1 Ekim 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

1 Ekim 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER üstünde olduğu düşünülürse, bu gö- rüşteki isabet derecesi anlaşılır. Plânlama uzmanları, durumdan, e muhabirinin bu konudaki bir orusu üzerine haberdar oldular. Plânlama Maden Şubesi Müdürü E- rol İmre, "proje kendilerine geldi- ğinde tutumlarının ne olacağı" so- rusuna, — Hele bir gelsin.. Ben şahsen, bir anonim şirketten ziyade, bu işi Etibankın yapması taraftarıyım" şeklinde cevaplandırdı. Tesislerin inşası için daha şimdi- den teklifler gelmeye o başlamıştır. Almanya, Fransa, İngiltere ve Ame- dahil edilirse, yıllık kâr miktarı 659 milyon lirayı bk ır. Ge Dünya dl bakır fiyatları- nın arttığı, yer yüzündeki bakır rezervlerinin tehlikeli şekilde azal- dığı günümüzde, Türkiye bakırları- na kurulmak istenilen bu tuzak ye- ni de değildir. Türkiye madenleri- nin en iyi cevheri verdiğini bilen birçok yabancı firma, daha 1956 yı- lındanberi bu oyunun peşindedirler ve muratlarına nail olabilmek için, hükümetleri kanalıyla her türlü si- yasi ve iktisadi baskıyı yapmışlar- dır. Bunların ilk niyeti, Ergani ba- Etibank Genel Müdürlük binası Turistik tesis midir? rikadan bazı firmalar Etibanka baş- vurarak, inşaata talip olmuşlardır. Bu teklifler 15 Ekim tarahinden sonra incelenerek bir karara varı- lacaktır. Projenin tamamı | milyar 99 mil- yon 500 bin liraya mal olacak ve te- sisler 1970 yılından itibaren üretime geçebileceklerdir. Karadeniz bakır tesisleri komp- leksinin tahakkuku halinde, birinci kademede 140, ikinci kademede 145, üçüncü kademede 203 milyon ol- mak üzere, toplam 488 milyon lira kâr sağlanacaktır. Murgul ve Küre işletmeleri de 14 kır işletmelerine ortak olmaktı. Bunun için, o günden bu yana, ol- madık yollara başvurmuş ve en so- nunda Amerikan Yardım Teşkilâtı kanalıyla son kozlarını oynamışlar- dır. Etibankın o zamanki Genel Mü- dürü Tahsin Yalabık bu oyunlara ve baskılara insanüstü bir güçle karşı koymuştur. Karadeniz bakır- larını işletebilmek için kredi iste- yen Yalabık, AND Başkanı Mr. Grant'dan "Amerikalı sermayedar- lara da bir şans tanırsanız, belki" cevabını almıştır. Yalabık, bu şan- sın tanınmasına karşı çıktığı için- dir ki, Genel Müdürlükten uzaklaş- AKİS tırılmıştır. zamanki Devlet Plânlama yö- neticileri de bu "şans" haracına karşı çıkmış ve kendilerinden fikir soran Etibank yöneticilerine 30.11. 1965 tarihli yazıyla şu mealde bir cevap vermişlerdir: "Yurdumuzda çok eski zaman- danberi bakır madeni işletilmekte ve bakır ihracatı yapılmaktadır. Türk teknik bilgi ve tecrübesinden yararlanarak, bütün bakır maden- lerimizin en iyi şekilde -' optimum '- değerlendirilmesi anlayışıyla bugün- kü bakır üretimimizin süratle ar- tırılması mümkün ve gereklidir." Yine aynı günlerde, bu konuda yetki sahibi | bir maden mühendisi- miz de şu satırları yazıyordu: "Bakır için yapılacak yatırımla- rın çok kısa zamanda fazlasıyla ve döviz olarak geri alınabileceğini dikkate alan amerikan şirketleri, E- tibankın elindeki bakır sahalarını elde etmek için sistemli bir faaliye- te girişmişler ve güya 50 milyon do- larlık yatırım yapacakları vaadi ile milyarlar değerindeki yeraltı hazi- nelerimizin kendilerine devri için resmi makamları tazyike başlamış- lardır Bir zamanlar Başbakanı, Baka- nı, genel müdürü, plâncısı, mühen- disi, basını, aydını ve hattâ işçisiyle tek cephe halinde önüne çıkılan bu akıl almaz yağma gerçekleşebilecek midir? Şimdiki halde buna "hayır" demeye imkân yoktur. Her yaptık- larının hesabını mahkeme-i kübra- da vereceklerine inanan bir kadro iktidardadır ve amerikalı gazeteci- nin söylediği gibi, bunlar şimdilik, “gemiyi istedikleri gibi yürütmek- tedirler." Bu, ne zamana kadar böy- le gidecektir? Bunu, önümüzdeki günlerde ger- çekleşecek bazı işlerin kamuoyun- daki tepkisi tâyin edecektir. C.H.P. Büyük Kurultay arefesinde Spor ve Sergi Sarayının alt korido- runda, salonun sağ giriş kapısı- nın iki metre solunda dokuz kişi, sırtım duvara dayamış iri-yarı, dik siyah saçlı, fırça bıyıklı adamı me- rak ve biraz da hayretle dinliyor- lardı. 578 numaralı tanıtma kartını sol yakasına iliştirmiş olan adam. kendisini dinleyenlere: "— Sol sınırda değiliz!. Ortanın Solu deyimini kullanarak basamak I Ekim 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: