4 Şubat 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 22

4 Şubat 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 22
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSADİ Kuruluşlar Üçlerin derdi Gestiğimiz | hafta Ankara, resmi yet- kililerin "çok önemli" diye nite- ledikleri bir toplantıya sahne oldu. Haftayı baştanbaşa dolduran bu, sözde "çok önemli" olay, Türkiye, İran ve Pakistanın ortaklaşa kur- dukları ve kalkınmada yardımcı o- lacağına belbağladıkları "Kalkınma İçin Bölgesel İşbirliği" teşkilâtının Bakanlar seviyesindeki otoplantısıy- dı. Orta Doğunun, ayni zamanda CENTO'nun da üyesi bulunan üç müslüman ülke -Türkiye, İran, Pa- VE MALİ örgüt kurma yoluna gitmiş bulun- maktadırlar. Geçtiğimiz hafta içinde gerçekle- şen ve yetkililerin "çok önemli" diye niteledikleri toplantının birkaç yıl- lık bir geçmişi vardır. Pakistan Dev- let Başkanı Eyüp Han, uzun süre- denberi böyle bir fikrin ve akımın öncülüğünü yapmaktan kendini a- lamamaktaydı. Nihayet, 1964 yılın- da İstanbula kadar gelerek, Boğa- zın dinlendirici havası içinde, bu konuyu, Türkiye Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel ve İran Şahı Rıza Peh- levi ile görüşmeyi istemek zorunda kaldı. Çneriyi duyan Türkiye Cum- hurbaşkanı ve İran Şahı, isabetine K.C.D. toplantısında, bakanlar Havanda su dövenler kistan-, ekonomik geri kalmışlıkla- rının baskısı altında akıllarına ge- len her yolu deneyecek bir noktaya gelmişlerdir. £ Araplar kendi arala- rında bir "Arap ülkeleri Ortak Pa- zarı" kurmuşlardır. Sosyalist ülke- ler, COMECOM ile kendi başlarının çaresini bulduklarını sanmaktadır- lar. Avrupalı ülkelerden altı tanesi ise birleşerek, "Avrupa Ortak Pa- zarını kurmuşlardır. Orta Doğu- nun üç müslüman ve geri kalmış ülkesinin, bir ortak pazar olmasa bile, benzeri bir örgüt içinde birleş- melerine elbette ki kimse engel ola- mazdı. İşte onlar da bugün, kendi aralarında birleşerek, "Kalkınma İ- çin Bölgesel İşbirliği adı allında bir 22 inanarak, İstanbulda toplanmayı kabul ettiler. Krallara yaraşır bir tören içinde ortaya atılan sorun, e- nine-boyuna tartışıldı. Sonunda da e bir bildiri yayınlandı. Böyle- "Kalkınma İçin Bölgesel İşbirli- " teşkilâtlı, ortak bildiri niteliğin- deki bir manifesto ile, dünya kamu- oyuna duyurulmuş oluyordu. Bu çok yüksek seviyedeki, toplantıdan sonra başkaları, her üç ülkenin yet kili uzmanlarının, o kuruluşla ilgili başlıca sorunları dah a yakından in- celemeleri gereği oOüzerinde ısrarla durarak, kendi ikametgâhlarına doğru yola çıktılar. O günlerde, türk basınında, böy- le bir kuruluşun çok uzaklara gide- SAHADA miyeceğine dair bir takım yazıların çıktığını hatırlayanlar (o bulunacak- tır. Üç yoksul ülkenin birbirine ne gibi şeyler satabileceğini, nasıl yar dımcı olabileceğini olanca ciddiye- Ma a ni kimselerin sayısı az deği Cılız teşebbüsler" Aradan geçen üç yıla yaklaşık sü- re, bu endişelerin gereği gibi gi- derilemediğine işaret sayılacak bir- çok olayın ortaya çıkmasına fırsat olmuştur. Örneğin, ortaya atılmış bulunan dev projelerden gerçekleş- me ihtimali bulunanı hemen hemen yok gibidir. Gerçekleşmiş olanı ise, bir tek kelime ile, yoktur. Resmi kaynaklara inanmak gerekirse, ile- ri sürülen ortaklaşa deniz nakliyatı işi, büyük ciddiyetle ele alınan konu olmuştur. Bu konuda bile, bir yan- dan amerikalı armatörlerin oyunla- rı, öte yandan üç ülkenin yetersizli- gi, olumlu bir sonuç alınmasına im- kân vermemiştir. Örneğin, başından bugüne kadar geçen sürede, sadece iki Pakistan şilebi Türkiye limanla- rına gelebilmiş, buna karşılık, bir tek türk şilebi de Pakistan limanla- rında arz-ı endam edebilmiştir. İş- te, hepsi bundan ibarettir. Merkezi Tahranda olmak üzere, Kültürel İş birliği Enstitüsü kurulmuş, büyük törenlerle Türkiyede de bu kurulu- şun bir şubesi açılmıştır. Bir de, yi- ne merkezi Tahranda bulunan Or- tak Ticaret ve Sanayi Odalarının kurulması gibi olumlu bir olay mev- cuttur. Üç ülkenin tacirlerinin ya- kından bilinen komünizm korkula- rının böyle bir acelecilikte rolü ol- duğunu gizlemeye imkân yoksa da, bu kuruluşun tacriler arasındaki iş- birliğinin başlangıç döneminde ya- rarlar sağlaması beklenebilir. ok cılız ve anmağa değme- yecek nitelikteki başarıların dışın- da, "Kalkınma için Bölgesel İşbir- liği" teşkilâtının başka bir faydasını saymak mümkün değildir. e Buna rağmen, Teşkilâtın en yüksek kade- melerinden sayılan Bakanlar Kon- seyi, altıncı toplantısını yapmak ü- zere, geçen hafta Türkiye Başkenti- ni seçmiştir. Pakistan Dışişleri Ba- kanı Şerifiddin o Pirzade -ile İran Dışişleri Bakanı Arşidir Zahidi, Tür- kiye Dışişleri Bakam İhsan Sabrı Çağlayangilin çağrılısı (oolarak An- karaya gelmişlerdir. Parlak tören- 4 Şubat 1967

Bu sayıdan diğer sayfalar: