16 Temmuz 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

16 Temmuz 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER KulağaKüpe... Kurt kocayınca Churchill'in doktoru bir if şaatta bulundu, hastasının, hayatının son döneminde ko- camış olduğunu ilan etti ya.. Bizde de, biri buna hevesleni- verdi: Celâl Bayarın doktoru Recai Ergüder! Ama bizimki, şimdi millet- vekili de.. Politik sermayesi ise, çok kimsenin olduğu gibi, "efendisinin ismi". Efendisi de sevinsin diye, bizimki, tut- tu, "kocamıştır" diye kimin i- çin fetva vermeye (o kalkıştı, bilir misiniz? Nabzını dahi tutmamış ol- duğu, İsmet İnönü için.. Ama, büyük Allah! İki gün sonra, Cumhurbaşkanı Sunay Celâl Bayan, bir taneside bu Recai Ergüder tarafından veril- miş raporlara dayanarak af- fetmez mi? Sebep? Kocama! karada ve İstanbulda AP ileri gelen- lerine açıkça tebliğ ettiler. Bunların "hukuki liderlik"ini Celâl Yardımcı yapmaktadır. Eski DP'lilerin Yas- sıada mahkümları ep şu veya bu haklarının iadesi değil, ce- zalarının "bütün etiler ile kalk- masıdır. Bunlar, bunu bir atıfet ola- rak da istememekte, "bir haksızlığın tamiri"nin peşinde bulunduklarını açıkca bildirmektedirler. Bir eski DP Büyüğüne göre, AP'nin tasarla- dığı af kendilerinden ziyade sanık AP' lileri kurtarmak emelini güt- mektedir. Halbuki AP de nedir? AP' si, Demireli, hep DP'nin yüzü suyu hürmetine iktidardadırlar. Hani, yalan da değil ya... Seçmen, son seçimlerdeki oyuyla DP'yi temize çı- karmıştır. AP bu emri yerine getir- mekle mükelleftir. DP Büyüğü bu haftanın başında şöyle dedi: — Derhal bir bildiri yayınlaya- cak ve vaziyetimizi alacağız.." Kocama sebebiyle affedilmiş o- lan Celâl Bayarın kocamadığını is- pat için nasıl çırpınmakta olduğu 8 gözönünde tutulacak olursa; Haz- ret hemen demeçler vermeye ve Fe- nikler gibi eski maşalarına, aklının ne kadar yerinde olduğunu yazdırt- maya başlamıştır. DP'lilerin bir ke- narda kalmaya razı olmadıkları ve AP İktidarına el koymak istedikleri anlaşılmaktadır. Demirel için "be- davadan konmuş" diye yazan, Celâl Yardımcının kendisidir. Halbuki bu hafta Mecliste hava, AP'lilerin aklındaki affın kolay çık- mayacağını akıl da, hani ne akıl !- ve çıksa bile, bilhassa lâikliğe karşı işlenen suçların af kapsamına alın- ması dolayısıyla AP'nin irticaa yeni bir göz kırpışı Cumhurbaşkanı Su- nayın mutlaka vetosuna maruz ka- lacağını gösteriyordu. Sunayın bir radyo konuşmasında Nurculuğa karşı açık vaziyet alması, bunun işaretini teşkil etti. "Geldi düğün haftası" Nitekim, AP Meclis Grupunun siv- ri isimlerinden biri, haftanın ba- şında Pazartesi akşamı, "88'lik"ler- den bazılarının ellerini sevinçle o- vuşturarak ayrıldıkları Millet Mec- lisi toplantısından sonra, endişeli bir tavırla şöyle dedi: "— Bu kanun çıkmasına çıkar ama, sonra ne olur, işte o bilinmezi En iyi yol, beş aşağı beş yukarı, partilerarası bir anlaşmaya varabil- mekti. Fakat olmadı. Bunda bizim- kilerin de hatası olmuştur." Bu sözler, o gün Mecliste görü- AKİS şülmeğe başlanan Af Kanunu Tasa- rısı üzerinde, bilhassa CHP Grupu sözcülerinin tenkitlerine ( karşılık Hükümetin "sessiz ve derinden git" politikasının sonucu beliren tu- haf havanın bir ifadesiydi. Muhale- fet partileri sözcüleri, tasarının tü- mü üzerindeki görüşlerini belirt mişler, memleket ihtiyaçlarına ve gerçeklerine uymayan bu tasarı ka- nunlaştığı takdirde, o vatandaşlara huzur yerine huzursuzluk getirece- ğini anlatmışlardı. Yöneltilen ten- kitlere Demirelin ve AP Grupunun hoşlanacağı tarzda cevaplar veren, bazılarını da cevapsız bırakan A- dalet Bakanı Dinçer, görüşmelerin ilk gününde Turhan Feyzioğludan iyi bir ders aldı. Bazı yüksek rütbeli (subayların da kendilerine ait locadan izledik- leri görüşmeler, Ferruh Bozbeylinin başkanlığında saat 15'te, derin bir sessizlik içinde başladı. Bu sessiz- likte büyük pay, AP'lilerindi. O sa- bah toplanan AP Ortak Grupunda, durumun nazikliği dikkate alına- rak, görüşmeler sırasında mümkün mertebe sessiz sedasız oturulması kararlaştırılmış, bunun hem AP'nin, hem de tasarının selâmeti bakımın- dan zorunlu olduğu görüşüne varıl- mıştı. Ancak, işin komik tarafı, AP Grupu henüz, tasan üzerindeki gö- rüşünü tespit etmemişti. Gerçi Hü- kümet, bundan bir süre önce bir Af Kanunu Tasarısı hazırlayarak Demirci Mecliste affı izliyor Patlıcan efendimizdir. 16 Temmuz 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: