21 Ocak 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

O gün, merak, edilen kimselerin başında Alpaslan Türkeş geliyordu. Sabahleyin radyolar eski M.B.K.'nin feshedildiğini haber verdikten sonra yeni M.B.K.'nin listesini okudu. İsimler, soyadları- nın ilk harfine göre okunuyordu. Türkeşin ismi ise, eğer Komitede kaldıysa, sonlarda okunacaktı. O yüzden liste sonuna kadar dikkatte dinlendi. Türkeş yoktu. Yukardaki resimde, onun Türkiye- den uzaklaştırılma anı görülmektedir. çünkü onların kendilerinin de bir tasfiye hazır- lığı içinde bulundukları artık bilinmektedir. Hatta, o günler de bilinmekteydi ya.. Meselâ 14'lerin akıl hocası Dündar Seyhanın bu konu- daki bir sözü duyulmuş, söz M.B.K.'ne getiril- miş, üzerinde tartışmalar yapılmıştı. Bunlar tabii, bizim de kulağımıza geliyordu. O günler duyulan başka bir haber, her iki grupa men- sup olanların askeri birliklerde destekler ara- maya başladıklarıydı. Ancak Başkentte iki Ko- mite üyesi, emri altında birlik bulunduruyordu: Ankara Komutam Cemal Madanoğlu ve Muha- fiz Alayı Komutanı Osman Köksal. Bu birlikler komutanlarına sadıktı, diğer kuvvetlerin başın- da olanlar da -meselâ Harp Okulunun komutan- lığına getirilmiş bulunan Talât Aydemir- Gür- seli ve takımını destekliyorlardı. 14'lerin bir tasfiye için kime ve neye güvendikleri benim için meçhuldür. Askerler arasında durum bu iken Gençlik de, tamamile İsmet Paşadan yana olduğunu her firsatta belli ediyordu ve İsmet Paşa, gittiği her yerde görülmemiş tezahüratla karşılanıyordu. Bu, 10 Kasımda Büyük Sinema- da, Ankara Kolejinde böyle oldu, İsmet Paşanın 126 5 Kasımda gittiği, operada, daha sonraki kon- serlerde böyle oldu. 14'ler, Dündar Seyhan gibi akıl hocalarının te e uyup ta bir darbe yap- tıklarının ertesi günü 28 Nisan - 27 Mayıs genç- liğini gene sokakta ve karşılarında bulacaklar- dı. Bunun bütün tertipleri o günler, C.H.P. Ge- nel Merkezinde tamdı ve CHP. Gençlik Kolla- rının liderleri tamamile a Bir tas- fiye için Gürsel ve arkadaşları ne kadar sağlam zemin üzerindeyseler ötekiler öylesine çürük hayaller üzerine şatolar bina ediyorlardı. Zaten netice de, kuvvet dengesini göster- mektedir. Türkeş Grupu için kamuoyu önünde son iti- bar yıkıntısı, "Ülkü ve Kültür Birliği" adını ta- şıyan bir talihsiz tasarının Komiteye getirilme- si ve bunun, Türkeş Grupunun fikirlerinin bir tercümanı sayılması oldu. Türkeş Grupunun hep söylediği, bu tasarıyla doğrudan doğruya il- enmedikleri, onu ancak, bir özel komite tara- findan hasırlandıktan, sonra gördükleridir. Bil- miyorum, iddia muhtemelen doğrudur. Ama başka bir gerçek, bu tasarı gün ışığına çıktıktan ve mahiyeti anlaşıldıktan, sivil demokratik re-