4 Şubat 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

4 Şubat 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Çerkez Ethem, 1967 GE: Ethemin, hıyanetine, sa- dece bir hain olduğundan do- layı düştüğünü sanmak, hadiseler incelendiğinde görülür ki tamami- le doğru bir teşhis değildir. Çerkez Ethem, hiç şüphe yok, mücadelesi- ne milli hislerle ve bir vatanper- ver olarak başlamıştır, Çerkez EHt- nemin kullandığı metodlar da an- cak ona mahsus kalmamıştır. İs- tiklâl Savaşının bir belirli nokta- sına kadar çok çeteler, gerçi düş- manla vuruşmuşlar, hem de kah- ramanca vuruşmuşlardır ama bu- nu bir ordu disiplini içinde değil, bir eşkıya disiplinsizliği çerçeve- sinde yapmışlardır. Düzen o iken bundan dolayı a kimse onları kı- namamıştır. ayet eşyanın tabiatı icabı olan | Ver hadise ola- rak al a Kemal ve İsmet Paşa yablirak | şeyin düze- ni değiştirmek olduğunu görmüş- lerdir. Çerkez Ethemin, kazandığı ba- şarılar başına vurmuştur ve başta yaptığı bir hatadan dönmeye muk- tn olamayışı, aksine, bir nn ğına saplandıkça sapi e onu en sonda, karşılarında mü- cadele ettiği adamların koluna takmıştır. e Bunun dışında, kabul etmek istemediği hareketin, sava- şı bir ordu disiplini içinde yürüt- mek hareketinin başında bulunan- ları, bilhassa İsmet Paşayı, hattâ Mustafa Kemali küçümsemesi fe- lâketinin sebeplerinden bir başka- sını teskil etmiştir. Çok goygoycu, iptidai hissinin tahrikçi- si alel un, bazı isyanları bastırmaya "giderken “Yahu, ben olmasam ne yapacaksınız?" diye tafra satması meşhurdur. İhtimal ki bu inanç kendisine evvelâ "'vaz- geçilmez adam" olduğu zehabını vermiş, hatadan hataya atlayarak muğunu bir liraya kaptırınca ve ce- bine hiç para kalmayınca Kadirli çarşısına çıkıp evinin ihtiyacı olan transistörlü radyoyu, karışma ku- maşı, dikiş makinesini alabiliyor mu? Sen söyle Mehmet Kaplan, bunları alabiliyor musun?" Mehmet Kaplan kalktı ve inanç- la: "— Hayır!" dedi. "— Peki, bunları almak ister mi- sin?" “— Elbette!" "— Cebine pamuğun kilosundan 4 Şubat 1967 hıyanetin tam içine düşmüş, en sonda bilinen âkibetine uğray; şerefle okapanabilecek bir hayat faslım çamurlara bulanmış halde re Bugün, “İsmet Paşa düşmanlı- ğı" bazı seleri "Zavallı adam, İsmet Paşa yüzünde n mahvoldu” diye, Çerkez Etheme acındırmak- tadır. Ama gerçek, bu dünyada hiç kimsenin hiç kimseyi mahvetmeye Turhan Feyzioğlu kudretinin yetmeyeceği ve mahvo- lan herkesin kendisini bizzat mah- vettiğidir. Çi Ethemi, ihtirasının aklı- nın bir karış yukarısında bu- tmiştir. Ama bir askeri mücadelede veya siyasi mücadelede, insanların kendilerini yitirmeleri için ihtiras- bir lira kalsa Kadirli çarşısına Ççı- kıp alır misin?" Kaplan göğsünü gerdi: — Tabii alırım..' Ecevit, ötekilere sordu: "— Ya siz?" Cevap umumi oldu: — Biz de..Bizde.." Kartopu gibi. G.H. P.'nin genç li Sekreteri tok bir sesle anla "— Demek ki Ortanın Solunun bu politikasının neticesi Kadirli çar- şısındaki esnaf daha çok mal sata- larının, akıllarının bir parmak üs- tünde olması bile kâfidir. Seneler- ce demokratik bir rejim uğrunda savaşırsınız. Bir ara, başka kudret sahiplerinin arabasına binmek te- mayülünü gösterseniz de onu ye- nebildiğiniz için aynı şerefle ve a- çık alınla savaşa, aynı saflarda de- vam edersiniz. O sırada, rejim ba- zı maceracıların tehdidi altında kaldığında, belki de tehdit edilen a ae bir mensubu olduğu- uzdan ama, ne gam, mesele i va a dadır- o maceracılara sokağa pe genç İmwweileri hazırlam. can-u gönülden çalı- şırsınız. Sonra bir gün, bir hata yapar- sınız. Akimiz, ondan dönmenizi size telkin edecek kadar olduğu halde ihtirasınızın onun da bir parmak üstünde olması sizi bun dan alıkoyar. Kartopu, bir çığ ol- mak yolunu tutmuştur. Kürsü ba- şarılarına bakıp "Yahu, ben ol- masam ne yapacaktınız?" diye ö- vünmeye başlarsınız. Bir buçuk goygoycu sizi arkanızdan, bu yol- da bir iterler ki.. Artık kendi gözü- in ri e adam"sı- ? O da kim. Teş- kilât mı? Ona 'da ne oluyormuş?. Yetkili organlar mı?. Siz onla topunun üstündesinizdir.. ir adım daha ve karşılarında mücadele ettiğiniz bir zihniyetin yeni temsilcilerinin, itirazı demok- ratik rejime olanların, otoriter re- jimi “bütün fenalıkların bir anda yok edicisi" bunu da bir dığı dehşetin arkasında saklayan. belki iyi niyetli, fakat her halde son derece iptidai bir silâhlının kolundasınızdır. Artık "Çerkez Ethem, 1967" si- nizdir. cak, daha çok para kazanacak. O daha çok mal satınca ne olacak? O malı yapan fabrika istihsalini arttı- racak, fabrikanın sahibi daha çok kazanacak. O kazanınca onunla top- lu sözleşme yapan işçiler daha faz- la ücret alacaklar. En önemlisi, dev- letin vergi geliri daha çok artacak ve devlet bugün hiç hizmet götüre- mediği fakir köylere, uzak köylere, dağ köylerine hizmet götürecek, su götürecek, okul, yol götürecek. Ha- ni Ortanın Solu esnafı, fabrikatörü, özel sektörü ortadan kaldıracaktı? 9

Bu sayıdan diğer sayfalar: