1 Ekim 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 22

İKTİSADİ İşçiler Tedbirin altındaki tehlike Maliye Bakanı İhsan Gürsan, Dün- ya Para Fonu Guyernörler top- lantısına katılmak üzere yola çıkar- ken gezisinin amacını açıklamış, Türkiyenin, yatırımları için muh- taç olduğu dış yardımlardan ve çe- şitli kaynaklardan söz etmiştir. Bu arada, yabancı ülkelerde bulunan türk işçilerinin Türkiyeye sağlıyaca- gı döviz miktarının her yıl biraz ar- tacağını ve tediye bilânçosundaki a- çığın kapanmasında etkili olacağını sözlerine eklemiştir. İşçi dövizleri- nin sağlıyacağı umulan kolaylığın çok geçici olmasının yanında, Tür- kiyenin ekonomik geleceğine tehli- keli tuzaklar hazırladığını görmez- likten gelen Bakanın bu rehaveti al- tında yatan, her an patlamaya hazır Önemli gelişmeleri ihmal etmek, sa- nıldığı kadar akıllıca bir davranış olmasa gerektir. Dışarıya "İşçi İhracı" sorunu, her gün tazelenen bir konu halinde daima ön plânda kalmaktadır. Var- to ve dolaylarım yerle bir eden dep- remlerden sonra, büyük bir acz içinde çırpınan İktidarın, deprem- den zarar görenlerden dışarıya git- mek isteyenlere bir "öncelik" tanı- yacağı haberi üzerine, bu konuyla ilgili bazı görüşler, geçen hafta bu sayfada ele alınmıştı. Tamamen iş- çileri kapsayan bu görüşleri tamam- lamak amacıyla, işçi ihracının ya- ratacağı muhtemel sürtüşmeleri ve tehlikeleri, yine değişik bir açıdan, incelemek yararlı olacaktır. Türkiyenin oOekonomik bir çık- mazın derinliklerinde obocaladığını inkâr edecek tek bir kimsenin Vi varlığına inamlamaz. Ne var ki, VE MALI niyetlerin ve ovatanseverliğin, kötü niyetlerle çıkar hesaplarının birbiri- ne karıştığı bu konuda tam bir ay- dınlığa kavuşmak imkânsız gibidir. Oysa, içinde bulunduğumuz az ge- lişmişlikten kurtulabilmek için, a- dım adım, bir kurtuluş savaşı ver- mek zorunluğu ortadadır. Herkesin tereddütsüz katıldığı bu savaşta, ortaya atılan yöntemlerin isabeti veya Türkiyenin çıkarlarına aykırı- lığı söz konusu edilince, türlü çe- kişmeler boyvermekte, tartışmalar uzayıp gitmektedir. Huzur kaçırıcı öneriler İktisaden geri kalmış ülkelerin or- tak niteliklerinin başında, istih- am imkânsızlığının doğurduğu el emeği çokluğu gelmektedir. Bu el emeği çokluğunun belirgin ifadesi ise, gizli veya açık işsizliktir. Büyü- yen işsizler ordusunun hergün ar- tan baskısı karşısında (o bocalayan yetkililer, kurtuluş umudu gördük- leri her kapıyı gelişigüzel çalmaktan çekinmemektedirler. Hattâ bazan, gereksiz kapıların dahi çalındığına tanık olunmaktadır. Bunun nedeni, işsizlerin yarattığı baskının doğur- duğu bilinç içinde somutlaşan geliş- meden başka bir şey değildir. Böy- lece, en geniş kitlelerde bile, aslında çok sevindirici olan bir uyanışa u- laşmak kolaylaşmaktadır. Genel bir bilgisizliğin (o yarattığı taklitçilik ve el yordamı politikası yüzünden, yönetici kadro, Türkiye- de geçerlilikleri oçok şüpheli olan yeni yeni önerilerle ortaya çıkmak- tadır. Bu önerilerin içinde öyleleri vardır ki, bunların uygulanması ha- linde uzun vâdede o karşılaşılacak problemleri düşünmek ve kaçınıl- maz iflâslarını ohesaplamak huzur kaçırıcı olmaktadır. Haklı birer en- dişe kaynağı sayılan bu konular- ÖZEL EĞİTİM VE TEDAVİ YURDU Geri Zekâlı, Ağır öğrenen ve arızalı çocuklarınızı bilimsel metodlarla uzman Hekim ve pedagogların kontrollerinde yetiştirir ve tedavi eder. İlk okul öğrenimini sağlar. Yurt yatılı ve gündüzlü olup, kayıtlar ka- panmak üzeredir. Müracaat: Atatürk Bulvarı Güven Apartmanı 87/9 Kızılay Telefon: 121754 — 122788 (Has: 2550) — 334 SAHADA dan önemli bir tanesi olan işçi ih- racı probleminin, ilerde Türkiye için neler hazırladığına kısaca de- ginmek yerinde olacaktır. Emniyet dairelerinin önlerini, yabancı elçilik kapılarını dolduran, bir pasaport veya vize için günler- ce bekleyen işçilerini belki de, çok yakın bir gelecekte sebep olacak- ları problemleri küçümsemek mümkün değildir. Gazete sütunla- rından resmi ağızlardan çıkan de- meçlere kadar durmadan teşvik e- "işçi ihracı" konusu üzerinde acaba gereği kadar düşünülmüş mü- dür? Acaba, bu tedbir Türkiyenin bugünkü ve yarınki ekonomik ge- lişmesine yöneltilmiş ciddi bir dar- be değil midir? İşçi ihracı, bugün- kü ekonomik çıkmaz için gerçekten yeterli obir tedbir sayılabilir mi? Keskinleşmekte olan o problemleri- miz için, sanıldığı o gibi, çıkar bir yol mudur? Daha değişik bir deyim- le, Avrupanın çeşitli ülkelerine bü- yük ölçüde işçi ihraç etmek, ilerde birgün, Türkiyenin altından kalka- mayacağı kadar ağır ve çözümü im- kansız meseleler yaratmaz mı? İşçi ihracını bir ferahlama, bir rahatlama ve emniyet supaplarını biraz açarak, kısa bir süre için bi- le olsa, zaman kazanma şeklinde a- lınca, bu sürenin dolması halinde ortaya çıkacak problemleri şimdi- den düşünmek mutlaka gerekecek- tir. Böyle bir düşünce, gereken ted- birleri de kapsamak Oo zorundadır. Uzaklığını şimdiden tayin etmenin pek kolay olmıyacağı bir gelecekte, şu anda patlamayı geciktirici bir tedbir olarak uygulanan işçi ihracı politikasının derin ve çok tehlikeli sürtüşmelere zemin o hazırlamakta olduğunu bilmek gerekir. Bunun tedbirleri, yumurta kapıya gelme- den çok önce Sl ei Türkiyenin ekonomik y: Türkiyeden işçi Zi itilen ülke- ler iki grupta toplanmaktadır. Birinci gruptakiler Batı Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda ve Lük- semburgdur. İkinci grupta ise İs- Bilindiği gibi, gruptaki ülkeler Avrupa Ortak Pa- zarının üyeleridirler. İsviçre bir ya- na bırakılırsa, diğer ülkelerin de çok değişik avrupalı (o kuruluşların üyeleri oldukları görülür. Meselâ, Ortak Pazar ile ilgili (tartışmalar herkesi tatmin edecek bir seviyeye katiyen ulaşamamıştır. İngiltere- nin Ortak Pazar üyeliğine kabul e- Il Ekim 1966