YURTTA OLUP BİTENLER Eceviti bekleyen halk Yeni hava, yeni ses Hani Ortanın Solu komünistlikti? Hani Ortanın Solu dinsizlikti? Or- tanın Solunda köylü daha çok kaza- nıyor, esnaf daha çok kazanıyor, fabrikatör daha çok kazanıyor, işçi daha çok kazanıyor, devlet daha çok vergi alıyor Ecevit bir an durdu, devam etti: "— Ama bir sınıf ortadan kalkı- yor: Aracı. Senden pamuğunu bir liraya alıp, ona emek vermiş olan senin cebine bir kuruş girmezken ondan bir lira kazanan yüz kişi, bin kişi bu kazanç kapısının kapandığı- nı görüyor. Görsün. Esnafa soruyo- rum. O yiz kişi, o bin kişi gelip senden iİyeri ediyor mu Bir ses yükseldi ve onu kahka- halar takip etti: — Onlar Avrupalarda ler, bey!" Ecevit, bu aracılar için bile in- saflıydı: "Onların da paralarını ellerinden almıyoruz, onlara da iş yapmayı ya- sak etmiyoruz. Onlara diyoruz ki: Bir düzenin neticesi olarak bu pa- rayı kazandınız.Suç, sizin değil, dü- zenindi. Helâl olsun. Ama artık böy- le para kazanmak yok! Şimdi ister- seniz gelirsiniz, o paranızla Kadirli- de bir fabrika kurarsınız. Çalışırsı- nız ve kazanırsınız. Kadirlinin işsiz- lerine de iş sahası açılır!" giyinir- 10 Halk, yürekten alkışlıyordu. Ece- vit bu misalinde üç cereyanın tu- tumlarının ne olduğunu söyledi. De- di ki: "— Bizim sağımızdakiler, muha- fazakâr olan A.P.'liler bugünkü düze- ni muhafaza edeceklerini söylerler. AKİS Köylü pamuğunu gene tarlasında bir liradan satsın, bunu alan aracı gene ondan bir lira kazansın. Var mı bu düzenin devamını isteyen, a- ranızda?" Cevap tekrar umumi oldu: Yok!" — Şimdi bizim solumuza, aşırı sola, komünistlere geliyorum. Ko- münizmde bütün tarlalar devletin. Köylü, onun üzerinde ırgat. Bütün dükkânlar, fabrikalar devletin. Es- naf, işçi devletin emrinde. Devlet ne takdir ederse onu kazanıyor, o- nunla yaşıyor. Var mı aranızda O düzeni isteyen?" k!" "— O halde, işte, partiniz ne o- lursa olsun, hepiniz Ortanın Solun- da birleştiniz. Ortanın Solunun ge- tireceği düzeni anladınız. Bu mudur komünistlik?" Bırakınız o Demireli, (o bırakınız Feyzioğlunu, o anda Tural salonda bulunsaydı, çıkan sese katılırdı: — A la!" Kıssadan hisse Dört gün Çukurovada Bülent E- cevit Ortanın Solunun o çeşitli sahalarda ne demek olduğunu böy- le anlattı ve halk onu böyle dinle- di, böyle anladı. Bülent Ecevit Adanada C.H.P,'liler arasında Maya tuttu 4 Şubat 1967