1 Ekim 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

YURTTA OLUP BİTENLER görevine döndüğünü, komuta zinci- rinin kusursuz işlediğini ve İkti- dar ile Ordu, Ordu içinde de ast ile üst arasında tam bir itimadın ku- rulduğunu anlatmaktadır. Kemal Satır buna sebep olarak Başbakan İnönünün "Ordu içine katiyen gir- meyeceksiniz. Ordu, kendi kendim bulmayı bilecektir. Hiç kimse, şim- diye kadar kendine göre bir ordu yapamamıştır. Buna imkân yoktur. Komuta zinciri sağlam olarak yü- rüdüğünde bütün dedikodular, gü- vensizlik (duyguları kaybolur ve rdu sağlam olarak görev yapar" direktifini göstermektedir. Satır, bu direktife uyularak Orduya politika karıştırılmadığını, hele Milli Savun- ma Bakanlarının isnat imalâtına hiç heves etmediklerini söylemekte, zaten bunların da çıkar yol olmadı- ğını, zira Komutanların da, diğer Ordu mensuplarının da herkesi ga- yet iyi tanıdıklarını Ahmet Topaloğ- luna sert bir lisanla hatırlatmakta- dır. CHP çevrelerinin bu konudaki kanaati, Ahmet Topaloğlunun Ko- mutanlar üzerinde bir "CHP Uma- cısı" tesiri yaratmak ve onları, âde- ta AP'nin tabii müttefiki haline ge- tirmek hevesinin böyle tertiplere ve isnatlara sebep teşkil ettiğidir. To- paloğlu, eski polislik mesleğinin verdiği tecrübeyle etraflarında bu- lunduğu yüksek komutanların meş- AKİS replerini, tabiatlarını, huylarını ve temayüllerini incelemekte, herbiri- ne, kendisince tesirli sandığı ilâcı vermektedir. Kemal Satırın mektu- bu bu oyunu bozan bir vesika ola- rak, bir suret halinde Genel Kur- may Başkanına da gönderilmiş ve bu suretle Ordu içinde gerçeklerin duyulmasının sağlanmasının isten- diği belli edilmiştir. Kemal Satır CHP Genel Başka- nna, hazırladığı ağır Omektubun metnini gösterdiğinde İnönü güle- rek şöyle dedi: "— Vay, vay, vay! Ne tertipler, ne tertipler.. Hiç böyle tertiplerle bir netice elde edilir mi? Ama, iyi yapmışsın bunları yazdığına. Ahmet Topaloğlu kimdir? Bu hafta C.H.P. Genel Sekreteri Kemal Satırdan, Ordu içinde giriştiği bir takım hareketlerden dolayı sert bir mektup almış bu- lunan Milli Savunma Bakanı Ah- met Topaloğlu, 1914 yılında Ada- nanın Kadirli ilçesinin, gariptir, Satır köyünde doğmuştur. Ailesi, çevrenin büyücek ve mâruf toprak sahibi ailelerinden biridir ve aile- nin ismi "Kadirli Kaymakamı Mehmet Can Hadisesi" sırasında duyulmuştur. Topaloğlu ilk tahsilini Kadirli- de, orta ve lise tahsilini Adanada yaptıktan sonra girdiği Siyasal Bilgiler Fakültesini 1940da bitirdi ve maiyet memuru göreviyle ida- re hayatına atıldı. Çeşitli ilçelerde kaymakamlık yaptı. Fakat kendisi- ne daha cazip gelen bir dal vardı: Polislik. 1950-54 arasında İstanbul polis teşkilâtında çalıştı. Istanbul Emniyetinin siyasi kısmı olan Bi- rinci Şube Müdürlüğü görevinde bulundu ve Emniyet Müdür Mua- vinliği yaptı. O tarihlerde kendisi için ideal insan, Kemal Aygündü. Zaten Aygün ve Topaloğlu aynı tip kimselerdir, fakat içlerinden To- paloğlu daha talihlisi çıkmıştır. Topaloğlunun İstanbul (O Emni- yetindeki hizmetleri -D.P.'ye hiz- metleri- Menderesin gözünden kaçmadı ve DP. Genel Başkanı bu becerikli polisi Adanadan aday göstererek 1954'te seçilmesini sağ- ladı, Meclise soktu. Topaloğlunun şansı, kendisini 1957 seçimlerini kazanmaktan alakoydu. Bu saye- Ahmet Topaloğlu Yatsıda sönen mum! de, 1960'da 27 Mayıs sabahı topar- lanan Meclise girmedi. Fakat mil- letvekili seçilmeyince Topaloğlu- nu elinden Namık Gedik tuttu ve onu Hataya vali tâyin etti. Topal- oğlu orada, İktidarın tam hizme- tinde bir vali olarak görev ve şöh- ret yaptı. Zaten bir eski D.P. mil- letvekili olarak da başka türlü ha- reketine imkân yoktu. Zira valili- ği geçici bir görev sayıyor, gözü gene politikada bulunuyordu. 27 Mayıs İhtilâli onu Hatayda vali buldu ve çok partizan vali gi- bi o da bir süre Balmumcuda kal- dı. Bu, siyasi yatırımların en ve- rimlisiydi. Topaloğlu Balmumcu- rmaz rinde Adanadan milletvekili çıktı. İlk CHP - AP. Koalisyonunda İnönü Kabinesinde İçişleri Bakan- lığı yaptı ve mutedil bir kimse gi- bi göründü. Zaten Topaloğlunun büyük özelliği son derece mutedil, yumuşak görünmesi ve kendisin- den zarar gelmez intihamı uyan- dırmasıdır. Ürgüplü Kabinesine A.P. kanadından Te- kel Bakanı olarak giren Topaloğ- lu zaten bu özelliğinden dolayıdır ki Demirel tarafından avun- manın başına getirilmiş ve Men- deresin bu eski polis şefi 1965 se- çimlerinden bu yana o camia için- de faaliyette bulunmaya koyul- muştur. Ahmet Topaloğlu hep, A.P.'nin mutedillerinden bilinmiştir. Fa- kat çok mutedil A.P.'den ayrılır- ken Topaloğlu büyük bir dikkatle gözönünde bulunmamaya çalış- mış, nabza göre şerbet vermekten kaçınmamış, bunun mükâfatını da görmüştür. Bakalım şans, bu kurnaz parti politikacısıyla nereye ve ne zama- na kadar beraber gitmekte devam edecektir? I Ekim 1966