1 Ekim 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

AKİS sında kıran kırana bir post kavgası başlamıştır. Ancak, önümüzdeki günlerde da- ha da şiddetlenecek olan bu müca dele, aslında yeni değildir. Denim le yakınlığı ile tanınan bir Baka- nın bir sohbet sırasında söyledi- ği şu sözler, mücadelenin geçmişi- ni ye VA açıklayabilecek ni- teliktedir "Muhalefet yakamızı bıraksa, AP'lilerle eski DP'liler biribirimizi yiyeceğiz. Hedef tek olduğu için, be- rabermiş gibi görünmek zorunda ka- lıyor ve öyle hareket ediyoruz." Siyasi çevrelerin "garip bir orta oyunu" şeklinde niteledikleri (oObu mücadele, geçtiğimiz o hafta cere- yan eden küçük bir olayla da belirli hale gelmiş bulunmaktadır. AP Merkez Yönetim Kurulu üye- si ve İstanbul milletvekili Saadettin Bilgiçin, AP'li bazı intikamcı ve ge- rici basının memlekette son gün- lerde yarattığı havadan ürkerek, on- ların şöyle hafiften kulaklarını çek- meye kalkması üzerine ipler kop- muştur. Bilgiç, bir İstanbul gazete- sinde yayınlanan ve iplerin kopma- sına sebep olan konuşmasında "DP ileri gelenleri için yapılan o yayın- ların onların yakınlarınca, bu ara- da AP içinde iyi karşılanmadığını, nurculuğu öven parti mensuplarının sigaya çekileceğini" o söylüyor, ay- rıca, şu hususu da belirtiyordu "— AP'ye yakın bilinen bazı gaze- teler, aslında, AP'nin, karşısındadır- lar. Kasıtlı yayınlar yapıyorlar. Bü- tün bunlar yetkili kurulda görüşü- lecektir." Haber, AP çevrelerinde bomba tesiri yaptı ve Bilgiç, bütün yalan- lamalarına ve havayı oyumuşat çabalarına rağmen, sulari adan kurtulamadı. En büyük tepki, AP'nin aşırı sağ ucunun sözcülüğünü yapan Ye- ni İstanbuldan geldi. Irkçı-ümmet- çi bir kadronun yönettiği bu gaze- te, Bilgiçin, bu demeci Demirelin direktifiyle verdiğini yazdı. Gazete bu tutumuyla bir taşla iki kuş vuru- yor, bir taraftan Bilgiçi hırpalar- ken, Demireli de eski DP'liler nez- dinde harcamayı hesaplıyordu. Siyasi çevrelerin kanaati, Bilgiçin bu konuşmayla hem Demirelcilere, hem de eski DP hizbine karşı bü- yük bir açık verdiği (o şeklindedir. Aynı çevrelere göre Bilgiç ve grupu, bu çıkışın vebalini kolay kolay öde- yemiyeceklerdir. I Ekim 1966 Kulağa Küpe Hayır, bu da o değil! Havadisten okuyoruz: "Dün, altı yıl sonra Adana- ya ilk olarak geldiği için Ada- nada krallara lâyık bir şekilde karşılanmış ve şehire 130 oto- mobillik bir kortej ile girmiş- tir. Kortejin önündeki moto- sikletler halka çiçek atmış, o, Adanalıların çoşkun tezahüra- tı arasında oteline kadar ya- kından izlenmiştir. Yok canım, bu, Zeki Mü- ren! son Bu olay, AP içindeki üç ayrı hiz- bin arasında öncedenberi mevcut post kavgasına sadece bir örnektir. Üç hizip AP üst kademesi, elle tutulur belir- tilere bakılırsa, eski DP'lilerden fena surette çekinmekte ve onları zararsız hale getirmenin — yollarını aramaktadır. Gerek iktidar, gerek- se parti kademelerinde bunun mü- cadelesi uzun zamandanberi yapıl- Süleyman Demirel Kongre hazırlığı YURTTA OLUP BİTENLER maktadır. Hatta AP İktidarı, bir süre önce çıkardığı bir yönetmelik- le, aftan faydalanan eski DP'lilerin iktisadi devlet teşekküllerinin üst kademelerinde görev almalarını ön- lemiş, onlar da buna. dişlerini gıcır- datarak boyun eğmişlerdir. Büyük kongrede üç hizip çarpı- şacaktır. Bunlar,siyasi çevrelerce "Anglo-amerikan" diye adlandırılan Demirelciler, "Neo-faşistler" olarak tanınan eski DP'liler ve "Ümmetçi- ler" diye bilinen Bilgiççilerdir. İkin- ci ekibin başını kimin çekeceği ke- sin olarak belli olmamakla o bera- ber, iplerin perde arkasındaki eski DbP'lilerin elinde olduğu bilinmekte- dir. AP'ye yakın çevreler, genel baş- kanlık için şimdilik ikinci bir ada- yın bulunmadığını söylemektedirler. Fakat, geçen kongredeki gibi yine bir sürprizle karşılaşılabileceği Ode uzak bir ihtimal değildir. Kongrede en büyük mücadele, genel idare kurulu için yapılacak- tır. Bilgiç ve Demirel ister tek, is- ter ayrı ayrı listelerle kongreye gitsinler, bütün çabalarını bu yön- de harcayacaklardır. Çünkü, teşek- kül edecek genel idare kurulunun, hükümet teşkili üzerinde büyük ro- lü olacaktır. Bu kurulu kim ele ge- çirirse, son raundu o kazanmış sa- yılacaktır Parti çevrelerindeki hakim ka- naat, bu kongrede Bilgiç Demirel ikilisinin her şeye rağmen beraber hareket edeceği şeklindedir. Ya- ni bunlar, postu eski DP'lilere kap- tırmamak için, gönülsüz de olsa, böyle bir yol takip etmek zorunda- dırlar. Büyük kongrenin rengi Demirelin kongrede ağır hücumla- ra uğrayacağı ileri sürülmekte- dir. Eski DP'liler onu kendilerine ihanetle, Bilgiçciler ve diğer mute- dil unsurlar ise başarısızlıkla o suç- layacaklardır. Demirel, bunları bil- diği için, baştanberi takip ettiği "mavi boncuk" taktiğinde ısrar et- mektedir. Meselâ, yeni Ticaret Ba- kanının tayininden önce Bilgiçe da- nışmış ve isim vererek, onun düşün- cesini sormuştur. Kendini mümkün mertebe ağır satma politikası gü- den Bilgiçin buna cevabı ise sadece bir "Hayırlı olsun" olmuştur. Eski DP'liler Bilgiçe de ağır şe- kilde yükleneceklerdir. Zaten bu çevrelerce şimdiden aforoz edilmiş olan Bilgiç. Demirelle işbirliği yap- 19