1 Ekim 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

1 Ekim 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Danıştay Hukukçunun vasiyeti (Kapaktaki o Kuruluş) Açık renk spor ceketli, lâcivert papyonlu, hissedilir şekilde yor- gun ve halsiz adam, üzerinde Ata- türkün resmi bulunan yazı masası- na elini dayadı ve — Hukuka bağlı bir devletsek ve Hükümet hukuka bağlı ise, böy- le olmaması gerekir" dedi. Karşısındaki gazeteci, "— Aksi halde?" deyince, bir an Ke ve cevap verdi: "—O zaman, ne yazık ki orman kanunları." Bir an durakladı ve terimi öz- türkçe olarak tekrarladı: — Orman yasaları o yürürlükte demektir!" Bu sözler, Danıştay Sekizinci Daire Başkanı Hikmet Kümbetlioğ- lunun, geçen haftanın sonunda Cu- martesi sabahı bir AKİS muhabiri ile yaptığı okonuşmada, Danıştay kararlarının uygulanmaması hak- kında söyledikleridir. Kümbetlioğlu, ertesi gün öldü. Pek varlıklı bir adam olmayan Kümbetlioğlu, ailesine herhalde faz- la bir şey bırakmamıştır. Resmi va- siyetname düzenleyip düzenlemediği de şu anda bilinmemektedir. Ama, ani ölümü, bir gazeteci ile yaptığı bu son görüşmeyi, bir bakıma, öm- rünce mücadele ettiği konulardaki vasiyetname Oo haline (o getirmiştir. Kümbetlioğlu bu görüşmenin so- nunda gazeteciye, "— Söylediklerimi demeç ola- rak yazmanız, şu andaki sıfatıma ve mevkiime uygun düşmez" de- mişti Haklıydı. O zamanki sıfatı "Da- nıştay Sekizinci Daire ve Dâva Dai- releri Kurulu Başkanı" idi. Demeç vermesi doğru olmazdı. Ama şu an- daki sıfatı değişiktir: “İnandığı fi- kirler ve sevdiği memleketi için ça- lışmakla geçen Ömrünün son dev- resinde, Kurucu Meclis üyesi ola- rak, 27 Mayısın en kiymetli eseri o- lan Anayasanın hazırlanınasına da katılmış bir hukuk ve devrim savaş- çısı.." İşte bu sıfatıyla onun fikir- lerinin açıklanması, üzerine titredi- ği varlıkların yöresinde bir tehlike bulutu toplanmışsa, bunu dağıtmak için bütün etkisinin kulanılması ge- rekir. Bu bakımdan, kendisiyle ya- pılan son mülakat yazılacaktır. Kriz geçirmişti AKİS'çi, o Cumartesi günü Danış- taya gidip, Kümbetlioğlunun o- dasına girdiğinde, bir durumdan ha- bersizdi. Fakat (OKümbetlioğlunun, AKİS kendisini buyur etmek için ayağa kalkarken zorluk duyması ve halsiz- liği dikkatini çekti. Oysa Kümbetli- oğlu, geçen hafta Perşembeyi Cu- maya bağlayan gece bir enfarktüs krizi geçirmişti. -Bunu AKİS'çi Pa- zartesi günü öğrendi-. Buna rağmen Cuma sabahı, işe gitmesine engel olmak isteyenlere, "Dâva Daireleri Kurulu var, başkanlık etmem lâ- zım" diyerek evden çıkmış ve dai- reye gelmişti. Saat 10 ile 16.30 ara- sında kısa bir yemek molası ile de- vam eden çalışmaları, arkadaşları- na bir şey farkettirmeden yönetti. Her zamanki zeki ve şakacı hali de- vam eder gibiydi. Arada sırada ba- şını eline dayayıp, gözlerini kapa- masının krizin devam eden belirti- leri olduğunu, arkadaşları ve dok- torlar ölümünden sonra değerlendi- rebildiler. Cuma gecesi de iyi geç- medi. Fakat işte, Cumartesi sabahı, Kümbetlioğlu, bir gün önce verdiği randevuya uygun olarak AKİS'çiyi dairesinde kabul ediyordu. Gazete- cinin, kendisine, Danıştay kararları- nın uygulanmamasının o yaratacağı tehlikeleri belirten bir yazı hazırla- mak için yardım istemek amacıyla müracaat ettiğim Öğrenince koltu- ğunda dikleşti, yardıma hazır oldu- gunu belirtti. Nitekim elinden ge- len yardımı da yaptı. O anda hatır- Kümbetlioğlunun boş masası ve son resmi Kendi gitti, fikri kaldı yadigâr I Ekim 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: