21 Ocak 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

21 Ocak 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SOSYAL Gençlik "Üstün yetenekler" (Kapaktaki yeni nesil) Yaşadığımız dalgalı hayatın içinde ve kısır politika çekiş- meleri ortalığa hâkim olduğu için madalyonun ümit verici yüzü gözlerden uzak kalmakta- dır. Bu ümit verici levhanın bir yönü genç bir neslin, kendi alanında başarılar kazanan yıl- dızlar vermesidir. Jale Candan tarafindan hazırlanan aşağıda- ki yazıda bunlardan dört örne- gi tanıyacaksınız. Bunların yar nında elbette ki daha başkala- rı bayrağı başarıyla taşımakta, ileriye doğru ışıklı adımlar at- maktadırlar. Onlar da AKİS'in ilgisini çekeceklerdir. Ü zerinde beyaz makyaj gömleği vardı. Sarı kâhkülleri altından etrafa merakla bakan iri siyah göz- lerini bir an için AKİS muhabirine çevirdi, çocuksu bir heyecanla: . "— Biliyor musunuz, aslında An- tonia ve ben birbirimize hiç benze- miyoruz. Onu sahnede tam olarak canlandırmak için makyajımda hiç- bir falso olmaması şart" diye konuş- tu. Bunları söylerken, Üçüncü Tiyat- rodaki soyunma odalarından birine doğru yönelmişti bile. Tuvalet ma- salarından birinin önüne yerleşti. Sabahlara kadar dansederek içini döken, gene de sevgilisine salçalı et pişirmekten geri durmayan veya o- nun için intiharı bile göze alan ça- gımızın kızı Antonia'nın tuvalet malzemelerini eline aldı, başardı bir şekilde uygulamaya koyuldu. Antonia'nın, tabii, böyle, oğlan ço- cuğu gibi kırpılmış, fakat en lüks bir sosyete kadım gibi oboyanmış saçları bulunacak, gözleri mavi bo- yalar arasından böyle, derinlemesi- ne bakacak, dudakları o ağlarken gülecek, kaşları o gülerken düşüne- cekti. Yani çocuksu, kadınsı bir Ah- tonia... Zeliha Berksoy artık iyice "Kak- tüs Çiç'eği"nin Antonia'sı olmuştu.. Yalnız makyajı ile değil, düşüncele- riyle, hareketleriyle, tamamı tama- mına bir Antonia idi. Tıpkı geçen yıl Küçük Tiyatro sahnesinde "Ça- tıdaki çatlak"ın Fatma Kadın'ı veya "Uçurtmanın zinciri"ndeki Kezban olduğu gibi... 28 HAYAT Unutulmaz hatıralar Yal 1950 idi.. Perdenin açılmasına birkaç dakika kalmıştı. Semiha Berksoy, makyajını bitirmişti. Son defa aynaya baktı ve aynada, arka- sında durmuş, bütün dikkatiyle ken- disini seyreden bir küçük kız gör- dü. Bu, kendi kızı Zelihadan başkası değildi. Zeliha, odaya annesi, opera ve tiyatro sanatçısı annesi Semiha Zeliha Berksoy Yeni bir nesil Berksoy ile beraber gelmişti. Mak- yaj yapan sanatçıları seyrederken, bir ara annesine döndü, "Ben de boyanıp onlarla sahneye çıkaca- gım" dedi. Zeliha Berksoy o zaman dört yaşındaydı. Dünya tiyatro gü- nü olan 27 Martta dünyaya gelmiş, bebekliği, sahnede Wagner'in İsol- de'sini söyleyen annesini dinlemek- le geçmişti. Sanatçı bir aile -Zeliha- nın babası Ercüment Siyavuşoğlu, yedi yaşında piyanoya başlamış, gençliğinde konserler vermiştir. De- desi ise, Abdülhamidin saray or- kestrasında flüt çalmıştır içinde ye- tişen Zeliha, küçük yaştan itiba- ren annesini taklide koyulmuş ve İtalyanca opera aryaları söylemeğe başlamıştır. Ailenin en tatlı hatıralarından biri, Zelihanın, üçbuçuk yaşında iken, an- nesiyle Viyanaya gidişidir. Semiha Berksoy, konser vermeğe gittiği için hayli heyecanlıdır. Kertner Strase- den geçerlerken, küçük Zeliha, bir dükkânda beyaz bir bebek arabası görür ve annesinden, bunu kendisi- ne satın almasını ister. Semiha Berksoy, konseri iyi geçtiği takdir- de bunu kendisine alacağını söy- ler. Zeliha o gece, m sırada, bü- yüklerin arasına otu annesini dinlemektedir. kadın, belki çocuk ağlar diye, ona mütemadiyen şeker vermektedir. Birden, çocuğun, hipnotize olmuş gibi sahneyi izlediğini farkeder ve hayretler içinde kalır. Bu kadar kü- çük bir çocuğun, galeride, sessizce opera izlemesi, vestiyerde çalışan kadınları da pek şaşırtır. İlk opera- yı Viyanada, Wagner'in "Die Wal- kure"si ile görmüş olan Zeliha, er- tesi gün, istediği beyaz arabaya da sahip olur Fakat Zeliha, sekiz ay sonra An- karada, annesi “Cavalleria" operası- na çıkarken aynı soğukkanlılığı gös- terememiş ve kırbaç seslerini du- yunca, "Annemi dövmeyin!" diye ba- ğırmağa başlamış, oradan uzaklaştı- rılmıştır. Sanatçının doğuşu K üçük yaşında Mithat Fenmenden piyano dersleri alan Zeliha Berk- soy, sahneye ilk adımını dört yaşın- da attı. Annesi, Ragıp Haykırla be- raber, sırtım okşayarak, onu sahne- ye itiverdi. Semiha Berksoy, Shakes- peare'in "Yanlışlıklar Komedyaa"n- da rahibe Amelia'yı oynuyordu. Zeli- ha ise kilise çocuğu idi. Zeliha Berk- soy bundan sonra "Köşebaşı", "Kira- lık bina" gibi piyeslerde oynadı, oni- ki yaşında Cüneyt Gökçerin sahneye koyduğu "Cadı Kazanı"nda Betti Paris rolüne çıktı, gazetelerdeki e- leştirilerde ismi, ilk defa, bu vesile ile duyuldu. sı ve annesi, bir sanatçı ola- rak yetiştirdikleri kızlarını, ortao- kuldan sonra, Devlet Konservatuva- rı Tiyatro Bölümüne vermişlerdi. Zeliha, Konservatuvarda çok neşeli bir hayat geçirdi. En yakın arkadaşı olan Deniz Gökçede beraber, 1965- 66 döneminde, Tiyatro Bölümünden 21 Ocak 1967

Bu sayıdan diğer sayfalar: