9 Temmuz 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 31

9 Temmuz 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 31
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS golara daldılar, Valantino devrini bir daha yaşadıl ar. üneyt Gökçer ve arkadaşları, ilk oyunlarını Rumelihisarında, İs- tanbulun en şık kalabalığına karşı oynadılar. Kalabalık arasında, sos- yete edebiyatının "Dernekçiler" di- ye tanınan grupu ağır basıyordu. Çünkü ilk oyun, Tıp Fakültesini Kalkındırma Derneği yararınaydı. Kral Oidipus bile bu kampanyaya katıldığına göre, AM sırtı ye- re gelmeyecek demektir Gökçer, İstanbulun en güzel te- pesinde, Boğaza, gelip geçen ova- purlara ve gökte parlayan aya kar- şı Oidipus'u oynamaktan çok hoş- landı, sosyete de oyunu büyük bir zevkle seyretti. Başkent geceleri A nkarada İstanbulun o tabii, gü- zel dekoru yok. Yeniköy, Moda, Ada ancak Ankaradakilerin hayalle- rinde yaşıyor. Ama yine de geceler çok hızlı geçiyor. Gökte çırılçıplak duran ay, geçirdiğimiz hafta hayli ilginç olaylara tanıklık etti. Dışiş- lerinin güzel sekreterlerinden Kâm- ran Emekin, genç ve orta yaşlı, ya- kışıklı veya yakışıksız bekâr diplo- matları bir yana bırakıp da bir af- ganlı ile evlenivermesi, doğrusu herkesi çok şaşırttı. Söylentiye göre, Afgan Elçisi bu evlilikten hoşlan- madığı için nikâh törenine gelme- miş. Galiba bir yanlışlık (olacak. Çünkü herkes bilir: Kral ailesi da- hil, türk-afgan dostluğunu destek- liyen pek çok evlilik vardır. Mehtapta kutlanan mutlu olay- lardan biri de, Fatin Fuadın güzel kızı Berilin kimya mühendisi Mu- rat Süer ile nişanlanmasıydı. An- karanın yeni otellerinden Dede- manın yöneticileri o gece hayli ter- lediler. Evdeki hesap çarşıya uy- mamış. Tasarlanan misafir sayı- sıyla gelenlerin sayısı birbirini tutmayınca otelciler sandalye (ove yemek yetiştirmek için akla karayı seçtiler. Nişan töreninin kalabalığı ara- sında AP'li Bakanlar ve milletvekil- leri çoğunluktaydı. Başbakan o Yoz- gattan dönemediği için, yüzükleri takmak Nihat Kürşata kısmet ol- du. Beril Fuat, pembe elbisesiyle çok güzel bir gelindi. Nişan töreni- nin amatör şarkıcıları çok sükse yaptılar. Nilüfer Gürsoyun gelişi ise politik bir atraksiyon oldu. Londra yolunda Ha- hafta Yeni Londra Büyük Elçimiz lük Bayülken, geçtiğimiz 9 Temmuz 1966 Ankara Palas bahçesinde bir veda kokteyli vererek Ankaradan ayrıldı. Veda kokteylindeki kalabalık oda, istasyondaki uğurlayıcıların o görü- nüşü de Halük Bayülkenin çok po- püler bir diplomat olduğunu göste- riyordu. Ankara Palasın ön bahçesin- de toplanan kalabalık arasında baş- ta İnönü, Kemal Satır, Muammer Erten, Kemal Demir, birçok CHP'li, tabii senatörler, YTP'liler vardı. Ha- lük Bayülken yalnız İktidarın değil, Muhalefetin de Büyük Elçisi olarak uğurlanıyordu. Kokteyl geç saatle- re kadar sürdü, akşamın serinliğin- de politikacılar ve diplomatlar il- ginç konuşmalar yaptılar. o Meclis Başkanı Ferruh Bozbeyli, bazı pro- fesörlere, yaptığı anketlerin sonuçla- rını anlatıyordu. Başkanı seyreden- ler ise, Meclisi toplamak, çalıştır- mak için gösterdiği gayretlerin ne sonuç vereceğini (o soruşturuyorlar, görünen köyün kılavuz istemediği- ni iddia ediyorlardı. Veda partisinde Dışişleri kadın- ları müthiş şıktılar. Bir yandan da elçilerle ilgili kararnameyi (o konu- şuyorlardı. Doğrusu istenilirse o bu tayinler konusunda kadınlar koca- larından çok konuşuyorlar. Keşke biraz dillerini tutabilseler!. Düğün hediyesi mi? Dışişlerindeki transferci çiftlerden Behçet Tüzmen ve eşi, balayları- nı Viyana Ormanlarında yapacak- lar. Tayinleri oraya çıkmış. Dışişle- ri, evlenmelerine izin vermeyerek bu çifti çok üzdü, fakat sonunda i- yi bir düğün hediyesi verdi. Bir tanrı misafiri Irak Başbakanı Bazzaz ve yanında- kiler iki gün gecikmeyle Ankara- ya geldiler. Şereflerine ilk yemek, TÜLİDEN HABERLER Hariciye Köşkünde verildi. Yemek bir garden parti olarak odüşünül- müştü ama, misafirler içkilerini a- lırlarken yağmur o çiselemeğe baş- dı, herkes içeri koştu. Başta Başba- kan Demirel ve eşi, birçok Bakanın milletvekili ve senatörün bulundu- gu bu yemekte bir de beklenmeyen misafir vardı: Ayhan Dürrüoğlu! Ressam Dürrüoğlunu kim çağırdı diye herkes merak etti. Ama, çağ- rılmak şart değil ki... Bir de "tanrı misafiri" diye birşey vardır, değil mi? Dürrüoğlu, başına taçlar tak- tı, hararetli konuşmalarıyla gecenin başlıca atraksiyonu Oldu. Bazzaz şerefine verilen yemekte, Irak Başbakanının eşi sadeliği, obi- zimkiler de şıklıklarıyla dikkati çekiyorlardı. Bn. Demirel, yakası iş- li, siyah bir elbise giymişti. Bn. Çağ- layangil ise beyaz brokarlar.. Sanat ve dedikodu Soprano Sıma Korad, dünyanın en güzel sesleri olan Maria Del Mo- naco'lar, Tebaldi'ler, Scotto'lar ile birlikte Kanadada, Montreal Opera- sında Verdi Festivaline katıldı, Tür- kiyenin sanat elçiliğini yaptı. Tür- kiyenin Kanada Büyük Elçisi Meh- met Baydur da bu fırsattan fayda- lanarak güzel bir supe vermiş. Ge- len haberlere göre, Suna Korad fes- tivalin en güzel tenkitilerini almış ve çok alkışlanmış. Bir başka soprano, Atıfet Us- manbaş da kocası İlhan Usmanbaş ile birlikte önümüzdeki aylarda Varşovaya gitmeye hazırlanıyor. Ö- teki sopranolarımıza gelince, onlar oturup, bu yolculukların dedikodu- sunu yapıyorlar. Operamızın gele- neği bu: kimi şarkı söyler, kimi de dedikodu yapar.

Bu sayıdan diğer sayfalar: