21 Ocak 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

21 Ocak 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS tikayla ilgisi bulunmayan, devrimci, Atatürkçü bir insan olarak tanını- yordu. Sonra, öğrencilerle gayet iyi anlaşıyor ve onların iyi birer öğret- men olabilmeleri Vi elinden gele- ni yapıyordu. O hald Bizden - Sizden hikâyesi Nuri Ersoy, Bakanlıktaki "yetkili- lerce sempatik görünmüyordu. Herşeyden önce, Bakanlıktaki "jun- ta"nın sultasına karşı direniyor ve her seferinde, kendisinin bir okul müdürü olduğunu, bu çevrelerin dü- men suyunda gidecek bir tip, bir kapıkulu olamıyacağını söylüyordu. Bu durum, anlıktaki "yetkili. ler "in ziyadesiyle dikkatini çekiyor- du. Bir başka suçu da, Milliyetçi Öğretmenler Derneğinin üyesi ol- mamasıydı. Bunlar genel sebeplerdi. Bunla- rın yanında bir de, Nuri Ersoyun başını yiyen bir "Eğitim Akademi- leri" ve "Yabancı Diller Okulu" me- selesi vardı. Nuri Ersoy ve okulda- ki diğer öğretmen arkadaşları, okul- larının Eğitim Akademisi şekline so- kulması için çalışıyorlardı ve bu ko- nuda muhtelif o kimselerle temasa geçmişlerdi. Bakanlık ise bu görüşe karşıydı. Bakanlık yetkililerinin ya- kın zamana kadar üzerinde önemle durdukları "Yabancı Diller Okulu" fikri ise, gerek Nuri Ersoy ve gerek- se öğretmenler tarafından tepkiyle karşılanmıştı. Bakanlığın kudretli Müsteşarı Ferit Saner ile Bakan Or- han Dengizin en fazla içerledik- leri konu, buydu. Ferit Saner, bu fikri, amerikan müşavirlerin etki- siyle Bakan Dengize de kabul ettir- mişti ve Gazi Orta Öğretmen Oku- lu ve Eğitim Enstitüsündeki İngi- lizce, Fransızca ve Almanca bölüm- lerinin müstakil bir okulda birleş- tirilip, dil eğitiminin burada yapıl- ması için imei dahi zar tı. Bu, o ölmek ve, hiç değ se, ilmi bağımszlığına müdahale de- mekti. Nuri Ersoy ve arkadaşları, öğret- men milletvekillerine durumu an- rl ve bunun önlenmesini istedi- Milletvekilleri de durumu Baş- bakan Demirele duyurdular. Demi- rel, Mili Eğitim Bakanına emir ve- rerek, bu konudaki çalışmaları dur- durdu. Ancak, Bakan Dengiz ve es- ki âmiri kudretli Müsteşarca bu olay bir onur meselesi olarak kabul edildi ve Nuri Ersoy, bu olaydan sonra kesinlikle "kara liste"ye alın- dı. Ayrıca,. "Süper - mürşit" Necip Fazıl Kısaküreğin Ankarada verece- 8i bir könferansın afişlerinin okul koridorlarına asılmasını önlemek, okulda bir mescit açılmasına izin vermemek ve fanatik (milliyetçi - ırkçı bir takım kişilerin kitaplarını öğrencilerin okumasını önlemek de Nuri Ersoyun büyük suçları arasın- daydı. Bu arada, 10 Kasımda yapı- lan Atatürkü anma töreninde öğ- Gazi Eğitim Enstitüsünde boş sıralar "Kirli eller” 21 Ocak 1967 YURTTA OLUP BİTENLER renciler tarafından Bursa Nutku- nun unmasına engel olmaması da "büyük suç" sayılmış ve hattâ bu yüzden okula gelen iki müfettiş, Nuri Ersoyun -güya gizlice- ifa- desini almışlardı. Müdür Ersoyun çok büyük bir suçu daha var- dı: Kudretli Müsteşar Ferit Saner, bir süre önce Nuri Ersoya bir yazı yazarak, sınav hakkı olmayan eski DP milletvekillerinden birisinin kı- zının sınavlara alınmasını istemiş tabii bu istek yerine getirilme Prof. Savcının görüşü (Örencilerin e: 'at nah de- Siştirir gibi idareci (o değiştiren" AP İktidarının Milli Eğitim Bakanı Orhan Dengizin bu icraatı da şimdi- ye kadarki bütün işleri gibi çeşitli çevrelerce tepkiyle karşılandı. Genç- lik kuruluşları gerek ayrı ayrı, ge- rekse birlikte yayınladıkları bildiri- lerle olayı protesto ederken, Türki- ye Öğretmen Dernekleri Milli Fede- rasyonu İkinci Başkanı Prof. Bahri Savcı da, kendisiyle görüşen AKİS muhabirine, durumu tasvip etmedi- gini söyledi. Okulun yeni Müdürü Ze- kâi Baloğlunu önceden tanıdığını beğendiğini belirten Prof. Savcı, Ba- kanlığın öğretmeliler ve yöneticiler konusundaki genel tutumunu şu sözlerle eleştirdi: — Eğitim muhitinde âdet hali- ne getirilen bu değiştirme usülü bi- zi üzmektedir. Bakanlığın merkez örgütüne hakim bulunan doktriner görüşe boyun eğmeyen idarecileri idare mevkilerinden atmak, öğret- menleri tedirgin etmek, Eğitim aj- lesine bu doktriner görüşün uygu- ladığı baskı rejimidir. Bunun karşı- sındayız. Bu tutumun, hukuk devle- ti ilkeleri ve Milli Eğitimin prensip- leriyle (o bağdaşamadığını — söylüyo- UZ Bu sindirme politikasının teme- lindeki doktriner görüşü ise şöyle- ce belirtebiliriz: (oMevcut İktidara muhafazacı, durucu, gelenekçi, mu- kaddesatçı bir dünya görüşü hakim. Türk çocuklarını bu espriye göre yetiştirmek istiyorlar. Bu esprinin karşıtı olan ilerici, devrimci, lâik espri içersinde Türkiyeyi inşa etme görevine katılanları bundan alıkoy- mak istiyorlar. İstekleri budur ve korkulan buradan geliyor." Evlâdiyelik şeref Nuri Ersoyun görevinden alınışı- nın tepkisi, 9 Ocak günü okulda başlayan ve haftanın başındaki Pa- 11

Bu sayıdan diğer sayfalar: