21 Ocak 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 22

lerdeki, ilçelerdeki, bucak ve köylerdeki daire, şube ve temsilcilikleri, bu müfettişlikler yoluy- la doğrudan doğruya Genel Merkeze bağlıdır. Bu teşkilâta bağlı memurlar üzerinde, normal devlet cihazının ne idari ne inzibati, hiç bir yet- kisi yoktur. Bu teşkilâtın Valilikler yoluyla, Hü- kümete hiç bir bağlantısı yoktur. Buna karşılık bütün devlet teşkilâtı, Valileriyle, kaymakam- larıyla, her türlü araç ve imkânlarıyla, bu Ül- kü, ve Kültür Birliği Teşkilâtının emrinde, hiz- metindedir. Ayrıca Teşkilâtın, bütün Bakanlıklarda temsilcileri vardır. Bütün üniversitelerde, Gü- zel Sanatlar Akademisinde, Kültür Dernekle- rinde, gençlik ve öğrenci teşekküllerinde, ban- kalarda, sanat teşekküllerinde, Çocuk Esirge- me Kurumunda, Kadınlar Birliğinde, Türk Ha- va Kurumunda, ve başka her türlü sosyal te- şekküllerde temsilcileri vardır. Bunlardan başka, teşkilâtın birçok "masa"- ları da vardır. Bu masalar, Ordudan tutun da basın-yayına kadar, dışardaki türklerden tu- tun da içerdeki azınlıklara kadar, keşif ve icat- lardan tutun da "muzır ideolojiler” e -"MİM", yâni "muzır ideolojiler masası"- kadar, yurt içinde ve dışında her konuya, her çalışma alanı- na, her yaratıcı faaliyete, bütün düşünce haya- tına, temsilcileri, müfettişleri, memurları vası- tasiyle el uzatmaktadır. Askeri gösteriler bile bu teşkilâtın faaliyeti içine girmektedir. Yâni Hükümetüstü, Meclisüstü, millet ve Devletüstü bir teşkilât ki, hiç bir şekilde doku- nulmaz, denetlenmez bir teşkilât ki, Devletin, milletin, hattâ dış türklerin bütün faaliyetleri- ni, türk toplumunun bütün düşünce hayatını, dolayısiyle siyaset hayatını kontrolü altına al- mak iddiasındadır. Genel Başkan Hangi ideolo- jiye bağlanırsa, Türkiyede ancak o ideoloji mak- bul ve meşru olacaktır. Şimdi, aradan geçen bunca zamanın sonun- da ve köprülerin altından bu kadar su akmış- ken, 1960 yılının Sonbaharında memlekette na- sıl cereyanların bir ara, başarı kazanmanın eşi- ğine gelmiş oldukları belki de hafızalardan çık- mıştır. İsmet Paşanın bu tasarı karşısında deh- şete düştüğünü hatırlıyorum. Ama dehşete dü- şen sadece o değildi. Türkiyenin, demokratik rejime bağlı bütün kuvvetleri, bir alaturka Hit- lerin doğmakta olduğunu görmenin heyecanı ve infiali içinde bir anda doğruldular. Bunların arasında, "gözü kara"lann, “gözlerinde ölüm korkusu var" diye küçümsedikleri M.B.K. üye- leri başta geliyordu. Bu ikincilerden olup ta görmedikleri "Ülkü ve Kültür Birliği tasarı- sının altında imzaları bulunanlar -bunlar, Ko- mite Genel Sekreterliği tarafından gelişigüzel konuluyor, tasanlar Komiteye öyle sevkedili- 128 yordu- imzalarını derhal geri aldılar. Tepki, ta- sarının tehlikesi kadar büyük oldu. Türkeş Gru- pu tabii derhal, bu, nazi tertibi teşkilâtın savun- masını üzerine aldı. Teşkilât sadece Türkeşin totaliter temayüllerine değil, ırkçı düşüncele- rine de tercüman oluyordu. Teşkilâtın bir adım ötesi, temerküz kampları olacaktı. Bu hava, ona ilâveten, Feyzioğlunun ta- mamlamak üzere bulunduğu Kurucu Meclis A- nayasasını "Eski Komite"den beşte dört çoğun- lukla geçirmenin imkânsızlığının açıkça belli olması Gürsel takımındaki son tereddütleri de ortadan kaldırdı ve Cemal Madanoğlu "Baskın basanındır" askeri prensibine uygun olarak 14'lerin tasfiyesini plânladı. Bu 14 kişi nasıl se- çilmişlerdir, o noktaya nasıl gelinmiştir, Komi- tede ve Komiteciler çevresinde neler cereyan et- miştir, bunlar, inşallah bilen birisi tarafından yazılacak "Komitecilerle 17 Ay" diye bir yazı serisinin konusunu teşkil edecektir. Herkesin bildiği, bir kısmı 12 Kasımı 13 Kasıma bağlayan gece, ele geçmesi gecikenler ise daha sonra, M.B.K.'nin 14 üyesinin bir sarı zarf içinde, altında "Cemal Gürsel - Orgeneral - Devlet Başkanı ve Silâhlı Kuvvetler Başkuman- danı" imzası bulunan dokuz satırlık bir mektup aldığıdır. Dokuz satırlık unutulmaz mektupta M.B.K.'nin feshedildiği, mektubun muhatapları olanların emekliye sevkedildikleri, (bunların "başarmış oldukları yüksek hizmete lâyık bir şekilde" verilecek dış görevleri beklemeleri bil- diriliyor, bu müddet içinde evlerinden çıkma- maları, ziyaretçi kabul etmemeleri ihtar olunu- yordu. O gecenin sabahında ise, kurulmuş olan yeni M.B.K.'nin listesi radyoda okunuyordu. Komite, artık, sadece 23 kişiden müteşekkildi. Gelecek Yazı Yeni bir devir açılıyor