21 Ocak 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 16

21 Ocak 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

maktadır. Benim görevim, politika sahasındaki çalışmam sona ermiştir. Müsaade ,ederseniz, a- kademik kariyere avdet edeceğim İstediği, partinin bir görevlisi olmamaktı. Yoksa, partinin bir üyesi olarak kalacaktı. A- kademik kariyer için bu, bir mani değildi. Bu, elbette ki takdire değer bir davranıştı. Eğer, samimi idiyse.. İsmet Paşa tabii ve Tur- han Feyzioğlunun da beklediği gibi ,buna mü- saadesi olmadığını bildirdi. 27 Mayısla Türkiye- de bir yeni devrin açıldığı muhakkaktı ama bu devrin eskisinden daha az çetin olacağının sa- nılmaması lâzımdı. Daha yenilmesi gereken çok Pet vardı ve Feyzioğlu kendisine lâ- zımdı. Turhan Feyzioğlu yapması gereken hareke- ti yapmış, alacağını tahmin ettiği cevabı da al- mıştı. Talebini, aylarca tekrarlamadı. Aksine, İsmet Paşanın gösterdiği istikamette, partinin bir yetkilisi olarak çalıştı ve çok da faydalı ol- du. O günler bir çok temas Feyzioğlu kanalıyla Cemal Madanoğlu, 14'leri başarıyla paketleyip yurt dışına postalama hareketinin 1 numaralı plâncısıdır. Madanoğlu bu harekette, bir ihti- lat çıkmasın diye, karacılara karşı karacıları değil de daha ziyade Deniz ve Hava Kuvvetle- rinin mensuplarım kullandı. Fakat Kara Kuv- vetleri de, hemen tamamı itibariyle bu hareke- tin destekleyicisiydi ve meselâ Talât Aydemir bunlardan biriydi. 122 yapılmıştır. Feyzioğlu talebini, hayli zaman sonra tek- rarladı. Bu sefer, İsmet Paşadan bir müsaade istemesi bahis konusu değildi. Kararını vermiş- ti, bunu bildiriyordu. C.H.P.'deki görevlerinden ayrılacaktı. Partili sıfatını gene muhafaza edi- yordu. Fakat Üniversiteye dönecekti. Kendisiy- le uzun uzun konuştuğumu, kendisini bu, sami- miyetine inanmadığım kararından caydırmak için çalıştığımı hatırlarım. İsmail Rüştü Aksal da aynı şeyi yaptı. Feyzioğlu duruma bir teşhis koymuştu, onun gereğini yerine getiriyordu. İs- met Paşanın ısrarı da bu defa bir netice verme- di. Devir, askeri ihtilâl rejiminden sivil demok- ratik idareye geçişin kolay görünmediği ve memleketteki yeni kudret sahiplerinin partili- lere rağbet etmedikleri günlerdi. Turhan Feyzi- oğlu C.H.P.'deki görevlerini bıraktı, az sonra da Orta Doğu Teknik Üniversitesine rektör ol- du. Artık İhtilâlcilerle münasebeti C.H.P. ile münasebetlerinden çoktu O Sonbahar, hava eki değişti. M.B.K.- ndeki "C.H.P. Grupu" ağır basıyordu. İhtilâl, bilhassa 9 Eylülden itibaren İsmet Paşanın ar- zuladığı yörüngeye giriyora benziyordu. Cemal Gürselin kendi Cumhurbaşkanlığı konusunda bir teminat almış olması ve Türkeş Grupunun hazırlıklarının öteki grupun güvenliğini sarsa- cak bir şekle dökülmesi hadiselerin gelişme sü- ratini arttırıyordu. Gürsel bir Kurucu Meclisin teşkili ve bunun Anayasasının hazırlanması gö- revinin Turhan Feyzioğluna verilmesi kararını bazı Komite üyeleriyle mutabık kalarak aldı. Bunun açıklanması, hattâ ilgili kimseye, Feyzi- oğluna bildirilmesi gayet âni oldu. Gürsel, 31 Ekim akşamı bir kuriyenin cebine bir sarı zarf verdi, onu doğruca Orta Doğu Uni- versitesine gönderdi. Kuriye Feyzioğlunu buldu, ona zarfı tevdi etti. Zarfın içinde, Başbakanlı- gın antetini taşıyan bir kâğıt vardı. Kâğıdı "Devlet ve Hükümet Başkanı Orgeneral Cemal Gürsel" imzalamıştı. -M.B.K. Başkanı sıfatını Gürsel kullanmamıştı-. Yazıda denilen aynen şuydu: "1 — Bir Kurucu Meclis teşkil edilmesine Kara verilmiştir. — Bu Meclisin terkip tarzı, vazife mesu- e m tesbit etmek üzere en geç yirmi gün zarfında bir Anayasanın hazırlanmasına sayın Turhan Feyzioğlu vazifeli kılınmıştır. Kendisi- nin Ankara Hukuk Fakültesinden intihap edece- ği azalar ve diğer zevattan mürekkep bir heyet- le hemen işe başlamasını rica ederim." Gürsel, aynı yazıyı muhtevi bir başka zar- fı da Ankara Hukuk Fakültesi Dekanlığına göndermişti. Bu, M.B.K.'nin tarihinde yeni bir devre açıyordu. C.H.P.'ye karşı hukuki boykot sona eriyor ve C.H.P. ile hukuki işbirliği başlı-

Bu sayıdan diğer sayfalar: