21 Ocak 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

AKİS Meselâ bunlardan biri, Demirdin 525 numaralı daireden, yanında Ah- met Topaloğlu ve AP İstanbul İl Başkanı Kemal olduğu hal- de, saat 13.20'de, ölelim "Mehtap Te- ras" adı verilen salona inmesiyle başladı. Sözde İstanbula ait dert ve dileklerin dinlenilmesi için bizzat Demirel tarafından düzenlenen 50 kişilik bu tantanalı ziyafete "hatırı kırılamıyan- AP'li 10 "davetsiz" de katılmıştı. Tekelden özel surette ge- tirtilen viskilerin ortaya çıkarılma- dığı bu ziyafette, "O" şekline getiril- miş masalara dizilen 60 AP'liden bi- ri, portakal suyu doldurulmuş bir bardağı ansızın havaya kaldırarak, "— Beyler, kadehleri, çok sayın Başbakanımızın oşerefine (o kaldıra- lum!" teklifinde bulundu. Foto mu- habirlerinin, “güzel bir poz" yakala- dıklarını umarak makinelerini â- yarlamaya çalıştıkları bir sırada De- mirel, önce, sağ tarafında oturan sman Özere, sonra da sol tarafın- daki Orhan Seyfi Orhona şöyle bir baktı, hafifçe öksördü ve teklifi ya- pan AP'li İlçe Belediye Başkanına hitaben, "— Ben, Kosigin geldiğinde ve- rilen yemekte, bir kere boş kadeh kaldırmıştım. Hemen bunu istismar ettiler. Mübarek Ramazanda içki içiyor diye tenkit ettiler. Benim bu ziyafetim, sadece sizinle bayramlaş mak içindir. Sonra, yemekte sizinle tanışmak, bayramlaşmak ve bu ara- da İstanbul üzerindeki görüşlerini- zi tesbit etmek istiyorum" dedi. Böylece, AP'li İlçe Belediye Baş- kanının hevesi kursağında kaldı ve kös kös yerine oturdu. Çoğu eski- den semt muhtarı bulunan ve daha sonra belediye veya ilçe başkanı o- lanların katılabildikleri bu yemekte bir başka ilginç sahneyi de, 27 Ma yıs düşmanlığını hemen her AP kongresinde dile getiren ve özellik- le "gecekonducu senatör" olarak ta- nınan Dr. Rifat Öztürkçinenin ko- nuşması yarattı. Yemekte birara, nutuk atmak, biraz da Başbakanın gözüne girmek ü mit ve gayretiyle ayağa kalkan Öztürkçine, şöyle bir konuşma yaptı: — Çok iyi bilirsiniz, Napolyo- nun bir sözü vardır: Para, para, pa- ra!. Sayın Başbakanımızın da bir sözü vardır: Hizmet, hizmet, hiz- met! Ben de diyorum kiz. ecekon- dulara tapu, tapu, tapu! İstanbulini kenar semiiieide 21 Ocak 1967 -Zeytinburnu, Gültepe, Kuştepe ve Fikirtepesi- birçok gecekondumun sa- hibi olduğu söylenen AP'li senatörün bu konuşması, kendi partilileri ara- sında gülüşmelere sebep oldu. Fert başına Demirel tarafından 50 lira ödenerek düzenlenen bu ye- mek, tam 2 saat 10 dakika sürdü. En güçlü silâh Giyiğimiz yıl, AP Genel Başkanı Iduktan sonra, İstanbul “Bay- ram" gazetesine o pek meşhur baş- yazıyı yazan Demirel, bu bayram da başka taktikle hemen hemen ayni yolu tutmakta gecikmedi. Arefe akşamı İstanbula, Savun- ma Bakam Topaloğlu ile birlikte gi- derek, Menderese oturmak nasip olmıyan Çınar Oteline yerleşen De- mirel, o gece, 525 numaralı dairede, eşleri de yanlarında olduğu halde, "bayram namazının camide kılınıp kılınmaması" konusunda bir istişa- rede bulundu. Neticede, bu son ge- zide akıl hocası olarak temayüz e- den Topaloğlunun ve bu arada eş- lerinin- teşvikiyle bayram "namazı- nın Süleymaniye Camiinde kılınma- sına karar verildi. İşin garip yanı, o gece bu namazla ilgili olarak alı- nan karar, çok gizli tutulmuş olma- sına rağmen, 10 dakika sonra, Tür- kiyenin en çok satan gazetesince biliniyordu. Sanki gizli bir el, Ha- er Ajansının telefonunu çevirmiş ve "Başbakan, bayram namazını Süleymaniye Camiinde kılacak, foto muhabirlerinizi harekete geçirin" Demirel, YURTTA OLUP BİTENLER demişti! Eh, bayram namazıyla ilgili mi- zansen böylece, çok önceden hazır- landığına göre, bütün mesele, sabah erkenden kalkıp, abdest almaktı. Nitekim bayram sabahı Demirel, he- nüz gün ışımadan uyandı. Kendisi- ni korumakla görevli 7 polis refaka- tinde, saatlerin 5.30'u gösterdiği sı- rada, Çınar Otelinden Beyazıta doğ- ru yola çıktı. Süleymaniye Camiini dolduran cemaat, hiç gereği yokken, foto muhabirlerini camide görünce, lahavle çekerek, "Bu işte bir bityeni- &i var ama, ne?" demekten kendini alamadı. Saat tam 6.05'te Süleymaniye Ca- mii önünde arabasından inen 7 mu- hafizlı Başbakan' iki saat kadar ca- mide kaldı. Vaiz dinledi ve namazı, foto muhabirlerine poz vere vere kıldı. Daha sonra, camiin başimamı- nın da elini öpen Demirel, Elmalı Hocayı içinden atmakla "mukadde- satçılar" arasında sarsılan prestiji- ni kurtarmış oldu. Bayramdan sonraki gün < çıkan AP'li gazetelerin birinci sayfasını gören Başbakanın artık neşesine diyecek yoktu. Ancak bir tek gazete, Demirelin bu durumundan hiç mi hiç bahsetmedi; Yeni İstanbul!. Başbakanın, bu haftanın ilk gü- nü İstanbuldan ayrılırken, Yeşilköy Havaalanında ayaküstü sebil ettiği vaitleri de, memleketin şu andaki durumunu bilenler arasında gülüm- semelere yol açtı. Çınar Otelinde, A.P. İstanbul İl Başkanıyla Hem ziyaret, hem ticaret