4 Şubat 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 31

4 Şubat 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 31
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SİNEMA Türkiye Yalan makinesi BS gazeteci - sinema yazarı bira- raya gelip bir türk sineması yıl- lığı hazırlamışlar. o Yıllığın oOtemel malzemesi, 1965 yılı içinde çevrilme- sine başlanılmış 218 filmden meyda- na geliyor.Her filme bir sayfa ay- rılmış, her filmden bir resim var, her filmde emeği geçenlerin adları belirtilmiş, nihayet her filmin ko- nusu üç-beş cümleyle o özetlenmiş. Başka ülkelerde ulusal sinemayı iç- te ve dışta tanıtmak ve yaymak a- macıyla sinema endüstrisinin veya devletin meydana geti: irdiği rum- ların her yıl yaptığı işi, bizde bu beş gazeteci - sinema yazarı emek- lerini birleştirerek gerçekleştirmiş- ler. Bu yararlı çalışmanın önümüz- deki yıllarda da devamı yürekten ar- zu edilir. Türk sinemasıyla ilgili bu yıllı- ğın en önemli yönü, sinemamızın bugünkü durumunu bütün gerçeğiy- le yansıtan bir ayna işini görmesi- dir. Sinema yıllığında incelemeler, bugün de tekrarlanan sözler veya bunlara eklenmiş yeni şeyler de yoktur. Sinema yıllığının, resim, film adı ve çalışanların adı dışında verdiği tek bilgi, yukarıda da belir- tildiği üzere, üç-beş cümle içinde filmin konusunun özetlenmesidir. Öyleyken, bu üç-beş cümlelik konu özetlemesi, belki de yazarlarının bi- le pek akıllarından geçirmiyecekle- ri ölçüde, sinemamızın durumunu gözler önüne sermektedir. Bu üç- beş cümlelik konu özetlemelerinde türk sinemasının bütün acıklı duru- mu, farkında olunmaksızın, dile ge- tirilmektedir. Yine bu üç-beş cümle- lik konu özeti, öyle uzun inceleme- lere, araştırmalara, cımbızla çekil- miş örneklere lüzum kalmaksızın, son yıllarda bir bölük sinemacının ağzında nakarat haline gelen "Türk sineması iyidir, iyi yoldadır, sinema- mız halk sinemasıdır, halkın yararı- nadır" yavelerini bir çırpıda boşa çıkarmaktadır. Gerçekten türk sinemasının bu- günkü acıklı durumundan hâlâ şüp- he eden varsa veya yukarıdaki na- karatı tekrarlıyan bir kimseye en kestirmeden cevap verilmek isteni- yorsa, yapılacak şey çok basittir: Alın sinema yıllığını, niyet çeker gi- 4 Şubat 1967 bi gözünüzü kapayıp, açın herhangi bir sayfasını ve okuyun oradaki üç-beş cümlelik konu özetini. Bir si- nemanın, içinden çıktığı ulusun so- runlarına, konularına ne kadar ya- bancı düştüğünü; sinemacıların a- yaklarının yerden m kesildiğini; sinemanın nasıl, bir ulusu afyonla- mak için kullanıldığını, kısacası, na- sıl kocaman bir yalan makinesi ha- line geldiğini hemen anlıyacaksınız. Sinemamızın kara kitabı Bu yönden, sinema yıllığının kabı- nın karalığı, içindekilere ne ka- dar uygun düşmüş!. Bu, bir sine- ma yıllığı değil de, sanki sinemamı- zın "kara kitap"ı; belgelerini de doğrudan doğruya sinemamızdan derlemiş. İşte bu belgelerden rast- gele seçilmiş birkaç örnek: — "Zengin bir adamın eşi, koca- sını çeşitli kişilerle aldatır. Koca, eşinin peşine özel bir dedektif ta- kar, kadının bütün çapkınlıkları Or- taya çıkar. Zengin adam, mirasını eşine bırakmamak için dedektif ile anlaşır. Adamın ölümünden sonra dedektif, kadınla sahip olacak. Zengin adam ölür, de- dektif, kadınla evlenir. Oysa dedek- tifin sevdiği başka bir kadın vardır ve onun uğrunda sonunda mirastan vazgeçip, sevgilisine döner." “Amerikaya gittikten sonra sev- pilinin izini kaybeden ve bir ame- rikalı kızla evlenip yurda dönen bir genç, bir belâlıya çatar karısı ve ço- cuğu öldürülür. Sahte bir hüviyetle karşısına çıkan eski sevgilisinin

Bu sayıdan diğer sayfalar: