1 Ekim 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 30

1 Ekim 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 30
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TİYATRO Ankara Yeni mevsim hazırlıkları Ankara tiyatroları, bugünlerde, ye- ni bir mevsime girmeğe hazırla- giyollar. Özel tiyatrolar, bu konu- da, Devlet Tiyatrosundan erken avranmış, meselâ Meydan Sahne- leri, perdelerini açmışlardır. Ama, er zamanki gibi, tiyatro hareket- lerinin ağırlık noktası Devlet Ti- yatrosu olduğu için, çeşitli sahnele- rinde hangi oyunlarla yeni mevsi- me gireceği, haklı olarak, merak e- dilir. Onun için bu hafta, aşağıda, Devlet Tiyatrosu sahnelerine çıka- rılacak ilk oyunların bazıları kısaca tanıtılmıştır. Büyük Tiyatroda "Büyük Tiyatro yeni mevsime Al- ert Camus'nün Dostoyevskiden oyunlaştırdığı (o "Ecinniler'le gire- cektir. Ahmet Muhip Dranasın dili- mize çevirdiği bu oyunu Mahir Ca- nova sahneye koymaktadır. Dekor- larını Refik, kostümlerini de Hâle Eren çizmişlerdir. Başlıca rollerde Saim Alpago, Nihat Aybars, Muam- i, Beyhan Hürol, Coşkun Kara, Elçin ve Oytun Şanal, Suat Taşer, Semih Sergen, Macide Tanır ile Işık Yenersu bulunmaktadır. Aynı sahnede, geçen mevsim son- larında başlamış olan, Enid Bag- nold'un "Kireçli Bahçe"si de, nöbet- leşe, oynanmıya devam edecektir. Küçük Tiyatroda Küçük Tiyatro, geleneğine bağlı kalarak, mevsimi yerli bir oyun- la açacaktır:, Cahit Atayın "Kırlan- gıçlar"!. Asuman rin sahneye koyduğu bu oyunun o dekorlarıyla kostümlerini Turgut Zaim çizmiş- tir. Başlıca rolleri Ahmet Evintan, Gökçen Hıdır, Ejder Akışık ve Um- ran Uzman oynayacaklardır. Oda Tiyatrosunda Oda Tiyatrosu, Munis Faik Ozan- soyun yazdığı "Medea" traged- yası ile perdesini açacaktır. Bu iki bölümlük manzum tragedyayı Raik Alnıaçık sahneye koymaktadır. De- korlarını Tarık Levendoğlu, kos- tümlerini Erkan Kırtunç çizmişler- dir. Başlıca rollerini Gülsen Alnıa- çık, Meliha Oroğlu, Zafer Ergin, Yıldırım Önal paylaşmaktadırlar. Oda Tiyatrosu, antik konulu bu telif tragedyanın yanısıra, Yıldırım Keskinin Jean Tardicu'den çevirmiş olduğu beş küçük oyunu da seyirci- lerine tanıtacaktır: "Mobilya", "A- nahtar Deliği", ", "Gişe", "Bast ile Yorick", "Şatoda Kalabalık". a Oyun : "Ayna"; komedi, 2 bölüm-3 tablo. Yazan : Cevat Fehmi Başkut. Tiyatro : Büyük Meydan Sahnesi Sahneye koyan : Çetin Köroğlu. Dekor - Kostüm : Tarık Levendoğlu. Konu : Cevat Fehmi, hemen her oyununda olduğu gibi, sosyal ha- yatımızın çarpık yönlerine " ayna" tutuyor: Askeri Müzede memur, or- ta yaşlı, kendi halinde, temiz yürekli bir aile babasının -İsmail Bey. et- rafında dolandırıcı bir yeğen, Beatles müsveddesi aylak bir oğlan, on- dan geri kalmıyan -ve seviştiği işsiz güçsüz çocuktan gebe kalan- bir kız, kendisiyle rahat etmek, pek imrendiği "lüküs hayat" yaşamak içini evlenmiş -ikinci karısı- görgüsüz bir kenar dilberi... çirkin bir entrika- nın ağlarını örüyorlar. İsmail Beye hatırasına sımsıkı bağlı kaldığı, ba- badan kalma köhne konağı arsa avcılarına -ne tatlılıkla, ne de hiyle ile- sattıramayınca, onu yavaş yavas zehirleyerek maksatlarına ulaşmakta tereddüt etmiyorlar. Ama bu kötü dünyada iyi kişiler de vardır. Sâfil -yarı kaçık- ve İsmail Beye çocuklarından, karısından daha temiz duy- gularla bağlı bir evlâtlık ile vefalı bir kapı yoldaşı, hele Müzedeki Ce- becibaşının herkese içinden geçenleri söyleten “sihirli ayna'sı, onların foyalarını meydana çıkarmıya yetiyor. Yetiyor ama, zavallı İsmail Beyde de artık, bunca kötülüğe dayanacak güç kalmamıştır. Kurtulu- şu, zehirli ilâcı bile bile içmekte buluyor. Oynayanlar : Çetin Köroğlu (İsmail), Erdinç Üstün (Beğciğim Ali), Tümer Özen (Cebecibaşı), Meral Özen (Esma), Tanju Turunç (Hur- şit), Emel Çeviren (Alev), Ayla Oranlı (Gülsüm) v.s. Beğendiğim : Yazarın, özellikle yeni kuşaklarda etkisi görülen, "tatlı bayat" özleminin doğurduğu ahlâk krizine, aile ve toplum yaralarına, aşırılığı içinde gerçekliğini ve "isabet"ini kaybetmeyen bir teşhisle par- mak basmış olması. Çetin Köroğlunun, Tümer Özenin, Tanju Tu- runçun, Emel Çevirenin inandırıcı, Ayla Oranlının ümit verici oyunları ve Erdinç Üstünün başarılı kompozisyon! Beğenemediğim: Yazarın, yer yer, kaçınamadığı romantiko - didak- tik eda; Müzedeki balmumu heykelleri canlandırmak, onlardan, dünle bugünün hayat şartları, görüşleri ve telâkkileri arasındaki uçurumu göstermek için olduğu kadar vakasını yürütmek için de faydalanmak yolundaki -örnekleri çok görülmüş- çabasının reji yönünden lâyıkiyle değerlendirilememiş olması. İsmail Beyin zehirli ilâcı içtiği sahnede bitmiş olan oyunun lüzumsuz yere uzaması. Başlangıçta önemi olan Müze dekoru gibi küçük rollerin pek silik kalması. Sonuç : Reji, oyun ve dekor bakımından ilk temsilin, kaçınılması kolay olmıyan, aksaklıklarına rağmen Özündeki hiciv gücü kadar fan- tastik yönüyle de geniş seyirci topluluklarını etkileyebilecek bir oyun, dram yüklü bir komedi. Naciye FEVZİ Ayna"da Çetin Koroğlu Kabahat aynada mı? I Ekim 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: