, acı bir de- yimle, bir bozgundan önceki son za- ferdir.Ancak bu bozgun, zaferi et- kisiz kılacaktır. Aytürün Plânlama Teşkilâtı başındaki görevinden ayrıl- mak zorunda kalmadığı (günlerde genel esasları, hazırlanış politikası tespit edilen ikinci beş yıllık Plân, yabancı ekonomistlerin de belirtti- &i gibi, örnek bir plân modeline da- dağınıklık, beyler!.. kıskaç denilebilecek bu mekanizma, Plânın ana modeline dayanılarak hazırlanmış on alternatifin varlığı sayesinde işlemektedir. Plânda neler var? Çarşamba günü Hükümete sunu- lan ikinci beş yıllık Plânda, Tür- kiyede şimdi 2000 lira civarında ol- duğu farzedilen ve 1968 yılında 2416 liraya çıkacağı umulan, fert başına düşen milli gelirin, 1972 yılında eri- şilecek olan ikinci dönem sonunda 3000 liraya yükseltilmesi öngörül- mektedir. Böylece, komşu Yunanis- tanın 34 puvanlık kalkınma tempo- suna karşılık, Suriyeden 2 puvan daha hızlı, 13 puvanla kalkınmakta olan Türkiyede, gelecek beş yıllık kalkınma Plânı döneminde fert ba- 9 Temmuz1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: